banner564

Kıbrıs için ‘altılı’ konferans

  Rum tarafı, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında büyük bir beklenti içine girdi...
  Özellikle ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon’un “Erdoğan yeni adımlar atacak” şeklindeki mesajları sonrasında Maraş’ın iadesini ve bir miktar Türk askerinin adadan çekilmesini bekliyorlar...
   Diyelim ki; yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Maraş’ı Rumlara iade etti...
   On bin de Türk askerini adadan geri çekti...
   Peki Kıbrıs sorunu bu şekilde çözülmüş olur mu?..
   Olmaz...
   Öyleyse; Rum tarafı bundan ne amaçlıyor?..
   Kendi halkını kandırmak için mi?..
   “Merak etmeyin, yakında Karpaz’ı da, Omorfo’yu da alacağız” demek için mi?..
   Kalıcı bir çözüm öncesinde Maraş verilse bile, bunun ardından diğer kentlerin Rum tarafına iade edilemeyeceğini Anastasiadis bilmez mi?..
   Elbette biliyor...
   Öyleyse niye ‘boş beklentiler’ için zaman harcıyor...
Annan Planı’na dönüş şart
   Anastasiadis, Annan Planı’na destek vermiş bir liderdir...
   Partisi DİSİ’nin yüzde 35 civarında oyu vardır...
   O halde bu gücü, bir başka güç ile birleştirmek gerekiyor...
   Yani AKEL ile...
   AKEL, 2004 referandumunda Annan Planı’na neden ‘Hayır’ derken ortaya 3 gerekçe koymuştu...
   Neydi bunlar?..
   1-Bulunacak çözümün BM Güvenlik Konseyi tarafından garanti edilmesi...
   2-Rum göçmenlerin evlerine dönme süresinin kısaltılması...
   3- 1960 anlaşmalarında olduğu gibi 600 Türk askerinin adada kalması...
   Hristofyas’ın ‘hayır’ gerekçeleri eğer gerçekten bunlar ise, o zaman Türk tarafına, Annan Planı’nda  3’er maddelik değişiklik yapılmasını önerebilir...
   Uzlaşıya varılması halinde DİSİ ile güçlerini birleştirerek, yüzde 63 gibi bir çoğunluğa ulaşılır...
İki günde sonuç alınabilir
   Kıbrıs sorunu 50 yıldan beri Birleşmiş Milletler’in gündemindedir...
   Sorunun çözümü için iki taraf arasında yüzlerce görüşme yapıldı...
   Sonuçta ortaya Annan Planı çıktı...
   Rum tarafının bu planı tamamen dışlaması ve sil baştan müzakere başlatması, çözümsüzlüğe oynamaktan başka birşey değildir...
   Gerçekten çözüm istiyorsalar, 6 kişilik bir masa etrafında buluşmaya hazır olmalıdırlar...
   Masanın bir ucunda Recep Tayyip Erdoğan, diğer ucunda Karolos Papulyas...
   Geriye 4 boş sandalye kalıyor...
   Kıbrıs Türk tarafından Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Annan Planı sürecinde büyük çaba harcayan İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat...
   Bu şekilde hem sağ, hem de sol kanat temsil edilmiş oluyor...
   Ve Rum tarafından Nikos Anastasiadis ile Dimitri Hristofyas...
   Türk tarafı gibi, Rum tarafında da sağ ve sol kanat temsil edilmiş oluyor...
   En fazla iki günlük bir tartışma ile ortaya yeni bir uzlaşı paketi çıkabilir...
   Rum tarafı gerçekten çözüm istiyorsa, böylesi bir organizasyona destek vermelidir...
   Aksi halde bir 40 yıl daha bu adada çözüm olmaz...
YORUM EKLE

banner471

banner473