Çiğdem AYDIN 

Ergün Vehbi bir zamanlar KKTC’nin en gözde siyasetçilerindendi. CTP’den milletvekili seçildikten sonra, KKTC’nin ilanına oy verdi, bir süre sonra da Kıbrıs sorunu anlaşmazlığı yüzünden partisinden ayrılarak DP saflarına geçti.
   Son yıllarda siyasetten uzak duran ve eşiyle emekliliğini yaşayan Ergün Vehbi, bir yıl içinde beklemediği 4 ayrı sağlık sorunuyla yüzleşti. Önce mide kanamasından hastaneye yattı. 
Sonra prostat ve kalp sorunu yaşadı. Kalbine pil takıldıktan sonra bu kez düşerek kalça kırılması yaşayan Ergün Vehbi, halen Girne Akçiçek Hastanesi’nde tedavi görüyor.
   Diyalog muhabirine “Nazara geldik” diyen Ergün Vehbi, hastanede yattığı bir sırada kendisine 22 bin liralık trafik cezası gerekçesiyle tebligat gönderildiğini söyledi. Vehbi, 8 yıl sonra topluca tebligat yapılmasını eleştirirken “Bu parayı ödemediğim takdirde cezaevine gönderileceğimi bildirdiler” diyerek, üzüntüsünü dile getirdi.

Hastalıklar peşini bırakmadı…
   Vehbi, başına gelenleri şöyle anlattı:
    “Son bir yıl içinde mide kanaması geçirdim hastaneye yattım iyileştim. Prostat oldum tedavi ederken kalp ameliyatı oldum pil taktılar şimdi de düştüm kalça kemiğimi kırdım ameliyata gireceğim. Bir yıl içerisinde başımıza gelmedik kalmadı diyebilirim. Gerçi şu an konumuz bu değil. Konumuza gelecek olursam yıl 2004 sabit kameralar vardır Hollandalı şirket geldi her yere kurdu gitti toplandı paralar gönderildi Hollanda’ya. Bu bozgunculuktur. O zaman da tepki koymuştum şimdi de tepki koyuyorum. 2004 yılında 65 kilometre gidilecek yerde 75 kilometre gitmişim ceza kesilmiş. Muhtelif zamanlarda da bu tekrar etmiş. Şimdi bu kameraları takttınız, toplumun yüzde 80’inini yazdınız. Şimdi bu cezaları toplayacak sistemin yok, tespit edecek sistemin yok, tespit ettikten sonra günü gününe dağıtıp kişilere ulaştıracak sistemin yok, tahsil ettiğin parayı da bütçeye koymuyorsunuz doğrudan Hollandalı şirkete gönderiyorsun. 
Böyle sistem olmaz…
Böyle sistem olmaz, siz halkı soyduruyorsunuz. Bir kere bu cezaları kesiyorsun kamera yok. Kanıt yok eğer kanıt istiyorsan gidecekmişsin Polis Genel Müdürlüğüne 10 TL para yatıracaksın ve fotoğraf alacakmışsın. Yani arabayı sen mi kullandın bunun ispatı ile beraber gelmesi gerekiyor cezaların burada böyle bir şey yok. 2004 yılında yazılmışım haberim yok 2008 yılında polisler aniden evime geldiler ve ben şaşkın bunlar nedir diye sordum trafik cezası dediler ister al ister alma biz buraya bırakıyoruz dediler ve gittiler. Tam 4 yıl sonra 40 tane ceza kağıdı geldi. Bunların hepsi aynı gün mü diye sordum yok 2004 yılı içerisinde yazılan muhtelif cezalardır dediler ve gittiler. 
40 tane ceza 4 yıl sonra geldi
40 tane ceza kağıdını biriktirip 4 yıl sonra evime geldiler, daha sonra 2005 yılında , 2007 yılında yeniden getirdiler 18 tane daha bırakıp gittiler. Toplamda ne kadardı cezalar bilmiyorum bazıları 500 TL, bazıları bin TL, bazıları daha farklı. Senin ne hakkın var ben yazıldıysam dahi cezalarımı biriktirmeye ve topluca getirmeye. Soruyorum polis ne yapalım yetiştiremiyorum diyor polis. E peki bu benim suçum mu ? İşte bahsettiğim sistemsizlik budur. Polis yetiştirmemiş 4-5-6 yıl sonra toplu olarak getiriyor cezayı ve öde diyor. İngiltere’de veya başka bir ileri ülkede 10-15 gündür tebliğ süresi seni bulmak zorundadır bulmazsa da o ceza düşer. Bırakın bir köşe de da bulunca 40 sene sonra veririz diye bir şey yok, olamaz da. Netice itibariyle mahkemeye çıktık bir yıl önce mahkemede 1 cezayı  aldılar ve o föyden bin TL ceza kesti mahkeme istinafa gittim. İstinaf davası 1 buçuk yıl sonra görüldü mahkeme bin TL ödeyeceksin dedi. Geçtiğimiz gün polisler eve geldi ellerinde kelepçeler vardı eşim açtı kapıyı dediler ki, Ergün bey hakkınızda tutuklama emri vardır. Ya 22 bin TL ödeyeceksin yada sizi hapse götüreceğiz mahkeme emridir. Fakat tanınmış insan olduğum için bana 2 ay süre verdi polisler. Ödemezsem gelip alacaklar.”