banner564

Anglosakson Sistemin temel ilkelerine uygun yargılama 

Anglosakson Sistemin temel ilkelerine uygun yargılama 
banner598

YASAL SORUNLAR
KKTC Yargısının Saygınlığı (4)

Yazan:
Taner ERGİNEL
Emekli Yüksek Mahkeme Başkanı 

KKTC’de uygulamakta olduğumuz Anglosakson Hukuk Sistemi’nin Kontinental Sistem’den daha adil olduğunu gördükten ve geçmişte bu sistemin daha doğru uygulandığı Kıbrıs’ta yargıya büyük saygı duyulduğunu saptadıktan sonra son zamanlarda KKTC’de meydana gelen sorunları bu çerçevede incelemeye başlamamız yararlı olacaktır. KKTC’de yargıya yönelik eleştirilerin sistemin temel ilkelerinden uzaklaşma nedeniyle meydana gelip gelmediğini saptamaya çalışmalıyız.

Böyle bir çalışmada önce sisteme uygun yargılamanın nasıl olması gerektiğini ortaya çıkarmamız gerekiyordu. Bunun için taslak bir dava hazırlamaya ve genç hukukçuların bilgisine getirmeye karar verdik. Hazırladığımız taslağı gören bir hukukçunun geçmişte sistemin nasıl uygulandığını veya temel ilkelere göre nasıl uygulanması gerektiğini öğreneceğini ve bugün karşılaştığı sorunlarla ilgili net bir görüş sahibi olacağını düşündük. 

Birlikte araştırma yaptığım hukukçu arkadaşlarla bu konuda emeğimizi acımadan çalıştık. Anglosakson Sisteme uygun yazılmış örnek kararları inceledik. Mesleğe başladığımız zaman yargıç duayenlerden öğrendiklerimizi de bu örneklere kattık. 

Anglosakson Sistemin yargılama yöntemi Adversarial (Karşılıklı Mücadele ) yöntemidir. Bu nedenle hazırladığımız taslakta Adversarial ( Karşılıklı Mücadele ) yönteminin ilkelerinden ayrılmamaya büyük özen gösterdik. Bu yönteme uymayan görüşlerden uzak durmaya çalıştık. 


Örnek dava taslağı

Hazırladığımız taslağı inceleyenler sanırım karşılaştıkları herhangi bir davada sistemin temel ilkelerinin dışına çıkılıp çıkılmadığını kolaylıkla anlayabileceklerdir. Bunu saptadıkları zaman kamuoyunda yargıya yönelik eleştirilerin nedeni ve çözüm yolları da kolayca anlaşılabilecektir. 

Her davada karar verilmesi gereken 3 husus vardır. A) Olay nasıl oldu? B) Uygulanacak hukuk kuralı nasıldır veya hukuk kuralı nasıl yorumlanmalıdır? C)Yasada Mahkemenin takdirine bırakılan bir alan varsa Mahkeme takdir hakkını nasıl kullanmalıdır? Bu bölümleri ayrı ayrı ele alarak incelemeye çalışalım. Örnek bir davada sistemin temel ilkelerine sadık kalarak bu konularda nasıl karar verilmesi gerektiğini saptamaya çalışalım.


A)    Olay nasıl oldu? 

Mahkemelerde görülen davalarda iki taraf bulunur. Taraflar anlaşmazlık konusu olayı genellikle farklı ve kendi işlerine geldiği gibi anlatırlar. Adversarial ( Karşılıklı Mücadele ) yöntemi yargıda gerçeği tarafların bulmasını öngörür. Yargıcın görevi taraflar arasında geçecek mücadelenin adil olmasını sağlamaktır. Bunun için tarafların anlaşmazlık konusu olayla ilgili iddialarını özgürce kanıtlamalarına fırsat vermelidir. Taraflara hem kendi iddialarını kanıtlama fırsatı verilmeli hem de karşı tarafın iddialarını çürütme olanağı tanınmalıdır.

Bir davada kendi iddialarını kanıtlamaya çalışan tarafın önüne karşı taraf engeller çıkarmaya çalışacaktır. Bazı davalarda Mahkeme bu engellere takılır ve “Tüzükte şöyle bir engel var şu halde bu davada gerçek durum ortaya çıkarılamaz” diye davayı sonuçlandırır. Bu sisteme uygun olmayan hatalı bir yaklaşımdır. Yargının böyle engellere takılıp kalması doğru değildir. Aksine engellerin aşılmasına ve gerçeğin bulunmasına yardımcı olması gerekir. Sistemin amacı olayı bir usul kuralına bağlayarak sonuçlandırmak değil gerçeğin en doğru bir şekilde ortaya çıkmasını sağlamaktır.

