Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ‘kırmızı çizgilerini’ sürekli artıran Rum Yönetimi, bu kez Türkiye’nin, KKTC’ye vermiş olduğu kredilerin bağışlanmasını istedi.
Türkiye’nin, 2014 yılına kadar KKTC’ye vermiş olduğu yaklaşık 8.5 milyar dolarlık kredinin tamamen bağışlanmasını isteyen Mavroyannis, aksi halde Kıbrıs sorununun çözülemeyeceğini söyledi.
Mavroyannis,“Mülkiyetin yüzde 90’ı çözüldü” diyen BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’yi de eleştirerek “saçmalıyor” dedi.
Mülkiyet konusunda ortaya çıkacak tazminattan memnun kalmayanların daha sonra mahkemeye başvurabileceğini açıklayan Mavroyannis “hatta Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’ne kadar gidilebilir” şeklinde konuştu.
Simerini gazetesi konuyla ilgili haberi “Yüzde 90 Anlaşma Saçmalık… Andreas Mavroyannis Eide’nin Mülkiyetle İlgili İyimserliğini Benimsemiyor… Müzakereci Simerini’nin Etkinliğinde Çözüm Planından Uzağız” başlık ve spotlarıyla manşete çıkardı.
Habere göre Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis Eide’yle ilgili nitelemeyi, Simerini’nin yayın hayatına başlamasının 40’ıncı yıl dönümü dolayısıyla dün akşam düzenlediği kültürel tartışmadaki konuşmada yaptı.
Gazete Mavroyannis’in, konuşmasının devamında “Genel Sekreter’in Özel Danışmanı, müzakerelerin limiti tükendi, siyasi düzeyde bir itelemeye ihtiyaç var demek istedi” diyerek “Eide’nin saçmalıkları” sözünün yarattığı izlenimi dağıtmaya çalıştığını ancak bu kez de kendisini dinleyenlerin kafasında yeni sorular yarattığını yazdı.
Türkiye kredileri
Habere göre “Türkiye bugüne kadar Kıbrıslı Türklere verdiği kredileri bağışlamazsa Kıbrıs sorunu çözülemez” iddiasında bulunan Mavroyannis, müzakerelerin yürütülmekte olduğu bugünkü dönemi “belki bir daha bugünkünden daha iyi bir fırsatımız olmayacak” sözüyle niteledi. “Geri dönüşü olmayan bir aşamada değiliz. Daha önce hiç olmadığı kadar iyiyiz ama çözüm planından da uzağız” dedi.
Mavroyannis bugünkü durumun uzun vadede sürdürülebilir olmadığına işaret ederek “Çözüm vatandaşların haklarına saygılı olmalı ve korku sendromları taşımamalı. Ancak işgal ve kolonizasyon son bulmalı” ifadesini kullandı.
Zaman içerisinde iki bölgeli, iki toplumlu, BM kararlarında tarif edildiği şekliyle siyasi eşitliğe sahip federasyon çerçevesi oluşturulduğuna işaret ederek “Çabamız, Kıbrıs Helenizm’inin ve diğer Kıbrıslıların geleceğini güvenceye almaktır. Çözüm iki toplumlu nitelikte olacak ve bulunacak hal çareleriyle bir Avrupai topluma sahip olmamız gerek” dedi.
Andreas Mavroyannis Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in meclis kürsüsünden yaptığı bilgilendirmeyi hatırlatarak, “durumu samimiyetle ortaya koyduğunu” söyledi.
Müzakerelere değinirken “bir miktar ilerleme var ama bu başlıklardan birinin tamamen kapanmasından kaynaklanmıyor. Hepsinde ilerleme var ve hepsinde tartışma konusu anlaşmazlıklar var” diyen Rum Müzakereci “çözüm uzlaşılmış ve Kıbrıs aidiyetli olacak” ifadesini kullandı.
Mülkiyet Komitesi
Mavroyannis mülkiyetle ilgili olarak şunları söyledi:
Bağımsız bir mülkiyet komitesi olacak, – tazminattan memnun olmayan birisi olursa, mahkemeye başvurabilecek – yine memnun kalmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gidebilecek”
Mavroyannis, ilerleme olduğunu söylediği noktalar sorulduğunda “Kıbrıs sorununun çözümüyle bir Avurpai toplum olacak. Müzakere ilk kez federasyon zemininde yapılıyor ve konfederasyon anlamı içermiyor. İnsan hakları meselesinde ilerleme var” dedi.
Konuşmasında Ankara’ya da, “aktif rol oynaması gereken meselelerle” ilgili mesaj gönderen Mavroyannis “Bazıları müzakere masasında çözülecek, güvenlik ve garantiler gibi diğer bazı konular Türkiye’nin mevcudiyetiyle” dedi.
Ankara’yı var olduğunu savunduğu “kolonizasyonla” ilgilenmeye çağıran Mavroyannis, referandumun ve bir çözüm anlaşmasının hemen ardından yaşanacak geçiş dönemi sırasında Türkiye’nin kilit rolü bulunacağını ve katılımının zaruri olacağını” söyledi.
Mavroyannis çözümsüzlüğün Türkiye açısından iyi bir seçenek olmadığını, olguların ve Avrupa düzeyinin değiştiğini belirterek şunları söyledi:
“AB 2004’te ‘siz uzlaşın biz kabul edeceğiz’ diyordu. Bugün Avrupa müktesebatının uygulanmamasına ‘hayır’ diyor.”
Andreas Mavroyannis “Kıbrıslı Türklerin, ordunun çekilmesiyle siyasi açıdan azat olma çabası var. Bu Sayın Akıncı’yı zafere götüren şeydir” dedi.
Güncelleme Tarihi: 19 Şubat 2016, 10:17