banner564

ABD’nin tavrı netleşiyor

Büyükelçi Garber “Esas olan; Kıbrıs sorununun çözüm sürecinin BM gözetiminde ve güvenlik konseyi kararları zemininde, Kıbrıslılar tarafından yürütülmesidir” dedi

ABD’nin tavrı netleşiyor
banner598

Anıl IŞIK  
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Lefkoşa Büyükelçisi Judith G. Garber, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in himayesinde Cenevre’de 27-29 tarihleri arasında yapılacak 5+BM gayrıresmi Kıbrıs zirvesi öncesinde, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) özel mülakat verdi. Amerikalı diplomat, ABD Elçiliği’nin Kuzey ofisinde gerçekleşen mülakatta, nisan ayı sonunda yapılacak gayrı resmi Kıbrıs zirvesi, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz kaynakları, ABD’nin Güney Kıbrıs’a yönelik savunma kısıtlamalarının kaldırılması yanı sıra Kıbrıslı Türkler ile ilişkileri hakkında açıklamalarda bulundu.
Büyükelçi Judith G. Garber, nisan ayı sonunda Cenevre’de yapılacak 5+BM gayrı resmi Kıbrıs toplantısına tarafların “ciddi bir şekilde müdahil olup, müşterek alanları bulmaları” çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletleri (BM) Güvenlik Konseyi daimi üyesi ABD’nin, Kıbrıs sorununda BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde iki toplumlu, iki bölgeli federasyon çözüm modelini desteklemeye devam ettiğini belirten Garber, tarafların 5+BM toplantısında Güvenlik Konseyi kararlarından farklı bir çözüm modelinde uzlaşma olasılığı üzerinde tahminlerde bulunmak istemediğini söyledi.
Garber, ABD için esas olanın, Kıbrıs sorununun çözüm sürecinin; “BM gözetiminde ve Güvenlik Konseyi kararları zemininde, Kıbrıslılar tarafından yürütülmesi” olduğunu vurgulayarak, 5+BM toplantısını resmi müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik “kritik önem taşıyan bir adım” olarak nitelendirdi.
Büyükelçi, ABD’nin, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi, Kıbrıs’ın ortağı ve tüm garantör güçlerin müttefiki olarak, Kıbrıs sorununun çözümüyle yakından ilgilendiğini kaydederek, 5+BM toplantısında tarafların ortak bir zeminde buluşması temennisini dile getirdi.
Kıbrıs sorununun çözümünün, Doğu Akdeniz bölgesinin istikrarı ve refahı için önemli olduğunu ifade eden Garber, ABD’nin Kıbrıs’taki doğal gaz kaynaklarının “toplumlar arasında adilane bir şekilde paylaşılması” gerektiğine inandığını yineledi. Garber, Doğu Akdeniz’de “çok hassas bir dönemden” geçildiğini belirterek, taraflara “gerginliği tırmandırmamak için provokatif eylemlerden sakınmaları” çağrısında da bulundu.
ABD’nin hem Kıbrıslı Türkler hem de Kıbrıslı Rumlar ile müşterek alanlarda yakın ilişkileri olduğuna işaret eden Garber, koronavirüs salgınının Kıbrıslı Türkler ile ilişkilerini kısıtladığını, ancak salgının hafiflemesiyle Kıbrıslı Türklerle yakın ilişkilerinin artırılmasını umduklarını söyledi.
Joe Biden yönetiminin Kıbrıs sorunundaki tutumu ve Kıbrıs sorununun öncelikleri arasında olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtında Büyükelçi Garber, “Doğu Akdeniz, ABD için büyük önem taşıyan bir bölge olmaya devam ediyor. Doğu Akdeniz ile ilgili bu yaklaşım konusunda eski yönetim ve bu yönetim arasında devamlılık söz konusudur. Biz, Doğu Akdeniz bölgesinin refahına ve istikrarına yardımcı olmak ve desteklemek için gerçekten uğraşıyoruz. Ve bu yaklaşımımız, daha küresel vizyondan geliyor” dedi.
Büyükelçi Garber, ABD’nin Nisan ayı sonunda yapılacak gayrı resmi 5+BM Kıbrıs toplantısından beklentisine ilişkin soru üzerine, “ABD, tarafların ciddi bir şekilde müdahil olup, müşterek alanları bulmak için bu fırsatı değerlendireceklerini umuyor ve böylelikle resmi müzakerelere yeniden başlayabileceğiz” dedi.

