Çiğdem AYDIN

   Kamuoyunun nefeslerini tutarak beklediği ‘ölümlü trafik kazasıyla’ ilgi karar dün açıklandı.

   Barda votka ve şarap içtikten sonra uçak gibi araba kullanan ve Kermiya bölgesinde Asya Rıdvanoğlu’na çarparak, genç yaşta ölümüne neden olmakla suçlanan, üstelik bir gözü iyi görmediği halde gözlük kullanmadığı belirlenen Ali Aziz Zenginses’e mahkeme tarafından sadece 5 yıl hapislik cezası verilmesi dikkat çekti.

   Kaza sonrasında cesedi parçalara ayrılan talihsiz Asya’nın ailesi matemlere bürünürken, Adli Tıp Uzmanı tarafından yapılan açıklamada “ilk defa bir ölümlü kazada cesedin bu kadar çok parçaya ayrıldığından’ söz edilmişti.

11 davadan yargılanıyordu

   Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde Asya Rıdvanoğlu’nun ölümüyle ilgili 11 davadan yargılanan sanık Ali Aziz Zenginses hakkındaki dava dün karara bağlandı. Fasıl 154 ceza yasasının adam öldürme suçlarını düzenleyen 205.maddesi ile trafik suçlarını düzenleyen 210 maddesi altında 11 davadan yargılanan sanık, adam öldürme suçlarını kapsayan ilk dört dava ile trafik suçlarını kapsayan üç davadan beraat etti. 

   Başkan Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Alev Ulunay’dan oluşan heyet, sanığı adam öldürme suçundan beraat ettirirken, mahkûm ettiği dört davadan 5 yıl hapislik ile cezalandırdı. Sanık Zenginses 31 Ağustos tarihinden 5 Eylül tarihine kadar poliste,5 Eylül tarihinden itibaren ise merkezi cezaevinde tutuklu bulunuyordu. Beş yıl hapis cezası alan sanığın 2 yıl 3 ay sonra şartlı tahliye için başvuru hakkı doğacak.

   Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde fasıl 154 ceza yasasının 205.maddesi altında adam öldürme suçu ile yasanın 210. maddesi altında ihmalkârlık sonucu ölüme sebebiyet verme suçundan toplam 11 davadan yargılanan sanık Ali Aziz Zenginses aleyhine 205.madde altından getirilen dört dava ile 210 madde altında getirilen 3 davadan beraat etti.

Uçak hızı kabul edilmedi

   Sanığı adam öldürme suçundan beraat ettiren ağır ceza heyeti, verdiği kararın gerekçelerini açıkladı. Başkan Ömer Güran tarafından okundan kararda iddia makamının mahkemeye dinlettiği 23 tanık ile savunmanın 2 tanığının ifadelerine tek tek değindi. 

   Kaza ile ilgili mahkemeye sunulan kanıtları da enine boyuna değerlendirdiklerini belirten Güran, yargı sürecinde iddia makamı ve savunmanın iki husus üzerinde durduğunu, bunlardan birincisinin sanığın hız limiti, ikincisinin ise gözlük veya lens takıp takmamasının kazaya etkisinin olduğunu söyledi. Güran, iddia makamının hız limiti ile ilgili mahkemeye uzman tanık dinlettiğini, bir tanesinin sanığın hızının 149 ile 190 arasında olduğuna dair tanıklık ettiğini ifade etti. 

   Güran, savunmanın da kendi uzman tanığını mahkemeye dinlettiğini, uzman tanığın bilimsel veriler çerçevesinde inceleme yaptığını ve sanığın hızının en az 125 en fazla 135 km olabileceğine dair görüş belirttiğini söyledi. Güran, savunmanın tanığının bilimsel veriler ışığında hazırladığı hız raporunu makul bulduklarını ve kabul ettiklerini, sanığın kaza esnasında 125 km hızda olduğuna bulgu yaptıklarını söyledi.

   Güran, ayrıca kaza mahalline sanığın hızını tam olarak ölçecek bir hız tespit kamerası olmadığını, iddia makamının olay yerinde bulunan bazı tanıkları mahkemeye dinlettiğini, tanıkların büyük bir gürültü duyduklarına, uçak geçmiş gibi ses işittiklerine dair ifadeler verdiğini belirtti. Güran, herkese göre hız tanımının farklı olabileceğini, bu nedenle tanıkların sanığın hızına dair verdiği ifadeleri dikkate almadıklarını söyledi.

