Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Akıncı'nın, "Yavru vatan, ana vatan değil, iki kardeş ülkeyiz" şeklindeki açıklamasını yorumlarken “ağzından çıkanı, kulağı duyması lazım” sözleriyle değerlendirdi.

   Erdoğan, Kuveyt’e hareketi öncesinde Türk medyasına yaptığı bu açıklama sonrasında Akıncı’yı telefonla arayıp şakalaştı ve Türkiye’yi ne zaman ziyaret edeceğini sordu.

Kıbrıs ve Türkiye kamuoyu dün KKTC’nin çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan karşılıklı açıklamalara odaklandı.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'a bakışı, evet yavru vatandır. Bundan sonra da yavru vatan olarak bakmaya devam edecektir. Bir ananın yavruya olan ilgisi, alakası neyse, bundan sonra da yine bu o ananın yavruya olan ilgisi aynen devam edecektir" dedi.

Erdoğan, Kuveyt'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulunup, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İfadeler bir sıcaklığın gereği…

KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Akıncı'nın, "Yavru vatan, ana vatan değil, iki kardeş ülkeyiz" yönünde açıklaması olduğunun belirtilerek, bunu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, Erdoğan, "yavru vatan" ve "ana vatan" ifadelerinin bir sıcaklığın gereği olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akıncı'nın seçilmiş bir cumhurbaşkanı olduğunu, yazılı mesajını gönderdiğini ve telefonla da tebrik edeceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Ağzından çıkanı kulağının duyması lazım…”

"Burada 'iki kardeş ülkeyiz' dediğiniz zaman, orada çok farklı tablolar ortaya çıkar. Sayın Cumhurbaşkanının ağzından çıkanı kulağının duyması lazım. Bakın, burada Türkiye, Kuzey Kıbrıs'ı bugüne kadar niye, niçin sahipleniyor? Bunun bir esbabı mucibesi var. Bu esbabı mucibeyi burada dillendirmemize gerek yok. Dolayısıyla da kardeş olarak çalışmanın bile şüphesiz şartları vardır. Kardeş olarak çalışmanın ötesinde, yavru vatan, ana vatan olarak çalışmanın da bir bedeli vardır. Bu ülke, Kuzey Kıbrıs'ta bir bedel ödemiştir. Hala bu bedeli ödemeye devam etmektedir. Biz şehitler vermişiz, niye? Çünkü yavru vatan böyle bir bedeli ödemeyi gerektiriyor diye bu adımlar atılmıştır. Ondan sonra buranın imarı için, bugünlere gelebilmesi için hala bu süreci devam ettirirken, şu anda bizim yıllık oraya yaptığımız ödeme, son olarak aklımda kalan, 1 milyar dolar civarındadır. Fazlası vardır azı yoktur. Bu rakamlar ciddi noktalarda ve hiçbir zaman burayı görmemezlikten gelmedik."

"Kuru kuruya kardeşlikle bu işler olmuyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri 10-12 yıl önce, öğrenci sayısının 25 bin iken şu anda 60 bine yükseldiğini vurguladı. "Bunlar gayretle oluyor. Sadece kuru kuruya kardeşlikle bu işler olmuyor" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Oraya karşı olan bizim dayanışmamız, farklılığımız, şu anda uluslararası camiada Kuzey Kıbrıs'ın kavgasını veren kim? Acaba Sayın Akıncı, bu kavgayı tek başına verebileceğini mi zannediyor, böyle bir şey mi var? Orayla ilgili, onların baktığı açıdan biz Kuzey Kıbrıs'a bakamayız. Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'a bakışı, evet yavru vatandır. Bundan sonra da yavru vatan olarak bakmaya devam edecektir. Bir ananın yavruya olan ilgisi, alakası neyse, bundan sonra da yine bu o ananın yavruya olan ilgisi aynen devam edecektir. Kendi bu tür ifade edebilir. Ben, bu şekilde ifade etmesini de hoşgörüyle karşılarım ama burada hassas olmak lazım, dikkatli olmak gerekir diye düşünürüm. Çünkü sonra bunlardan safi zarar edebilirler, o zaman da yazık olur."

Erdoğan’ın Akıncı’ya mesajı 

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Akıncı’ya gönderdiği mesajda şunları kaydetti: 

“Sayın Mustafa Akıncı,Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Seçilmiş Cumhurbaşkanı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 26 Nisan 2015 tarihinde yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanlığı görevine seçilmiş olmanızdan dolayı sizi şahsım ve Türk Milleti adına tebrik ediyorum.

Seçilmiş olduğunuz Cumhurbaşkanlığı görevi, yarım asırı aşan Kıbrıs sorunu bakımından kritik bir döneme denk gelmektedir. Bir süre sonra yeniden başlaması öngörülen BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu çerçevesindeki görüşme sürecinde, adil ve yaşayabilir bir çözüme ulaşılması, önceliğimiz olmaya devam edecektir. Bununla birlikte, bugüne kadar yaklaşık yarım asırdır süregelen, temelinde Rum tarafının Kıbrıs Adasının tek sahibi olduğu yönündeki yanılgısının yattığı Kıbrıs sorununa her ne pahasına olursa olsun bir çözüm bulunması gibi bir yaklaşımın benimsenmesi mümkün değildir.

Milli Dava olarak gördüğümüz Kıbrıs konusunda, Ada’nın eşit iki halkından birisi olan Kıbrıs Türkünün bugünlere ulaşmasını sağlayan mücadele azmi, inanç ve kararlılığın liderliğiniz altında da devam edeceğine inanıyorum.

Verilen ortak mücadelemizin içinde bulunduğu bu kritik dönemeçte, Türkiye, anavatan ve garantör ülke olarak uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan görev ve yükümlülüklerini kararlılıkla yerine getirmeye devam edecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha tebriklerimi iletiyorum.

Recep Tayyip ErdoğanTürkiye Cumhurbaşkanı.”