CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ve beraberindeki heyet, önceki gün Lefke bölgesini gezdi.  CTP’den yapılan açıklamaya göre, kalabalık bir heyetle bölgeye giden CTP’li ekip gün boyu süren ziyaretlerde yurttaşlarla bir araya geldi. 

   Belediye ve Kaymakamlık’ın da ziyaret edildiği etkinlikte yetkililerden ilçedeki çalışmalar konusunda bilgi alındı. 

   Gemikonağı sanayi bölgesini de gezerek bölge esnafı ile bire bir görüşmeler gerçekleştiren heyet, Aplıç Kapısı’nın açılış çalışmalarını ve bölgede geçmişte maden çıkarılan tepeleri inceledi. 

   CMC’nin maden çıkardığı Kırmızı Uçurum olarak bilinen tepe gözlemlenirken, Rum tarafında kalan Fugasa Tepesi’nde özel bir şirketin siyanürle altın çıkarmak için izin aldığı ve iki toplumun çevrecilerinin bu konuyu görüşmek üzere görüşmeler yaptığı öğrenildi. 

   CTP’nin yeni dönem politikalarını ve bölge için planlarını paylaşan Erhürman, Lefke’nin ilçe olmasının gereklerinin yerine getirilmesi için atılması gereken birçok adım olduğunu belirtti. Erhürman ziyaretlerinde bölgesel kalkınma ile üretimin önemine ve kooperatifleşmeye değindi. 

“Lefke’yi kalkındırmanın yollarını bulmalıyız”

   Ziyaretlerdeki konuşmalarında Lefke’nin özel durumu üzerinde duran Erhürman, burada 11 bin civarında nüfusa karşılık yaklaşık 11 bin öğrenci olduğunu yani hemen hemen bir kişiye bir öğrenci düştüğünü, bunun bölgenin kalkınmasına bir katkısı olması gerektiğini söyledi. 

   Lefke’de sokakların boş olduğunu, esnafın iş yapamamaktan şikayet ettiğini kaydeden Erhürman, “Lefke’nin kalkındırılmasının yolu bulunmalı. Bölgedeki Osmanlı konakları korunmalı ve turizme kazandırılmalı” dedi. 

 “Sistemi el birliğiyle değiştirmek için…”

   Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, yurttaşlarla bir araya gelmek için sürdürdüğü toplantılara Doğancı’da devam etti. 

   Köy kahvesinde bölge insanıyla buluşan Erhürman, ülkede 1974’ten beri yaratılan sistemin miadını doldurduğunu, yaratılan sistemin eleştirisini ve öz eleştirisini hep birlikte yapmak ve bu sistemi artık alaşağı etmek gerektiğini söyledi. 

 “Şapkamızı önümüze koyacağız ve çalışacağız”

   Tufan Erhürman, “Artık şapkaları önümüze koymanın zamanı geldiği. 1974’ten beri kurulmuş sistemin bittiğini görmezsek, bu hükümetin değişmesiyle de hiçbir şeyin değişmeyecek” dedi.

“Peki, yerine ne koyacağız?”

Erhürman, sözlerini şöyle tamamladı: 

   “Bu biten sistemin yerine ne koyacağız? İki şey koyacağız. Bir üretim, iki turizm. Bu ülkede öncü sektör turizmse, diğer sektörleri, bunu dikkate alarak şekillendirilmek zorundayız. Bu sistemi değiştirmek için kaybedecek vaktimiz yok. Nerede, ne üreteceğiz, nasıl daha fazla kazanıp, daha adil şekilde paylaşacağız, nasıl kalkınacağız diye çalışacağız. Nasıl olacak da komisyoncu değil üretici daha çok kazanacak? Nasıl olacak da turizmden sadece büyük oteller değil, daha küçükleri, butik oteller de, onlarla birlikte sanayici de, tarımla uğraşan da, esnaf da kazanacak? Kaliteli ve sürekli üretim yapmak zorundayız. Standartlara uygun üretim yapacağız ve bunu ancak birlikte başarabiliriz. Üretici varsa biz de varız. Bugüne kadar yapılan hataları görerek, onlardan ders çıkararak önümüze bakacağız. Ben başarabileceğimize kesinlikle inanıyorum. Yeter ki çocuklarımıza, torunlarımıza doğru dürüst bir ülke bırakma mücadelesinde güçlerimizi birleştirelim, birlikte olalım”. 

AKSA’nın getirdiği jeneratöre tepki

Öte yandan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) AKSA’nın ülkeye getirdiği yeni jeneratörün Kalecik’te devreye konmasının yürürlükteki anlaşma hükümlerine aykırı olduğunu iddia etti.

   CTP’den yapılan açıklamada, “hükümetin hukuksuzlukta sınır tanımadığı” ileri sürülerek, alım garantili enerji üretimi yapan AKSA’nın ülkeye getirdiği yeni jeneratör ile bu hukuksuzluklara bir yenisinin daha eklendiği öne sürüldü.

   Açıklamada, mevcut sözleşme uyarınca, altı kurulu üretim ünitesi ve iki de yedek ünite bulundurma hak ve sorumluluğu olan AKSA’nın, Ticaret Dairesi onayı ile yeni bir jeneratörü geçen pazar günü “yatırım malı” statüsü ile ülkeye getirip Gazimağusa Limanı’na indirdiği kaydedildi.