Özlem Güran AKKORLU
Beslenme Uzmanı Emine Uluçay, beslenme ile uyku ve ruh sağlığı arasındaki güçlü bir ilişki olduğunu vurguladı; “İyi beslenmediğimizde modumuz düşer, iyi uymadığımızda vücut uykudan alacağı enerjiyi yemekle kapatmaya çalışır. Kan şekerimizin düzensizleşir, daha aç hissederiz ve daha karbonhidratlı şeyler yemeğe eğilimimiz ortaya çıkar. Birçok insan morali bozuk olduğunda daha fazla yer” dedi.
Uluçay, kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek ve bağışıklık sisteminin düzgün çalışabilmesi için yeterli enerji alınmasına ihtiyaç olduğunu da belirterek kişi hasta olacağını hissettiği dönemde yediklerini bir miktar artırmasının mantıklı olduğunu dile getirdi. Uluçay, bunun haricinde C vitamininden yüksek yiyecekler, çinko ve yeterli uykunun da önemli olduğunu dile getirdi.
Beslenme Uzmanı Emine Uluçay, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin sorularını yanıtladı.
“Bir ayda sıkı diyetle kilo vermek gerçekçi değil”
Kilo korumanın temelini ise Uluçay, “Haftada 7 gün ve 21 öğün var, bunun yüzde 80’ini sağlıklı ve ihtiyacınız olan porsiyonlarda tüketip, geriye kalan yüzde 20’lik kısımda da aslında çok fazla sağlıklı olmayan ama sevdiğiniz yiyecekleri tüketmek” olarak özetledi.
Bir ayda çok sıkı diyetlerle kilo vermenin gerçekçi ve sürdürülebilir olmadığını belirten Uluçay, yavaş yavaş ilerlemesini önerdi; “Yavaş yavaş ilerleyince bu bizim hayat tarzımız olacak, kilo yavaş gittiği için oturacak” dedi; her şey gibi doğru beslenme alışkanlığı kazanmanın da sabır gerektirdiğini vurguladı. Uluçay, “Diğer türlü kendimizi hırpalarız, başarısız olduğumuzu düşünürüz “dedi.
Doğru beslenme nedir?
Beslenme Uzmanı Emine Uluçay doğru beslenmenin kişiye uygun, temelde alınması gereken besinlerin alındığı, hem sağlıklı hem de çok sağlıklı olmayan ancak kişinin sevdiği şeyleri içeren beslenme tipi olduğunu kaydetti.
Sağlıklı ve kaliteli şekilde beslenmenin yaşam süresi ve yaşam süresi içerisindeki yaşam kalitesini artırdığını ortaya koyan çalışmaların uzun zamandır yapıldığını kaydeden Uluçay, kötü beslenmenin ileriki yaşlarda sağlık problemlerine yol açabileceğini söyledi. Fazla yağ tüketiminin kolesterol seviyelerini yükseltip, kalp problemlerine yol açabileceğinin, kötü beslenmenin diyabet metabolik sendrom gibi hastalıklara yol açabileceğinin artık bilindiğini belirten Uluçay, aşırı kırmızı et tüketiminin ve yetersiz lif tüketiminin uzun vadede kalın bağırsak kanserine yol açabileceğinin de ortaya konduğunu kaydetti.
Beyaz ekmek yerine esmer, çavdar veya tam buğday ekmeği
Sağlıklı ve kaliteli beslenmenin Akdeniz tip beslenme olduğunun konuşulduğunu ifade eden Uluçay, et ve et ürünlerinin abartmadan tüketilmesini, sebze ve meyveden zengin beslenmeyi, daha kompleks ve sağlıklı tahıl gruplarının tercih edilmesini önerdi. Uluçay, beyaz ekmek yerine esmer, çavdar veya tam buğday ekmeği, esmer pirinç, kinoa, bulgur karabuğday, sağlıklı yağlar, avokado, zeytin, ceviz, badem gibi şeylerin hepsinin dengede yeterli ama fazla olmayacak şekilde yenmesi gerektiğini; işlenmiş ve paketli gıdalardan ise mümkün olduğunca uzak durmak gerektiğini anlattı.
“Kilo vermenin mucizevi bir çözümü yok”
Kilo vermenin mucizevi bir çözümü olmadığını belirten Uluçay, özellikle kalıcı kilo vermenin sabır ve uğraşma gerektirdiğini belirterek, “Şu iksiri içtim yağlarım yakılıyor diye bir şey ne yazık ki mümkün değil” diye konuştu.
İnsanların sıcak hava gibi etkenlerle bir şeyler yemek istemediği zamanlarda smoothielerin tüketilebileceğini ifade eden Uluçay, içine konan meyve ve diğer ürünlerin kalori kontrolünün, özellikle kilo vermek isteyen kişiler için önemli olduğunu söyledi. Smoothielerin içindekilerin porsiyonu ayarlandığında sıvı formlu öğünler olabileceğini kaydeden Uluçay, “Ancak bir şeyi çiğnediğimizde mekanik bir hareket yaptığımız için doyduğumuzu daha iyi anlarız. İçtiğimizde aynı doygunluğa gelmemiz daha zordur” ifadelerini kullandı.