Çiğdem AYDIN
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa milletvekili Doktor Faiz Sucuoğlu, Kuzey Kıbrıs’ta her yıl en az 500 kişinin kanser hastalığına yakalandığını, özellikle ilaçlı ve hormonlu gıdalar yüzünden mide ve bağırsak kanserinde ciddi artışların olduğunu söyledi.
Diyalog’a konuşan Sucuoğlu, “Kanserin patladığı bir ülkede sadece bir onkoloğun bulunması düşündürücüdür” diyerek, hükümetin sağlık politikasını eleştirdi.
Sağlık Bakanı Ahmet Gulle ise, Sucuoğlu’nun ‘dedikodu’ istatistiğine göre konuştuğunu iddia ederek, 40 yılın birikmiş sağlık sorunlarının kısa bir sürede çözümlenemeyeceğini belirtti. Gulle, kısa sürede kalıcı icraatlar yaptıklarını söyledi.
Sucuoğlu: İstatistik çalışması yok
Faiz Sucuoğlu ülkede süratle yayılan kanser hastalığının önüne geçebilmek için hükümetin herhangi bir çalışması olmadığını savundu. Sucuoğlu, “Her gün yediğimiz içtiğimiz gıdalardan kanser oluyoruz hala bir istatistik çalışması yok. Hal yasası ve gıda güvenliği yasası ile ilgili de bir girişim yok” dedi.
Sucuoğlu, hükümetin gündeminde halk sağlığı değil cumhurbaşkanlığı seçimleri bulunduğunu ifade etti.
“Gıdalar denetlenmiyor…”
Faiz Sucuoğlu şunları kaydetti, “Bakanlar Kurulu toplanıyor ve halk yararına ülke yararına her hangi bir karar alınmıyor. Kanser türleri gün geçtikçe artıyor kanser vakaları da aynı şekilde artıyor fakat ne yazık ki istatistiki bir veri yok. Veri yoksa önlem nasıl alınacak. İlk olarak şu bilinmelidir ki şu anda KKTC’de tesbiti yapılan 8 bin kanser vakası vardır. Nüfusumuz ise 300 bin, her üç günde bir de yeni bir kanser vakası ortaya çıkıyor yıllık 500 kişi kanser oluyor. Genç insanlar kanser hastalığına yakalanıyor. Fakat hükümetin bu konuda yaptığı bir çalışma yok. Örneğin onkoloji hastanesi açılacak ama içinde Onkolog yoktur. Yılda 500 kanser vakası olan bir ülkede devletin sadece bir onkoloğu bulunuyor. Bina yapıp içine hangi doktoru koyacaksınız? Sadece bu durum bile bize hükümetin bu konuda duyarsızlığını gösteriyor. Bir buçuk ay içerisinde kanser nedeniyle kaç kişiyi kaybettiğimizi bir düşünün. Son dönemde mide ve bağırsak kanserinde ciddi bir artış söz konusudur ve bu durum da beslenmeden kaynaklanıyor. Gıda Güvenliği yasasının tüzükleri eksik olduğu için yeterli düzeyde gıda denetimi yok ve kullanılan ilaç, hormonlar nedeniyle insanlarımız şu anda en çok mide ve bağırsak kanseri oluyor. Rakam veremiyorum ama doktor arkadaşlarımdan aldığım bilgiye dayanarak söylüyorum.
“Kimse denetlemiyor”
Gıda Güvenliği Yasası şu anda kanatları kopuk bir ördek gibidir. Hal Yasası çıkarılmadığı için de hale getirilen hiçbir gıda denetlenmemektedir. Etiket olması gerekiyor. Ne zaman kesildi? Hangi seradan veya hangi tarladan geldi? Kim üretti? Ne kadar ilaç kullanıldı? Kimse bilmiyor.
15 günde bir örnekleme almakla bu durumun önüne geçilemez. Tesbit edilen zararlı gıdalar için ise bir cezai yaptırım uygulanmıyor. Bir ülke veya bir kişi çok zengin olabilir ama sağlığınız yoksa bir kuruş değeri kalmaz. Bir hükümetin ilk görevi halkının sağlığıdır. Tedbirler alınmaya çalışılsa da o kadar yavaş ki kanser vakalarının hızına ve süratine yetişemiyorsunuz.
“Radyoloji bölümünde çalışan 3 kişi kanser oldu”
Daha geçtiğimiz hafta Devlet Hastanesinin Radyoloji bölümünde çalışan 3 arkadaşımızın kanser olduğunu öğrendim. Bu üç arkadaş da aynı bölümde çalışmaktadır. Orada bir ölçüm yapılması gerekiyor diye Sağlık Bakanlığına bilgi verildi fakat bildiğim kadarıyla yapılmadı. İnsanlar hastanenin içinde kanser olmamalı. Kamu Hizmetleri’nde soruların basıldığı çatı katı odasında çalışan insanlar da büyük risk altındadır. Kapalı ve havasız bir ortamda günlerce kalıyorlar. Manyetik alanın içinde çalışan bu arkadaşlar ciddi kanser riski altındadırlar. Çünkü elektro manyetik yoğunluğu ölçüldü. Normalde 2 birim olması gerekirken 9,2 birim çıktı. Maliye’den odanın değiştirilmesi için kaynak çıkmadı çünkü para yok. TC yardım heyeti 240 bin TL verdi ama bu kez de ihaleye çıkıp yapmadılar. Çünkü ihaleye çıkılamıyor. İnsanlar şu anda kanser riski ile başbaşa kalıyor.”
Gülle: Açıkladığı dedikodu istatistiğidir…
Sağlık Bakanı Ahmet Gulle de Faiz Sucuoğlu’nun iddialarına şu sözlerle yanıt verdi: “Faiz beyin açıkladığı bu veri dedikodu istatistiğidir. Biz iktidara geleli sadece 1 buçuk yıl oldu ve önümüzde özellikle sağlıkta kangrenleşmiş birçok problem vardır. 1 buçuk yıl gibi kısa bir sürede tüm faktörleri ile ele aldık problemleri. Çözüme odaklanan bir görev icraa ediyoruz. Evet Gıda Yasası çıktı onu tamamlayıcı Hal Yasası da alt bacağı olarak çıkmalıydı ve hazırlıklar yapılmaktadır. Bunun yanısıra şu anda 40 yıldır hiç yapılmayan bir olay daha var. Bizler; kanser tespiti, kayıt, taramalar, onkoloji ve Kalecik Santraline filtre takılması gibi çok önemli ve kalıcı icraatlar yaptık.
1 buçuk yılda 40-50 yıllık problemleri birden bire çözmemiz mümkün değil ama bu konuda ciddi ve bilimsel çalışmalarımız yapılıyor. Zirai ürünlerin kullanılması açısından da bazı kararlar aldık bundan böyle bu konuda daha denetimli ve eğitimli bir sistem kullanılacak.
“Protein tozlarına denetim gelecek…”
Son dönemlerde basın da geniş yer bulan protein tozları konusu var özellikle gençlerin kullandığı kas yapmak amaçlı veya kası şişirmek maksadıyla bazı spor salonlarında satıldığı bilgisi bilgimizdedir.
Yaptığımız bir çalışma neticesinde aldığımız karara göre yaklaşık 1 ay sonra bu ürünler artık spor salonlarında satılmayacak tek merkeze toplanacak ve denetim altında ayrıca uzmanlarca bilgi verilerek satılacak.
Güncelleme Tarihi: 17 Mart 2015, 10:24