banner564

Kendi engellerimizi kaldırmalıyız

  Kuzey Kıbrıs’ta iktidara gelenlerin hemen hepsi, kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomiden söz eder…

   Ama iktidar döneminde bunun gereklerini yerine getirmez…

   Elbette herkesin arzusu, KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durabilecek bir noktaya gelmesidir…

   Bunun için de alınması gereken tedbirleri, başkalarının ‘baskı ile’ yaptırmasını beklemeyip, kendimiz yapmalıyız…

  Ama bir yandan sendikal baskılar, diğer yandan siyasilerin oy kaygısı yüzünden birçok tedbiri alamadık…

   Kazandığımız paraların hak edilen vergisini toplayamadık…

   Gazetemizde her gün yayınladığımız vergi listelerine bakarsanız işin ciddiyetini anlarsınız…

   Kaçakların peşine düşemedik…

   Cevizcinin çuvalından oynamayı tercih ederek, gereksiz yerlere paralar harcadık…

   Devlet kurumlarına ihtiyacın çok üzerinde personel istihdamı yaptık…

   Diğer yandan hayati önem taşıyan polis teşkilatı ve hastanelerin eksiklerini gidermedik…

   Hırsızlık, soygun, uyuşturucu, darp, cinayet, insan kaçakçılığı olaylarının patladığı bir ülkede polisin ve mahkemelerin eleman eksikliğini gidermediğimiz gibi, hastanelere uzman doktor ve hemşire alımlarını yapmadık…

   Bu yüzden de sağlıkta halkımıza sıkıntılar yaşatmaya devam ediyoruz…

   Adli olaylarla ilgili dosyaların tamamlanması için yıllarca bekletiliyoruz…

   Özellikle kara sınır kapılarında muhaceret işlemlerini bir türlü düzene koyamıyoruz…

Rumların akıttığı paralar

   Avrupa Birliği’nin belirlediği Yeşil hat Tüzüğü çerçevesinde süt ve süt ürünleri; et ve et ürünleri dışındaki üretimlerimizi güneye satabiliyoruz…

   Ayrıca her gün yüzlerce Kıbrıslı Rum’un kuzeye geçerek aracına akaryakıt aldığını da biliyoruz…

   Öyleyse; gelir getirici bir imkan var ortada…

   Ve bizler bu imanı dahi yeterince kullanamıyoruz…

   Sonra da ambargolardan söz ediyoruz…

   Aslında ambargoyu bizler kendi kendimize uyguluyoruz…

   Sınır kapılarını artırmayıp, ticaretin gelişmesine engel oluyoruz…

   Üretim çeşitlerini artıramadığımız gibi, mevcut olanları da azaltıyoruz…

   Kamuya yönelik istihdam politikasını ortadan kaldırmadığımız sürece, üretimi ve ihracatı artırmamız mümkün değildir…

   Tamamen tüketici olan bir toplumun her fırsatta ambargolardan söz etmesi inandırıcı değildir…

   İstediğimiz ülkeden mal getirebildiğimiz gibi, üretebildiğimiz az miktarda ürünü de satabiliyoruz…

   Avrupa uçuşlarında İstanbul üzerinden aktarmalı uçuş yapamıyorsak, güneydeki hava limanlarından uçabiliyoruz…

   Öyleyse inandırıcı olmayan ambargo edebiyatını bir yana bırakıp, üretimi ve özel girişimciliği destekleyelim… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 ay Önce

Sayın Akar, Bunca Yıldır ÖRTÜLÜ ÖDENEK’leri boşuna mı Harcıyoruz acaba ?
Becerikli YÖNETİCİLERİMİZİN izinde KKTCnin SİNGSPUR olacağı Gün Geldiği Zaman ÖRTÜLÜ KKTC’de İHYA olmayacakmıyız Yani !!

Turkish Power
Turkish Power - 2 ay Önce

Abluka altındaki KKTC kendine yetemez yapılması gereken gümrük birliği ve gerçekten rantabl olan sektörlerin desteklenmesidir gelen yardımların %90 nın maaş ve cep doldurmaya gittiği sistemle bir şey yapılamaz

Herkes Memur Olmak İstiyor
Herkes Memur Olmak İstiyor - 2 ay Önce

Siyaset yapma biçimi değişmeden üretim biçimi değişmez. Üretim biçimi değişmeden hiçbirşey değişmez. Herkesin devlette çalışmak istediği bir yerde hiçbirşey yapılamaz. Uyuşturulmuşsunuz Reşat bey. Yormayın kendinizi…

banner608

banner474