Pelin YÜKSELAY –Hakan YILDIRIM
Çözüm çabalarının yoğunlaştığı dönemde, Güney Kıbrıs Rum Temsilciler Meclisi’nin, Yunanistan'a bağlanmasını içeren 1950 ENOSİS Referandumunun yıldönümlerini okullarda kutlama kararı alması Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) tepkiyle karşılandı. Diyalog’a konuşan birlikler ve vatandaşlar kararı eleştirdi. Vatandaşlar, özellikle müzakere döneminde bu tip kararlarla Rumların çözüm istemediklerini, KKTC’nin bu karardan sonra müzakerelerden çekilmesi gerektiğine dikkati çekti. Birlik, oda başkanları ve vatandaşların görüşleri şu şekilde:
Muhtarlar Birliği Başkanı Hüseyin Barbet: İkinci bir 20 Temmuz istiyorlar
Bu nasıl bir karardır? Ben Muhtarlar Birliği adına alınan bu kararı şiddetle kınıyorum. Bu çok yanlış bir karardır ve ülkemize karşı büyük bir ayıptır. Güney Kıbrıs çözüm istemiyor, barış istemiyor. Hem masada çözüm aradıklarını iddia ediyorlar, hem de Meclislerinden bu kararı geçiriyorlar. Ben böyle samimiyetsizlik görmedim. Bizimle alay ediyorlar. Rumların ikinci bir 20 Temmuz istediğini düşünüyorum. Yıllar geçti hala Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hayallerinden vazgeçmediler. Bugün hala tek istedikleri budur. Masada da uluslararası camiaya iyi görünmek ‘bakın biz barış istiyoruz’ imajı vermek için oturuyorlar. Yazıklar olsun.
KTEZO Başkanı Mahmut Kanber: Provokasyon niteliğinde bir karar
Alınan kararın doğru ve yerinde bir karar olduğunu düşünmüyorum. Bu konuda başta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve toplumun bazı kesimleri gerekli açıklamaları yaptılar, doğru olmadığını söylediler ve kınadılar. Çözüm iki toplumla oluşur. Ben böylesi bir dönemde yapılan bu tarz provokasyonları doğru bulmuyorum. Bunun iki topluma da faydası yok. Çözüme bu kadar yakın olunan bir süreçte böyle bir karar doğru değil. Bu yüzden konu bir an önce çözülmeli ve gündemden kaldırılmalı. Bu durumun çözüme faydası olmayacaktır.
İskele Esnaf ve Zanaatkârlar Birliği Başkanı Ali Yalçın: Bizimle alay ediyorlar
Ben barış yanlısı bir insanım, ancak alınan kararı asla tasvip etmiyorum. Bu kararla Türklerle alay ettiklerini, Türkleri küçümsediklerini ve kendilerini bizlerden ayrı tuttuklarını bir kez daha gösterdiler. Yanlış bir karar. Kararın kınanması normal.
Selçuh Özüorçun (Güzelyurt Esnaf ve Zanaatkârlar Birliği): Büyük hayal kırıklığı Çözüm isteyen biriyim, ancak bu karar şok etkisi yarattı. Kesinlikle yanlış ve asla onaylanamayacak bir karar. Büyük hayal kırıklığı yaşadık. AKEL’in de Meclis’teki oylamada çekimser kalarak aslında bu karara onay vermiş olması kabul edilemez. Bu kararın görüşmeler üzerinde ciddi bir psikolojik baskı yaratacağına inanıyorum. Kınama güzel bir adım. Bu karar karşısında tabi ki bir baskı görmeliydiler. Kararın alınış zamanının müzakereler içerisine denk gelmesi de çok acı. Ancak şunu da belirtmeliyim ne olursa olsun bizim asla çözüm konusundaki tavrımız değişmez. Referandumda oyumuz her daim ‘evet’ olarak kalacaktır.
Girne Esnaf ve Zanaatkârlar Birliği Başkanı Abdurrahman Akyüz: Yanlış bir karar
Görüyoruz ki Rumlar aynı. Değişen bir şey yok. Barış görüşmelerinin sürdüğü böylesi bir dönemde bu kararın alınmış olması iç açıcı değil. Yanlış bir karar.
Taşeronlar Birliği Başkanı Osman Amca: Rumlar şımarık çocuğa benzedi
Derhal bizim de bu karara karşı bir adım atmamız lazım. Bizim Meclisimiz de bu kararın ardından bir ortak düşünceye varıp adım atmalı. Güney Kıbrıs şımarık çocuğa benzedi, çocuk avutuyoruz. Güney Kıbrıs çözüm istemiyor. Bu açıkça ortadadır. Biz de artık kendimize başka bir zemin hazırlayalım ve o zeminde ilerleyelim. Gönül ister ki barış olsun. Ancak biliyoruz ki, bizi 1960’lara götürecekler, ENOSİS’i hayata geçirmek isteyecekler. Bu nasıl bir karardır böyle, üstelik de böyle bir dönemde? Buna imza atan da milletvekilleri, parlamento. Yazıklar olsun, çok üzücü bir karar.
Oto Elektrikçiler Birliği Başkanı Esef Karataş: Sadece kınamakla kalınmamalı
Güney Kıbrıs’ın almış olduğu bu karar çözüm sürecine zarar verir nitelikte. Kuzey Kıbrıslı yöneticiler hem Güney Kıbrıs’a hem de Yunanistan’a artık somut bir cevap vermeli. Böylesi kararların bir kınamayla geçiştirilmemesi gerekiyor. “Masadan kaçalım” demiyorum ama kınamakla da olmuyor. Başta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı olmak üzere diğer siyasilerimiz de beraber bir karar vermeli ve somut adım atılıp cevap verilmeli. Artık bu tip kararlara ciddi bir tepki vermemizin zamanı geldi.
