Raif DOĞRU
Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile Halkın Partisi (HP) genel başkanlarının da yer aldığı dünkü görüşmede ‘Prensipler’ konusunda büyük ölçüde uzlaşı sağlandığı, ancak bazı önemli kurumların paylaşımı konusunda sıkıntı olduğu öğrenildi.
Diyalog’un elde ettiği bilgilere göre; HP kanadının ortaya koyduğu prensiplerin ilk sırasında ‘devlet arazilerinin’ dağıtımı geliyor. Buna göre, bakanların birinci derecede yakınlarına herhangi bir devlet arazisinin verilmemesi öngörülüyor. HP’nin ortaya koyduğu bu görüşü UBP’nin de desteklediği belirtilirken, ‘Vatandaşlık yasası’, Kıbrıs sorunu ve ileriye yönelik ‘özelleştirme’ konularında uzlaşının mümkün olduğu ifade edildi.
HP’nin ‘Prensipler’ konusunda üzerinde ısrarla durduğu bir başka konu ise ‘yolsuzluk dosyalarının’ soruşturulup, sonuçlandırılması yönünde. UBP’nin bu konuda nasıl bir tavır izleyeceği hafta başında kadar netleşecek.
HP’nin istediği kurumlar
UBP’de genel görüş bakanlıkların 7-3 şeklinde paylaşılması yönünde. Buna göre Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın yanı sıra 4’lü koalisyonda olduğu gibi İçişleri ve Ulaştırma Bakanlıklarının HP’ye verilmesinde herhangi bir sorun bulunmuyor.
HP henüz 3 bakanlığı kabul edip, etmeme yönünde bir görüş belirtmemekle birlikte; ekonomik açıdan bazı önemli bazı kurum, kuruluş ve daireleri kendine bağlamak istiyor.
Bunlar arasında Spor Dairesi, Vakıflar İdaresi, Kooperatif Merkez Bankası veya Kalkınma Bankası, Şeker Sigorta, Lefke Avrupa Üniversitesi, Meteoroloji Dairesi bulunuyor.
Görüşme 1.5 saat sürdü
Hükümet kurma çalışmaları çerçevesinde dün biraraya gelen Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile Halkın Partisi (HP) heyetlerinin görüşmesi yaklaşık 1.5 saat sürdü.
HP Genel Merkezi’nde saat 14.00’de başlayan görüşmede Ersin Tatar başkanlığındaki UBP heyetinde Genel Sekreter Hasan Taçoy, milletvekilleri Nazım Çavuşoğlu, Dursun Oğuz ve Özdemir Berova; Kudret Özersay Başkanlığındaki HP heyetinde ise Genel Sekreter Yenal Senin, milletvekilleri Hasan Büyükoğlu, Hasan Topal, Jale Refik Rogers ve Mesut Genç yer aldı.
Görüşme sonrası iki parti başkanı basın mensuplarına açıklamalarda bulunarak soruları cevapladı.
Özersay: Görüşlerimizi paylaştık
İlk sözü alan HP Genel Başkanı Kudret Özersay, daha önceki görüşmelerinde UBP yetkililerinin görüşlerini dinlediklerini dün ise anlatan ve görüşlerini paylaşan konumunda olduklarını belirterek, “Ersin Tatar’a ve arkadaşlarına HP’nin çeşitli konulardaki hassasiyetlerini, düşüncelerini anlatmak ve paylaşmak imkanı bulduk. Eminim ki aktardığımız noktalar çerçevesinde kendi değerlendirmelerini yapacaklardır” dedi.
Sadece bir partinin değil her iki partinin de birtakım hassasiyetleri olduğunu yineleyen Özersay, bunlar çerçevesinde UBP’nin dün kendileriyle paylaştıkları görüşleri değerlendireceklerini kaydetti.
Özersay, “Bu bir süreçtir, önümüzdeki toplantı veya toplantılarda bu diyaloğun bir koalisyon ortaklığına dönüşüp dönüşmeyeceği şekillenecektir. Bu süreç ister olumlu ister olumsuz sonuçlansın çok uzamaması gerektiği kanaatindeyim” dedi.
Tatar: Büyük bir sıkıntı yok
UBP Genel Başkanı Ersin Tatar da, dünkü görüşmede temel prensipler üzerinde durulduğunu belirterek, Özersay ve arkadaşlarının kendilerine bazı konularda bilgi verdiğini kendilerinin de bunları dikkatle dinlediğini söyledi.
Özersay’ın da söylediği gibi bu sürecin fazla uzamaması için değerlendirerek bugün temas edeceklerini ve yarın yeniden HP ile biraraya gelebilmeyi düşündüklerini belirten Tatar, ”önümüzdeki hafta başında da artık bu görüşmelerin hangi aşamaya gelebileceğini kamuoyuyla da paylaşarak bu süreci hızlandırmak zorunda olduğumuzu değerlendirdik” dedi.
KKTC’nin içinde bulunduğu koşullarda bu süreci hızlandırmak gerektiğini düşündüklerini tekrarlayan Tatar, “Bu konuda Özersay ve ekibiyle haftasonunu da değerlendirerek süreci bir noktaya getirmemiz gerek” dedi.
İki kahve birden içtik…
Tatar, kahvelerini de içtiklerini hatta 2 kahve içtiklerini, temel prensipler üzerinde bir mutabakata vardıktan sonra daha detaylı çalışmalar için hafta sonunu da değerlendirmekte fayda olduğunu, hafta başında da nihai bir sonuca varmak için ellerini çabuk tutmaları gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu görevi kendisine 4 gün önce verdiğini ve 15 günlük süreleri olduğunu dolayısıyla hafta başına kadar bu işleri netleştirmek durumunda olduklarını söyledi.
