Kayıp Şahıslar Komitesi, Lefkoşa’da Merkezi Cezaevi’nin kuzeyindeki bölgede devam eden kazılarda 8 kişinin kalıntılarına ulaşıldığını açıkladı.

Komite üyeleri Gülden Plümer Küçük ve Nestoras Nestoros ara bölgede basın toplantısı düzenledi.

Ledra Palace Otel karşısındaki Dayanışma Evi’nde gerçekleşen basın toplantısına Komitenin Türk Üyesinin Yardımcısı Murat Soysal da katıldı.

Komite’nin Kıbrıslı Rum üyesi Nestoras Nestoros (Merkezi Cezaevi’nin Kuzeyinde) “Kızılbaş” diye tabir edilen “Trahonas” bölgesinde yapılan kazılarda 8 kayıp şahsın kalıntılarına ulaşıldığını, daha fazla kişinin kalıntılarının daha çıkarılabileceğini, şimdilik daha fazla detaya girmek istemediklerini söyledi.

Nestoros, en doğru bilgilerin her zaman CMP’den elde edilebileceğini de sözlerine ekledi.

Küçük: Kazılar işbirliğiyle sürdürülüyor

Komitenin Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük de, görgü tanıklarına teşekkür ederek onlar olmadan yaptıkları işin daha zor olacağını kaydetti.

Komitenin yaptığı tüm kazıların iyi bir işbirliğiyle sürdürüldüğünü anlatan Küçük, bölgede kazıların süreceğini ve arkeologların hafta sonu da çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Kalıntıları bulunan 8 kişiye bakıldığı zaman hem sivil, hem askerlere ait olduklarının anlaşıldığını belirten Küçük, kaçının asker, kaçının sivil olduğunun henüz tespit edilmediğini, gazetecilerin bizzat komite üyelerini arayarak gerçek verilere ulaşabileceklerini hatırlattı.

Bu tür çalışmalar sırasında çıkarılan spekülasyon haberlerin kayıp yakınlarını rahatsız ettiğini de söyleyen Küçük, kendilerinin de bu konuda hassas olmak zorunda olduklarını ifade etti.

“42-50 kişi…”

Bölgede aşağı-yukarı kaç insanın kalıntısı olabileceği hakkındaki soruyu da yanıtlayan Küçük, şunları söyledi:

“Elimizdeki araştırma verilerinde kaç kişinin toplanıp buraya gömüldüğüne bakıyoruz, 42-50 kişi arası tahmin ediyoruz. Çünkü buraya iki kamyonla getirilmişlerdi, hepsi bir yerde de olmayabilir, yarısı da başka bölgeye gömülmüş olabilir, emin değiliz. Bu bölgenin o günlerden bugünlere değişmiş olmasından kaynaklanıyor, daha önce orası bir çingene yerleşimiydi ve 1974 sonrası kaldırıldı. Ormanlık bölge vardı, yol değişti, ama şanslıyız ki oralara inşaat yapılmadı ve gömü alanları halen yerinde duruyor.”