Gözlüksüz görme yetkisi yok

   Güran, tarafların üzerinde durduğu ikinci konu olan sanığın gözlüksüz ve lensiz görme yetisi ile ilgili de savunma ve iddia makamının birer tanık dinlettiğini kaydetti. Güran, savunmanın sanığı son olarak 2006 yılında kontrol eden Doktor Günay Beton’u tanık kürsüsüne çıkardığını, iddia makamı ise sanığı kaza gecesi ve kazadan bir gün sonra iki kez göz kontrolünden geçiren Doktor Matilda Masharoğlu’nu mahkemeye dinlettiğini ifade etti.    

   Güran, sanığı 8 yıl önce kontrol eden tanık ile kaza günü ve kazadan hemen sonra kontrol eden tanık arasında bir ayrım yaptıklarını, savunmanın tanığının verdiği bilgiye değer vermediklerini söyledi. Güran, verilen bilgiler ışığında sanığın gözlüksüz veya lensiz tam görme yetisi olamayacağına bulgu yaptıklarını dile getirdi.

Mahkemenin açıklaması

   Tüm tanıkların ifadesi, mahkemeye sunulan tüm kanıtları titizlikle incelediklerini kaydeden Güran şu çıkarımlarda bulunduklarını belirtti.

1- Sanık 31 Ağustos 2014 tarihinde kız arkadaşı ile birlikte Lefkoşa Suriçi’ndeki Narniya isimli bara gidip, votka ve şarap içtikten sonra önce Dereboyu ardından Zefir Bar’ın bulunduğu Kemal Şemiler Caddesi’ne gitti.

 2-Bu caddede batı yönüne doğru gittikleri esnada kullanımındaki araç ile Asya Rıdvanoğlu’na çarptı.

3-Asya Rıdvanoğlu’nun başı gövdesinden koparak 19 metre,bedeni ise 50 metre savruldu.

4-Kazadan sonra sanık yoluna devam etti ve olay mahalinden 500 metre ileride durdu.

6-Sanık 111 promil alkol tesiri altında araç kullandı.

7-Sağ gözü görmesi yok-protez, sol gözü 0.4 görme yetisinde olduğu belirlendi.

8-Sanık ehliyetinde şart koşulan lens ve gözlük takma kuralına uymadan araç kullandı.

9-Sanık tüm bunların sonucunda Rıdvanoğlu’na çarpıp hayatına son verdi.

Adam öldürme mi, değil mi?

   Sanık aleyhine adam öldürme suçu altında dört dava getirildiğini kaydeden Güran, fasıl 154 ceza yasasında adam öldürme suçuna ilişkin kıstaslara değinerek sanığın bu suçtan mahkûm edilip edilemeyeceğini irdeledi. Güran, sanığın alkollü, aşırı hızlı ve ehliyet kurallarının dışından araç kullanarak ölüme neden olduğunu ancak bu üç fiili işleyen sanığın niyetinin ele alınması gerektiğini vurguladı. 

   Adam öldürme suçlarından öncelikli olarak niyet arandığını, ardından niyet olmasa da kanunsuz fiiller sonucu ölüme neden olmanın da ‘adam öldürme’ suçu kapsamına girdiğini ifade eden Güran şunları söyledi: “Sanık eğlenmek amacı ile alkol aldı. Ancak sonrasında Kemal Şemiler Caddesi’nde yaptığı hız ile ilgili özel bir neden tespiti yapılamadı. Sanık uymak zorunda olduğu kurallara duyarsız kaldı. Fakat sanığın bu eylemleri korkutmak ve zarar vermek için yaptığına dair mahkemeye bir kanıt sunulmadı. 

   Sanığın ‘araç ile öldürmek’ suçundan mahkûm edilebilmesi için başkalarının yaralanmasına neden olacak riskle araç kullanıp kullanmadığı ve bu riskin farkında olup riskleri göze alıp almadığının tespiti gerekmektedir.

