banner564

40 bin öğrenci geri döndü

Üniversitelerde çalışan 14 bin kişinin geleceği, Ağustos ayına kadar alınacak önlemlere bağlı

Ömer KADİROĞLU
Kuzey Kıbrıs’ta eğitim turizminin lokomotif sektörlerinden olan üniversitelerin bu yıl için yeterli doluluğa ulaşamaması halinde ciddi ekonomik sıkıntıların yaşanacağı ön görülüyor. Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Ziya Öztürkler, üniversitelerimizde eğitim gören 40 bin öğrencinin pandemi sürecinde adayı terk ettiğini söyledi.
  Diyalog’a konuşan Öztürkler, KKTC’de 21 üniversitenin bulunduğunu ve 14 bin kişinin geçimini bu sektörden sağladığını belirtirken, “Öğrenci Dostu Ada” projesinin önemine değindi. Öztürkler, “Ciddi kayıpların yaşanmaması için çalışma yaptıklarını ifade etti. Öztürkler “Burada uçak seferlerinin artırılması büyük önem taşıyor” dedi.
 
 Ziya Öztürkler, Diyalog’un sorularını şöyle yanıtladı:


*******

Soru: Öğrenci Dostu Ada Projesi nedir? Projenin amaçları nedir?
  Öztürkler: Öğrenci Dostu Ada Projesi bir devlet projesidir. Çok uzun yıllardır böylesi bir projenin hayata geçmesi gerekliydi. Öğrencilere bu ülkede öğrenci olduklarını hissettirmek adına önemliydi. Projenin esas amacı KKTC yükseköğrenim öğrencisinde olan bilinci ön plana çıkartmaktır. Bütün restoran, cafe veya ulaşımdan tutun da bütün esnaf ve işletmeciler bu proje içerisinde yer alarak öğrencilere daha avantajlı imkânlar sağlanmasının önünü açmak istiyoruz. Yani KKTC’de yükseköğrenim öğrencilerine farkını hissettirecektir. Daha uygun şartlarda devletin kendisine yaratacağı daha uygun imkânlarla bu ülkede yaşamını sürdürmesi için yaratılan bir projedir.
 

Soru: Bu yıl yükseköğrenimde ciddi kayıplar bekliyor musunuz?
Öztürkler: Kayıp devletin alacağı önlemlerle bağlantılıdır. KKTC yükseköğrenimi geleneksel yapıya sahip olan bir alandır ve bugüne kadar KKTC’nin en kritik noktası öğrencisiyle yapılan yüz yüze eğitimdi. Pandemi döneminde KKTC’den yaklaşık 40 bine yakın öğrenci adamızdan ayrılmıştır. 40 bin öğrencinin yanı sıra bu yıl KKTC’nin yükseköğretime yeni kayıt yapacağımız öğrenciler vardır. Eylül ve Ekim ayları bizler için çok kritik olan aylardır. Burada uçuş sayısının da çok önemli olduğunu söylemek mümkündür. Bugün KKTC’ye tekrardan öğrenci gelebilmesi için karantina sürecini çözmüş bir KKTC olması lazım ki; Sağlık Bakanı Ali Pilli Eylül ayından itibaren tek PCR testi ile bu adaya girilebileceğini açıklamıştı. KKTC’ye dünyanın çeşitli yerlerinden özellikle de Türkiye’den öğrencilerin gelebilmesi için Türkiye’nin çeşitli yerlerinden de uçuşların gerçekleşmesi gerekiyor. Bu nedenle bizler plan, program ve hazırlıklarımızı yaparken yükseköğrenim öğrencisinin bu adada yer alabilmesi ve ciddi kayıplar yaşanmaması için özellikle uçuş politikaları ve karantina süreçleri bizler için çok ciddi noktalar doğuracaktır. Bugün hiçbir öğrencimiz 7 günlük karantina sürecine dâhil olup da KKTC’ye gelmek istemez. Öğrencilerin de gelişiyle ilgili hem sağlık alanında alınacak önlemlerin hem de uçuş politikalarının ciddi parametreleri vardır. Bu noktada devlet Eylül ve Ekim aylarında öğrenci ile KKTC’yi buluşturmak istiyorsa bu alanlarda da ortaya koyacağı açılım ve düzenlemelere ihtiyaç duyacaktır ki zaten bizim yaptığımız projenin de temelinde bu vardır. Sağlık Bakanı, Başbakan ve Maliye Bakanı da bu projeye katılmıştır. 
Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin de öğrencilere ücretsiz tek PCR testi yapılacağı açıklaması da bizler için oldukça önemliydi. Sadece bununla da değil devletin uçuşlarla ilgili politikasını gözden geçirmesi gerekiyor. Şu andaki uçuş sayısı ile yükseköğrenim alanında öğrenci hareketliliğini yakalamamız çok da mümkün görünmüyor. Bazı kesimler bu alanlarda planlama yapılmasında geç kalındığı yönünde eleştiriler yapmışlardı ancak her şeyin bir zamanı ve yeri vardır. Bu projenin de bu zamanda ortaya çıkması gerekiyordu. Bizim bu projeyi çok önceden açıklamamızın pek bir anlam ifade edeceğini düşünmüyorum.
 

