Çiğdem AYDIN
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, sınır kapılarının açılması sonrasında iki toplum arasında istenen düzeyde olmasa da bir diyaloğun başladığını belirterek “Ancak gelinen noktada artık Kıbrıs sorununun biran önce çözülmesini istiyorum. Sınır kapısı açarak bir yere varmamız mümkün değil. Bence Kıbrıs sorununun çözümüne odaklanılması zamanıdır, kapıların açılmasının yıldönümünde sanırım yapacağımız en hayırlı iş budur”dedi.
Kapıların açılmasının Kıbrıs sorununun çözümü için iki toplumun yakınlaşmasına katkısı sağladığını belirten Talat “önemli olan, çözüm hedefiyle, olumlu bir şekilde diyaloğu sürdürmek ve sınır kapılarının açılmasının getirdiği temasları da bu çözüm sürecine destek haline dönüştürmektir” diyerek, sürecin başarıya ulaşmasını diledi.
Diyalog, sınır kapılarının açılmasının 11’inci yılında siyasilerin görüşlerine de başvurdu:
Tahsin Ertuğruloğlu (UBP Milletvekili)
“Zamanında bu kapıların açılmasına ben muhaliftim. Gerekçesi ise Kıbrıs Türklerinin, Rum’a endeksli bir yaşama sürüklemesi idi. Ama bu tamamen olmuş mudur, olmamıştır. Artıları ve eksileri ile kapıların açılması gerçekleşmiştir. En azından Rumların gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Kapılar açılmazdan önce kuzeyde bazılarına güney oldukça cazip geliyordu. Açıldıktan sonra görüldü ki; cazip değildir. Ne tamamen olumsuz, ne de tamamen olumlu oldu diyemeyiz. Bugün güneye geçen vatandaşlarımızın bir çoğu olumsuzluklar yaşamaktadırlar. Fakat çekindikleri için bunu kuzeyde dile getiremiyorlar, ben biliyorum. Elbetteki olumsuzluk yaşamayanlar da vardır. En azından barikatların açılması Kıbrıs Türkü’nün, Rumlar’ı daha iyi tanımasına vesile oldu diyebilirim. Bu arada 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı da tüm çocuklarımıza kutlu olsun.”
Affet Özcafer (Eski milletvekili)
“İki ayrı toplum olarak birbirimizi,bizim nesil tanıyordu ama genç nesil birbirini tanımıyordu.Dolayısıyle sınır kapılarının açılması gençlerin de birbirini tanımasına vesile oldu, bu iyi birşey. Fakat kapılar açıldıktan sonra da dostluk ilişkileri istenilen düzeye gelememiştir. Bu elbetteki üzücüdür. Rumlarla, Türkler arasında ortaklıklar veya birlikte çalışılabilecek Ticari İlişkilerin gelişmesi de beklentiler arasında idi fakat bunun da yeteri düzeyde olmadığını görüyorum.Tabi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bizim için farklı bir anlam ifade eder gün nedeniyle.Yani bugün tüm dünya çocuklarına armağan edilen bir bayramdır ve dünyanın da buna ilgisi vardır. Kıbrıs’ın Kuzeyine birçok ülkeden çocuklar gelmiştir, dilerdim ki iyi niyetler burada da kendini göstersin Rum tarafından da bir veya iki okul öğrencileri en azından konuk ekip olarak kortejde yer alabilirdi.Çünkü çocuklar arasında savaş ve siyaset yoktur.”
Bengü Şonya (DP eski Genel Sekreteri)
“Tabi ki kapların açılması bir çok görüşü yarı yolda bıraktı. Örneğin CTP olmaz diyordu ama oldu.Yüzde yüz bir başarı sağlanmış mıdır toplumların kaynaşmasında, ben eğer bir yüzdelik verecek olsam 2003’ten bugüne kadar yüzde 20 başarı oranı olmuştur diyebilirim. Ama iki toplumun da birbirini tanıma fırsatı olduğu bir kesindir. En azından güneyde kalanların yüzde 50’si kuzeye geçmiştir ama hala yüzde 50’lilik bir kesim vardır ki kuzeye adım atmamıştır. Karşılıklı alışverişler olmuştur bu da güzel olan yanıdır. En azından kuzeyde ticaretin tekel bir şekilde olduğu ortam ortadan kalmıştır. Örnek vermek gerekirse petrol burada pahalı ise insanlar artık gidip aracına güneyden petrol alabiliyor. Ama kapılar açılırken beklenilenler oldu mu bana göre çok da olmamıştır. Yani her iki toplumun da ailevi açıdan görüştüğünü söyleyemeyiz. İlişkiler bireysel noktadadır. Ama olması gereken bir olaydı ve oldu. Çünkü adada kesin bir çözüm zor. Kuzeyde ve güneyde iki ayrı parça vardır bunları birleştirmek mümkün değil ama bu duruma halklar alıştı mı derseniz evet alışmıştır.”
Birikim Özgür (CTP Milletvekili)
“Sınır kapılarının açılması pozitif bir gelişme olmuştur. İki toplumun birbiriyle iletişime geçmesi en azından kolaylaşmıştır.Yalnız bunu çözümle taçlandırmadan da bana göre bir anlamı yoktur. Sınır kapılarından geçiş mümkün olsa dahi sınırlardan geçiliyor olduğu gerçeği vardır önümüzde. Bu bana itici geliyor ve sağlıklı bir durum değildir. İki toplumun teması anlamında pozitif ama daha yürüyecek çok yolumuz vardır. Bizim istediğimiz birleşik bir Kıbrıs’tır. Bu anlamda mücadelemiz de sürecek. Çözüme ulaşılıncaya kadar da sınırların olması ve geçişlerdeki uygulamalar bir anomali olarak kalacaktır.”
Doğuş Derya (CTP Milletvekili)
“Bir yandan Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların yanyana ve birlikte yaşayabileceğini kanıtlamıştır bu durum. Federal bir çözüm için de iyi bir adım olduğuna inanıyorum.Yanlız benim Kıbrıs konusunda yürütülen çözüm sürecinden pek umudum yok. Bana göre iyi yürütülmüyor. Çünkü Sayın Eroğlu’nun ‘çözümsüzlük,çözümdür’ mantığı hala devam etmektedir. Sınır kapılarının bugün açık olması yeterli bir hadise değildir. Bizlerin çoğulcu, barışçıl ve daha çok kültürlü bir ortamda yaşama hakkımız vardır. Mağusa’da geçtiğimiz günlerde yapılan ayin de bunun bir göstergesidir. Sınırların kaldırılması ve artık askeri tellerin olmadığı bir Kıbrıs’ta yaşamalıyız.”
Hüseyin Angolemli (TDP milletvekili)
“Kapıların açılışı ani oldu. Ben ve Mehmet Ali Talat bir televizyon programında idik ve canlı yayında öğrendik, ‘yarın kapılar açılıyor’ diye. Bu iki toplum açısından da iyi bir gelişmedir. İki toplum arasındaki temasların faydaları elbetteki olmuştur. Özellikle kapıların açılmasından sonra Yeşil Hat Tüzüğü de hayat buldu. Bu da barışın gelmesine katkı sağlayacaktır. Bugün bana göre daha fazla sınır kapısının açılması gerekiyor. Bu sınır kapılarının açılmasıyla iki toplumun temasları da artırılarak çözüme daha yakınlaşılabilir ki artık bunu resmi ağızlar da söylüyor.”
Güncelleme Tarihi: 23 Nisan 2014, 03:17