Dışişleri Bakanı Özdil Nami, AB Komisyonu'nun genişleme ve komşuluk politikasından sorumlu üyesi Stefan Füle'yle bir araya geldi.

Görüşmenin ardından AA muhabirine konuşan Nami, AB Komisyonu'nun gelecek ay yayınlayacağı ilerleme raporunda, "Kıbrıs sorunu bağlamında Türkiye'den haksız taleplerde bulunmaması gerektiğini" vurguladı.

Özdil Nami, "İlerleme raporlarında maalesef bugüne kadar Türkiye'den hakkaniyete sığmayan talepler olduğunu görüyoruz. Örneğin Türkiye'den, sadece Rumlardan oluşan, meşru olmayan bir Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetiyle ilişkilerini normalleştirmesi talep ediliyor. Halbuki bu zaten Kıbrıs sorununun özü. Bu tür taleplerin yapılması, Kıbrıs sorununu bilmemekle sanki bu sorun yokmuş gibi davranmakla eş anlamlıdır" dedi.

“Rumlar AB’yi koz olarak kullanıyor”

Dışişleri Bakanı Nami, "Rumlar AB'yi koz olarak kullanabileceklerine inandıkları sürece bunu mutlaka denemeye devam edeceklerdir. Önemli olan, Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere AB üyelerinin buna ne kadar fırsat tanıyıp tanımayacaklardır. Eğer 'Türkiye'nin üyelik sürecini engellemek için Kıbrıs sorununu canlı tutma' diye bir niyet varsa o zaman Rumların bu tip tavırlarının önü arkası kesilmeyecektir" tespitinde bulundu.

AB başkentlerinin büyük resmi görerek Rumların engelleyici politikalarına set çekmesi gerektiğini ifade eden Nami, şöyle konuştu:

“Çözüm hayati önem taşıyor”

"Kıbrıs sorununun çözümü son derece hayati önem taşımaktadır. Kıbrıs sorununun çözüldüğü bir ortamda Türkiye'nin AB sürecinde önüne çıkarılan birçok engel kalkacak ve Türkiye-AB ilişkileri bugünkünden çok daha sağlıklı ve ileri bir noktaya taşınacaktır. Bölgedeki hidrokarbon kaynakları Türkiye'nin, Kıbrıs'ın ve belki İsrail ve Mısır gibi ülkelerin bir işbirliği ortamına dönüşecek ve (AB için) bir alternatif enerji kaynağının ve hattının oluşmasına vesile olacak. Batı'nın istikrar ve ekonomik gücü Ortadoğu'ya daha iyi yansıtılabilecek ve Batı'nın bölgedeki birçok istikrarsızlığa müdahale yeteneği çok daha artacak. Böyle bir senaryo mümkündür ve bunun kilit taşı Kıbrıs'tır." 

Kıbrıs sorununun çözümünde Türk tarafının üzerine düşeni yaparken, Rum tarafının engelleyici pozisyonunu sürdürdüğüne dikkati çeken Nami, AB'nin dar vizyonla hareket etmek yerine Rum tarafını çözüme teşvik etmesi gerektiğini dile getirdi.

“Eide ile ivme yakalanabilir”

Özellikle BM Genel Sekreteri Özel Danışmanı olarak görevine yeni atanan Espen Barth Eide ile birlikte müzakere sürecinde yeni bir ivme yakalama umudunun doğduğunu söyleyen Nami, Komiser Füle’ye ayrıca, Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü altında bulunan Kıbrıs Türk Masası’nın, Bölgesel Politikalar Genel Müdürlüğü’ne bağlanmasıyla ilgili olarak Kıbrıs Türk tarafının kaygılarını aktardı.

Hellim sorunu aşılmalı...

Söz konusu yeni düzenlemenin Komisyon’un yapısı içerisinde gerçekleştirilen bir iç düzenleme olduğunun bilindiğini ifade eden Nami, bunun, 2004 yılı sonrasında Kıbrıs Türk tarafı için Avrupa Birliği ile yürütülen çalışmaların sürdürülmesini zora sokabilecek bir gelişme olmaması için alınması gereken tedbirleri dile getirdi.

Bakan Nami, hâlihazırda sorunların yaşanmaya devam edildiği, hellimin AB’ye coğrafi işaret olarak kaydedilmesi, ticari araçların Yeşil Hat’tan geçişi ve işlenmiş gıdalar konusunda Avrupa Komisyonu’ndan acil olarak çözüm üretmeleri için çaba harcamalarını beklediğini de vurguladı.