Soru: Öğrenci Dostu Ada Projesi yaşanabilecek kayıpları azaltacak mı?
Öztürkler: Ben bu projeye sadece bu dönem için bakmıyorum. Bu proje KKTC’nin yükseköğrenimindeki geleceğinin sağlam temeller üzerinde devam etmesinin projesidir. Bu projeye herkesin sahip çıkması gerekiyor. Bu ülkeye gelen öğrencinin konaklama, ulaşım, yeme içme ve adayı sahiplenebilmesi için ülkelerine memnun bir şekilde dönmeleri gerekiyor. Bizler ne kadar memnuniyet ortaya koyabilirsek o kadar devam edecektir. Bu projenin ülkeye olumlu etkileri olacaktır ancak bu projeyi sadece bu dönem veya birkaç ay ile değerlendirirsek yanlış yaparız. Bu projeye sahip çıkılır ve etkileşimi doğru bir şekilde yönetilirse bunun bir iki yıl sonraki olumlu etkisini çok daha fazla hissedeceğiz. Biz günlük projelerle değil KKTC’deki bütün yükseköğrenim alanını olumlu etkileyecek projelerle ayakta durmamız gerekiyor. Olaya günlük değil genel olarak bakmak lazım.
 

Soru: Yükseköğrenimin KKTC ekonomisine yıllık katkısı neydi? Bu yıl ne kadarlık bir kayıp bekliyorsunuz?
  Öztürkler: Yükseköğrenimin KKTC ekonomisine yıllık katkısı Devlet Planlama Örgütü’nün istatistiklerinden bakıldığında ülke gelirinin yüzde 50'si olarak ortaya koyulmaktadır. Öğrencinin adada kalış süresi yaklaşık 10 aydır. Bu ülkenin sağlam temeller üzerinde devam edebilmesi için turizm ve yükseköğrenim dengesinin çok iyi bir şekilde ayarlanması gerekmektedir. Bugün gerek uçuşlar gerekse sağlık altyapısının güçlendirilmesinden pandemi noktasına kadar hem turizmi hem de yükseköğrenimi doğrudan etkileyen noktalardır. Bu bakımdan çok farklı alanları etkileşim altında tuttuğu ve etkileşim kapasitesinin çok yüksek olduğu görülmektedir. Ada kart projesinin en önemli katkılarından bir tanesi de KKTC’de okuyan KKTC, TC ve diğer ülke vatandaşlarına bu kart verileceği ve bizim bir yazılımla destekleyeceğimizden dolayı öğrencinin ekonomik alandaki hareketliliğini de görmüş olup istatistik çıkarabilmemize olanak sağlayacağından dolayı oldukça önemlidir.

Soru: KKTC’de kaç Yükseköğrenim Kurumu var ve bu kurumlardaki istihdam sayısı nedir?
Öztürkler: KKTC’de aktif olarak 21 üniversitemiz bulunmaktadır. Burada önemli bir başarıdan da bahsetmek istiyorum. Bir önceki yılda Türkiye Cumhuriyeti yükseköğrenim kılavuz kitabında 14 üniversitemiz yer alıyordu ancak bu yıl Türkiye’den öğrenci kabul edeceklerin belirlemiş olduğu YKS yükseköğrenim kılavuzunda 19 üniversitemiz yer alacak. 21 üniversitemizin 19’u Türkiye Cumhuriyeti’nde de akredite edilmiş ve TC’den öğrenci kabul edecek noktaya gelmiştir. Bu rakamların göz ardı edilmemesi gerekiyor. En önemli noktalardan bir tanesi KKTC üniversitelerinde geçen yılki verilerimize göre 14 bin çalışan yer almaktadır. Bu 14 bin çalışanın 5 bini akademisyen olarak yer almakta geriye kalan da tüm alana yayılmış çalışanlardır. Ne mutlu ki 5 bin akademisyenin yüzde 60’a yakını KKTC vatandaşıdır. KKTC yükseköğrenimin en önemli avantajlarından bir tanesi diğer bütün göstergelere göre değerlendirildiğinde bu alanın yüze 70’e yakınının kendi vatandaşları tarafından idame edilmesidir. Bu nedenle ekonomiye etkisinde ülke gelirinin yüzde 50’sinin yükseköğrenimden gelir derken diğer noktada da 14 bin insanın da hayatını bu alandan idame ettiğini göz ardı etmemek gerekiyor. 

Güncelleme Tarihi: 28 Temmuz 2020, 12:54
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474