“Çözüm bulunmasını arzulamaya devam ediyoruz”
Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması halinde ABD’nin Kıbrıs özel temsilcisi atama ihtimali hakkında ise Garber, “Şu anda resmi müzakereler yürütülmüyor. ABD için esas olan sürecin; Birleşmiş Milletler gözetiminde ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları temelinde, Kıbrıslılar tarafından yürütülmesidir. ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesidir ve biz, kalıcı ve adil, BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayanan, iki toplumlu, iki bölgeli federal bir çözüm bulunmasını arzulamaya devam ediyoruz” dedi.

Garber, “Hepimiz, 5+BM toplantısından bir ortak zeminde mutabık kalınması sonucunun çıkmasını umuyoruz. Bu nedenle, bu toplantı cesaret vericidir ve biz umuyoruz ki, taraflar bu fırsatı değerlendireceklerdir” diyerek sözlerine devam etti.

İki devletli çözüm…
Kıbrıs sorununa federasyon dışında “gevşek federasyon” ve “iki devletli” çözüm fikirlerinin ifade edildiği ve BM Genel Sekreteri Guterres’in gayrı resmi toplantıda “Kıbrıs çözümünde yeni fikirlere açık olacağını” açıkladığının hatırlatılması ve tarafların yeni bir çözüm modelini müzakere etme üzerinde uzlaşması halinde ABD’nin tutumunun ne olacağına ilişkin Garber şöyle konuştu:
“Gayrı resmi toplantının fikri, iki tarafın bir araya gelerek, kendi vizyonlarını, endişelerini ve gördükleri sıkıntıları ortaya koymaları ve BM’nin kolaylaştırıcı bir rol üstlenmesiyle ortak bir zemin bulma olasılığını görebilmektir diye düşünüyorum. Bu toplantıdan nasıl bir ortak zeminin ortaya çıkacağı konusunda tahminlerde bulunmayacağım, ancak Güvenlik Konseyi kararlarından farklılıklar söz konusu ise sanıyorum ki bu Güvenlik Konseyi’ne taşınacaktır.”

“Hepimiz, bu toplantıyı ümitle bekliyoruz”
Federasyon temelinde 50 yılı aşkın süredir yürütülen ancak bir sonuç alınamayan Kıbrıs müzakerelerinde federasyona yönelik ilerleme kaydedilmesi için bundan sonra atılması gereken adımın ne olması gerektiğine ilişkin bir soruyu yanıtında Garber, şu ifadelerde bulundu:
“Önemli olan, resmi müzakerelerin yeniden başlamasıdır, çünkü gerçek bir müzakere sürecinde değilseniz, çözüm konusunda herhangi bir ilerleme kaydedemezsiniz. Nisan ayı sonundaki 5+BM toplantısını, bu doğrultuda kritik önem taşıyan bir adım olarak görüyoruz. Hepimiz, bu toplantıyı ümitle bekliyoruz.”
Amerikalı diplomat, ülkesinin şu anda enerji konusunda bölgede bir arabuluculuk rolü üstlenme niyetinin olduğu konusunda bir bilgisinin bulunmadığını da söyledi.

“Kıbrıs’ta görev yapmaktan dolayı ayrıcalıklı hissediyorum”
Garber, Mart 2019’dan beri ABD Büyükelçisi olarak yürüttüğü misyonunun beklediği gibi bir tecrübe olup olmadığının sorulması üzerine, Kıbrıs adasında görev yapmaktan dolayı “ayrıcalıklı hissettiğini”, ancak tüm dünyayı etkisi altına alan salgının ortaya çıkmasıyla hiç kimsenin son bir kaç yıl bu şekilde tecrübe yaşayabileceğini beklemediğini söyledi. Garber şöyle konuştu:
“Yaşanan salgından dolayı sanıyorum hiç kimse geçen yılın bu şekle dönüşeceğini beklemiyordu, herkesin bakışını etkiledi. Kıbrıs’ta tecrübem beklediğim gibi miydi? Kesinlikle, hayır. Hiç kimsenin son bir kaç yılki tecrübesinin beklediği bir şey olduğunu sanmıyorum. Ancak, Kıbrıs adasında görev yapaktan dolayı ayrıcalıklı hissediyorum. O kadar güzel bir ada ki. Kıbrıslılar, misafirperverlik unvanını kesinlikle hak ediyor. Kıbrıs’ı gezerek, her kesminden insanlarla tanışmaktan keyif alıyorum. Kıbrıs mutfağını ve kültürünü keşfetmek, adanın dillerini öğrenmeye çalışmak... Yavaş Yavaş (Elçi, Türkçe dilinde söylüyor). . .” 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473