Bu görüşler ışığında yargıcın yargılamayı yönetmesi ve duruşma sonunda şöyle bir karar vermesi beklenir:
 “Taraflardan biri olayların şöyle meydana geldiğini iddia etmektedir. Diğer taraf ise olayların daha farklı meydan geldiğini iddia ediyor. Taraflara olayın nasıl meydana geldiğini kanıtlama fırsatı verildi. Taraflar serbestçe Mahkemeye sundukları tanıklarla ve delillerle ayrıca karşı tarafın tanıklarını çapraz sorgulayıp karşı iddiaları çürütmeye çalışarak gerçeği ortaya çıkarmaya çalıştılar. Tarafsız bir şekilde bu iddiaları değerlendirdim ve olayın Davacının veya Davalının iddia ettiği gibi olduğu kanısına vardım. Bu kanıya varmanın gerekçeleri şunlardır… ”

Görüleceği gibi bu yargılama yönteminde dava sonunda yargıçtan beklenen hangi tarafın doğruyu kanıtladığını saptamasıdır. Bunun için tarafsız ve dürüst bir değerlendirme yapması gerekir. Eskiden mahkemelerimizde kararlar yazılırken bu özelliklere dikkat edildiği için kimse yargıcı kusurlu bulmuyordu. Yargıdan şikâyet edilmiyordu.

Anglosakson Sistem’de incelediğimiz ve takdir ettiğimiz örnek kararlar da bu formatta yazılmıştır. Kararlarda açıkça bu sözler yer almasa bile kararların temelinde yatan yöntem budur. 

Doğal olarak böyle bir karar yargıcın kendisinin gerçeği aradığı Kontinental karardan çok farklı olacaktır. Kontinental yargılamada tüm kusur yargıçta aranacak ve yargıçların saygınlığı tartışma konusu olacaktır. Kontinental ülkelerde yargının saygınlığını yitirmesinin nedeni budur. 

Anglosakson Sistem’de inisiyatifin taraflarda olması davaların çok uzayacağı izlenimini verebilir. Hâlbuki doğru bir yargılamada durum böyle olmaz. Doğru yargılamada taraflar gerekli ve sadece sonucu etkileyecek işlere zaman ayırmak zorunda kalırlar. Yargıç da onları bu amaca yönlendirir. Bu nedenle doğru uygulandığı zaman Anglosakson sistemde davalar daha süratle sonuçlanmakta ve azalmaktadır. 

Anglosakson Sistemin diğer bir yararı da şudur. Taraflar dava sonunda gerçeğin nasıl olmasa ortaya çıkacağını bildikleri için gerçek dışı iddialarla boş yere vakit kaybetmemektedirler. Böylece davalar daha erken sonuçlanmaktadır.

Maalesef ülkemizde birçok davada usul kurallarının gerçeğin kanıtlanmasını sağlama ve kolaylaştırma amacıyla konduğu dikkate alınmamaktadır. Çoğu kez kurallar gerçeğin bulunmasını engellemek için konmuş gibi yorumlanmaktadır. 

Bunun yanı sıra birçok davada gerçeğin bulunması ile ilgili olmayan konular tartışılmakta ve bu durum davaların çoğalmasına ve Mahkemelerin tıkanmasına neden olmaktadır. Yargının saygınlığını kazanması için bu yanlış yollardan dönülmesini ve sistemin temel ilkelerinin hatasız uygulanmasını temenni edelim. 

B)    Dava konusu olaya uygulanacak hukuk kuralı hangisidir ve nasıl yorumlanmalıdır?
Dava konusu olayın net bir şekilde kanıtlanmasından sonra sıra uygulanacak hukuk kuralını saptamaya gelir. Bu konuda da Adversarial yargılama yöntemi belirleyicidir. Ünlü yargıçların yazdığı örnek kararlarda şöyle dendiğine tanık oluruz. “Taraflardan biri uygulayacağımız hukuk kuralının şöyle olduğunu iddia ediyor. Diğer taraf ise şöyle olduğunu iddia etmektedir. Hukuk kuralının amacı veya yasanın ruhu dikkate alındığında Davacının veya Davalının iddiasının doğru olduğu anlaşılıyor. Onun görüşüne katılıyorum. Bu kanımın gerekçeleri şunlardır…” 

Görüleceği gibi yargıç yine tarafların iddialarını dikkate alarak ve taraflardan birinin iddialarına katılıp bunun gerekçelerini açıklayarak karar vermektedir. Bu düşünce şekli inisiyatifi eline alarak her şeyi kendisi kararlaştıran Kontinental yargıcın yaklaşımında çok farklıdır. Yargıcın tamamen tarafsız hareket etmesini ve dürüst bir değerlendirme yapmasını öngörür. Önemli olan hangi görüşe katılıyorsa yargıcın objektif gerekçelerle bu kanısını desteklemesidir. Böyle hareket ettiği zaman yargıç davayı kaybedenlerden bile saygı görecektir. 