Berberler Birliği As Başkanı Salih Ulaş: Müzakerelere köstek olan bir karar
Ben bu adada çözüm olacağına inanmayan biriyim o yüzden artık konuyla ilgili gelişmeleri bile takip etmiyorum. Ancak Güney Kıbrıs’ın aldığı kararı duydum. Bu karar müzakerelere destek değil, köstek olur nitelikte. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da ‘kınama’ açıklaması yetersiz, daha farklı ve ciddi adımlar atılmalı.
Sıhhi Tesisatçılar Birliği Başkanı Mehmet Ali Ardıç: Rumların hala tek isteği ENOSİS
Karar kesinlikle kabul edilemez. Müzakerelerin devam ettiği bu süreçte böylesi bir karar kabul edilebilir mi? Tüm dünyaya bu kararın yanlış olduğunu duyurmalıyız. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği Rumların hala ENOSİS’i istediğini bilmeli, anlamalı. O yüzden kınama yetmez. Sivil toplum örgütleri de karara tepki göstermeli.
Oto Tamirciler Birliği Başkanı Halil İbrahim: Görüşmeler durmalı
Müzakerelerin bir çözümle sonuçlanmayacağını başından beri biliyoruz. Müzakere masasında kendimizi avutuyoruz sadece. Güney Kıbrıs çözüm istemiyor, uzlaşı istemiyor. Biz kendimize göre çalıp, oynuyoruz. Bu kararın ardından bence artık görüşmeler durmalı.
Oto Kaporta ve Boyacılar Birliği Başkanı Ali Gürsoy: Pasif kalıyoruz
Müzakere sürecine köstek olacak nitelikte bir karara imza atıldı. Bu karar karşısında ‘kınamanın’ yeteceğine inanmıyorum. Ciddi bir şekilde bu karara kaşı çıkılması lazım. Bu bize karşı alınmış bir karardır. Cevabı da en ciddi şekilde ve net olmalıdır. Bu konularda ne yazık ki pasifiz. Artık pasif kalmamız bizlere dokunuyor.
Vatandaş ne diyor?
Mehmet Pekin: 1974’te yedikleri tokadı unuttular mı?
Bunlar tamamıyla çok fanatik. Burada Megalo İdea’nın 13 büyük hedefinin Kıbrıs olduğunu bilirler. Zaten ellerinde İstanbul, Trabzon ve Yunanistan kaldı. Bunlar burayı Yunanistan’a bağlamak istiyorlar. Bunlar tamamıyla kilise tarafından eğitilmişledir. Bunlar yolda yürüyen saatli bomba. ELAM’ın 2 milletvekili var, bu adamlar delirdi mi? 1974’te yedikleri tokadı unuttular mı? Biz 1964’te av tüfekleriyle girdik, o zaman bize bir şey yapamadılar, şimdi mi yapacaklar?
Kamil Özay: ENOSİS kararı varsa neyi görüşeceğim?
Güney Kıbrıs Meclisi’nde geçen bu karar bir şeyi gerektirir, o da bizim görüşmelerden vazgeçmemiz. ENOSİS kararı alındıysa ben neyi görüşeceğim? Onun için görüşmeler bitmeli.
Adnan Işıman: Gereken önlemleri almalıyız
Bu kararla Kıbrıs’ta uzlaşı arayışların nafile çaba olduğunun göstergesidir. Bunun bir tarihçesi var. 1959 yılında AKEL öncülüğünde gerçekleştirmek istediği plebisit var. AKEL’in bu girişimine karşın Makarios 1950 yılında kiliselere sandıklar koydu, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasına çalıştı, bu çaba yüzde 96-97 civarında kabul edildi. Aradan 70 yıla yakın zaman geçiyor ve Türklere Güneyde terör estiren ELAM’ın girişimleriyle mecliste plebisit olayı yeniden teyit ediliyor ve bayram günü kutlaması olarak değerlendiriliyor. Rum kesiminde Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması konusu, bunların destur haline geldi, amaçları bu. Bu amaç gerçekleşmeden Kıbrıs meselesinin sonlandırılması söz konusu olmayacak. Bize düşen görev, dik durup birlik olacağız, gereken önlemleri alacağız.
Erdoğan Volkan: Biz de TMT’yi kuracağız
Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmelerin neticesini Rumlar meydana çıkartmıştır. Derhal görüşmelerin kalkmasını istiyoruz. Aksi halde bir teşkilat da bizim tarafta kurulacak. Onlara karşı biz de TMT’yi kuracağız. Cumhurbaşkanı müzakerelerden derhal kalkmalı.
Sıtkı Erdemli: Görüşmeler hemen kesilmeli
Güney Kıbrıs’ın aldığı bu karar güzel bir karar değil. Cumhurbaşkanımızın yerinde ben olsam bu karardan sonra görüşmeleri hemen keserim. Bu karar alındıktan sonra görüşmelere devam edilmesi zaman ve para açısından kayıptır. Ben olsam noktayı koyarım.
Volkan Akten: Türk düşmanlığı güden bir karar
Rum Meclisi’nin görüşmelerin yapıldığı bu günlerde alınan karar, tamamen tek taraflı, milliyetçi ve Türk düşmanlığı güden bir karardır. Cumhurbaşkanımız bunu kati suretle reddetmeli. En azından bu karar Anastasiadis tarafından imzalanmamalı. Hele ki görüşmelerde, hele ki garantilere ihtiyaç yoktur denildiği şu günlerde bütün dünyanın görmesi lazım ki, Rumlar nasıl Türk düşmanlığı güdüyor ve Türkleri kim koruyacak?
Güncelleme Tarihi: 14 Şubat 2017, 10:08