Suna ERDEN

  Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, önceki gün toplanan Ulusal Konsey’de, Maraş açılımına karşılık KKTC siyasilerine verilen AB pasaportlarının geri alınmasını, ayrıca üçüncü ülke vatandaşlarının kuzeye geçişlerinin engellenmesini önerdi. Rum Başsavcısı Yorgos Savvidis ise, Anastasiadis’in iddialarının yasalara ve AB kurallarına aykırı olduğunu vurguladı.
   Diyalog’un görüşlerine başvurduğu Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise, Anastasiadis’in pasaport önerisine sert tepki gösterdi. “Alacaksa alsın” diyen Tatar “Çok da önemli değil. Biz egemenlik savaşı veriyoruz. Pasaportu ne yapayım, ben kefenimi giydim, bu yola çıktım” şeklinde konuştu.

Egemenlik savaşı veriyoruz
   Cumhurbaşkanı Tatar, Rum Yönetimi’nin Maraş’ta atılacak adım nedeniyle KKTC yetkililerinin pasaportlarını alma girişiminde bulunmasının Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamayacağını dile getirdi ve şunları söyledi:
  “O pasaportlar Rum pasaportu değil. Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarıdır ve Kıbrıslı Türklerin de almaya hakkı vardır. Kıbrıslı Türkler çoğunlukla seyahat özgürlüğünü elde etmek için bu pasaportu almıştır. Benim de var ancak hiç kullanmıyorum. Rum Yönetimi alacaksa alsın. Çok da önemli değil. Biz egemenlik savaşı veriyoruz. Pasaportu ne yapayım, ben kefenimi giydim, bu yola çıktım.” 

Esas mağdur biziz
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklerin Annan Planı’na ‘evet’, Rumların ise ‘hayır’ dediğini anımsatarak, şunları dile getirdi:
   “Buna rağmen Avrupa Birliği nezdinden tanınan onlar oldu. Türk tarafı evet dediği için ödüllendirilmedi, Rumların yaptıklarına kimse karşı çıkmadı. Esas mağdur biziz. Bu adalet mi? Adaletin terazisi bu şekilde mi çalışıyor? Şimdi de bizi ezmek için pasaport kozunu kullanıyorlar. Pasaportu alan sadece seyahat edebilsin diye aldı çok da önemi yok.” 

Maraş konusunu değerlendiremediler

   Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kapalı Maraş’ta gerçekleştirilecek ikinci açılımın adil, uluslararası hukuka uygun, her kesimin haklarını gözeten bir şekilde yapılacağını söyledi. 
Tatar, Maraş’ın 47 yıl kapalı kaldığını, kentin yeniden hayat bulması için verilen fırsatın Rum kesimi tarafından değerlendirilmediğini ifade etti. 
Tatar “Maraş 47 yıl daha kapalı kalamaz. Bu kimsenin yararına olmaz. Biz adil ve hukuka uygun bir şekilde açılımı yapacağız. Zaten mülklerle ilgili kararı uluslararası tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu verecek” dedi.

Kimseyle kavga etmeyiz
Tatar, Kıbrıs’ta çözüm istediklerini, masadan kalkmadıklarını belirtti. Tatar şunları ifade etti:
   “Kimseyle kavga etmeyiz. Biz Kıbrıs sorunun çözümü en iyi şekilde çalışıyoruz. Herkesle görüşüyoruz. Mesela bugün (dün) Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı'nda Kıbrıs Çözüm Süreci Koordinatörü Büyükelçi Ajay Sharma ile Birleşik Krallık Yüksek Komiseri Stephen Lillie'yle görüştüm. Onlara da açık açık anlattım; “müzakere yoluyla çözüm istiyoruz. Masayı kapatmış değiliz” dedim. Biz adil, eşit ve kalıcı bir çözümden yanayız. Rum Yönetimi’nin şimdi ortaya attığı pasaport konusu da çözüm sürecini baltalar.” 

Başsavcı karşı çıktı

Maraş açılımına karşılık KKTC siyasilerine verilen AB pasaportlarının geri alınmasını, ayrıca üçüncü ülke vatandaşlarının kuzeye geçişlerinin engellenmesini öneren Anastasiadis’in önerilerini Ulusal Konsey toplantısında gündeme getirmesi sonrasında Başsavcı Yorgos Savvidis’in hukuki görüş belirttiği ifade edildi.
   Rum basını, Başsavcı Yorgos Savvidis’in tüm bu senaryoların hayata geçirilmesinde bazı zorluklar olduğuna dikkat çektiğini aktardı.
  Habere göre Savvidis, sınır kapılarının kapatılmasının siyasi bir karar olacağı ve AB’nin onayını gerektireceği görüşünü dile getirirken “üçüncü ülke vatandaşlarının geçişlerinin yasaklanması konusunda ise, engellenemeyeceklerini” ifade etti.
   Rum basını “ayrılıkçı davrananların seyahat belgelerinin ellerinden alınabileceğine dair görüş bulunduğunu ancak pasaportların iptal edilmesinin, vatandaşlık iptali anlamına gelmeyeceğini” de iddia etti.