   Sanık 125 km hızda fren dahi yapmadan Asya Rıdvanoğlu’na çarparak ölümüne sebep olması dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullandığını göstermektedir. Sanık gözlük veya lens takıp takmasın kusurlu davranışlar sergilemiştir. Sanığın 111 promil alkollü oluşunun tüm reflekslerini kaybetmesine neden olmamışsa da araç kullanma yetisini etkilemediğini söylemek mümkün değildir. Bu nedenle sanığın başkalarına risk oluşturacak şekilde araç kullandığına bulgu yaparız.

Riskli araç kullandı

  Güran, riskli araç kullanan sanığın, riskin sonuçlarının farkında olup olmadığına, aklından geçirip geçirmediğine dair bir bulguya varmanın da imkânsız olduğunu dile getirdi.

   Güran, tüm bu nedenlerden dolayı sanığın gayri yasal bir eylem esnasında kanunsuz filler sonucu ölüme neden olmadığını, yasal bir eylem olan araba kullanırken kurallara uymaması sonucu bir ölümün gerçekleştiğini ifade ederek,  sanığın adam öldürme suçundan sorumlu tutulamayacağını söyledi. Güran, sanığı 205.madde altında aleyhine getirilen ilk dört dava ile 210 madde altında aleyhine getirilen 3 davadan beraat ettirdiklerini açıkladı.

   Güran, sanığı  “5. dava cezai suç teşkil edecek ihmal derecesine varmayan tedbirsizlikle sürüp bir şahsın ölümüne sebep olmak. 6. dava gerekli dikkat ve ihtimamı göstermeden veya yolu kazanan öteki şahıslara makul derecede önem vermeden motorlu araç sürerek bir trafik kazası yapmak. 8. dava acele ile ve halka tehlike teşkil edecek şekilde araç sürmek. 9. dava alkollü içki tesiri altında araç kullanmak” suçlarından mahkûm ettiklerini belirtti.

   Sanığın mahkûm olduğu 5.davanın 7 yıl hapis cezası öngördüğünü kaydeden Güran, sürücülerin trafik kurallarına uymaması nedeni ile ölümlü kazaların arttığını, yolların güvenli olmaktan çıktığını ifade etti. Caydırıcı cezalar vermenin bu kazaları önleyemeyeceğini belirten Güran, herkesin, her kesimin üstüne düşenleri yapması gerektiğini vurguladı.

   Güran, sanık hakkında ceza kararı verilirken tüm olguların değerlendirildiğini ifade ederek, sanığın alkollü araç kullandığını, meskûn mahalde hız yaptığını, gözlük ve lens takmadığını, fren dahi yapmadan Asya’ya çarptığını ve feci şekilde ölümüne nede olduğunu söyledi. Güran, bu bulgular ışığında sanığa ciddi bir ceza verilmesi gerektiğini vurgulayarak, sanığı 5 yıl hapse mahkûm ettiklerini açıkladı.

Henüz 26 yaşındaydı

   Feci kaza sonucu yaşamını yitiren Asya Rıdvanoğlu 26 yaşında başarılı bir bankacıydı. Merkez Bankası’nda çalışan Rıdvanoğlu, 31 Ağustos gecesi arkadaşları ile eğlenmek için Lefkoşa’nın Kermiya bölgesindeki Zefir Bar’a gitmişti. Yolun karşısına park ettiği aracından sigara almaya giden Rıdvanoğlu, Ali Aziz Zenginses’in kullanımındaki aracın çarpması sonucu başı gövdesinden koparak 19 metre, bedeni ise 50 metre savrularak yaşamını yitirmişti.

   Ali Aziz Zenginses ise küçük yaşta basketbol topunun sağ gözüne çarpması sonucu düşüp, göz retinası yırtılmıştı. Sanığın, bir süre sonra gözünde oluşan hasardan dolayı kanser kisti oluşmuş ve küçük yaşta gözünü kaybetmişti. 

   Kaza tarihinde 20 yaşında olan sanık üniversitede beden eğitimi öğretmenliği okuyordu. Sanığın bu kazadan önce trafik ışıklarını ihlal, tehlikeli sürüş suçlarından poliste kaydı olduğu belirtildi.

   Karadan sonra ağlayan sanık gözyaşları içerisinde cezaevine gönderildi.