Kontinental yargılamada yargıçların kişisel düşüncelerini ve siyasi eğilimlerini davaya katma olasılıkları ortaya çıkar. Bunu yapmasalar bile yargılama yöntemi nedeniyle taraflarda veya halkta böyle bir şüphe oluşur. Hâlbuki Anglosakson yargılama sistemin temel ilkelerine uygun yapıldığı zaman böyle bir olasılık yoktur. Yargının daha saygın olmasının nedeni budur. 

Kendi görüşlerini ve inançlarını davaya katan yargıç sadece aynı görüş ve inançta olanlar tarafından takdir edilecektir. Diğer taraf yargıcı eleştirmeye başlayacaktır. Bu nedenle Türkiye’de ve diğer Kontinental sistem uygulayan ülkelerde yargı fazla bir saygınlık kazanamamaktadır. KKTC yargısı zamanla maalesef Kontinental kuralların etkisi altında kalmış ve bu nedenle yargıçların siyasi görüşlerinin davaya katıldığı şüphesini uyandıran bir görünüş ortaya çıkmıştır. 

   C)Mahkeme takdir yetkisini nasıl kullanmalıdır? 
Hukuk sistemimize uygun yapılmış yasalarda yargıcın takdir yetkisini kullanabileceği bir alan bulunmaktadır. Bu nedenle örnek kararlarda Mahkeme “ Takdir yetkime kalan alandan yasaların boşluğunu doldurmak için yararlanıyorum. Bunun için geçmiş içtihatlarda kabul edilmiş prensipleri dikkate alıyorum. Gerekirse kendim de daha adil sonuç çıkması için geçmiş prensiplere yeni prensipler ekliyorum” deme olanağına sahiptir. 

Eğer Üst Mahkeme bu yargıcın benimsediği prensibi benimserse diğer yargıçlar da izleyeceklerdir. Böylece yeni bir kural ortaya çıkacak ve bu kural hukuk sistemimizin kazancı olacaktır. Böylece yargı yasaların boşluklarını doldurarak daha adil bir sistem oluşması için katkı koyacaktır.

Yasal boşluğun nasıl doldurulması gerektiği konusuna bir örnek verelim. Anglosakson ceza yasalarında suçlara verilebilecek cezanın sadece üst sınırı belirtilir. Bu durumda mahkemenin bir suça yasanın belirttiği üst sınır altında herhangi bir cezayı verme olasılığı vardır. Herhangi bir cezayı verme olanağı bulunan bir Mahkeme nasıl hareket etmelidir? 

İçtihatlar burada devreye girer. Örneğin bir hırsızlık davasında yargıcın “Geçmiş içtihatlar buna benzer bir hırsızlıkta 3 ay hapis cezası vermişti. Bu kararı da Yargıtay onaylamıştı. Önümüzdeki olay daha ağır bir olay, sanığın durumu da daha farklı, bu nedenle 4 ay hapis cezası veriyorum” diyebilmelidir. Veya “Burada hafifletici nedenler daha fazla bu nedenle 2 ay hapis veriyorum” demeli ve bunun gerekçesini herkesin anlayabileceği şekilde açıklayabilmelidir. Yargının adil davranıp davranmadığı böyle bir kıyaslama sonucu ortaya çıkacaktır. 

 Geçmiş davalarla bir kıyaslama olmazsa yargının adil davrandığı anlaşılmaz. Unutmamak gerekir ki Anglosakson Sistem’de Mahkemelerin adil kararlar vermesi yeterli değildir. Halkın da bu kararların adil olduğunu görmesi ve kabul etmesi gerekir. 

Devam edecek 
6 bölümden oluşan bu yazı dizisinde KKTC yargısının sorunlarını tartışacak, yargının toplum içinde eleştirilmesini önlemek ve saygınlığını artırmak için görüşler üretmeye çalışacağız.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474