BM Genel Kurulunun açılışı ile ilgili geleneksel buluşma, New York’ta gerçekleşiyor. Tüm insanlığın yeni bir üçüncü dünya savaşı endişesi yaşadığı. Rusya - Ukrayna savaşı.  İsrail’in Gazze’de Filistin halkına uyguladığı Soy Kırımda akan kandan, hala tatmin olmamış faşist yönetimin, şimdi de Lübnan saldırıları ile yeni ve daha geniş bir bölgesel savaş oluşması kapısını zorlayan tavrının geliştiği bir ortamdayız. Bu nedenle BM buluşması, barış beklentilerin odak noktası oluyor. Bu buluşma, Kıbrıs sorununda oluşan durağan ortamın aşılmasına katkı sağlama umutlarımızı da canlı tutmamıza yol açıyor.
Bundan kısa bir süre önce bilim insanları, etrafımızdaki uzay boşluğunda; bugüne kadar bilinmeyen yeni ve Evrenin en büyük Kara Delik Çiftinin keşfini açıkladılar. “ Porphyrion” ismini verdikleri bu Kara Delik Çiftinin uzunluğunun da 23 milyon ışık yılı olduğunu da hesaplamışlar. Bu ne demek? İçinde Dünyanın da yer aldığı Güneş Sistemimizin benzeri,  100’ü aşkın Güneş Sistemini içinde barındıran Samanyolu Galaksimizin,  140 katıdan büyük. Yani Evrenin bu büyüklüğü içinde yalnız dünyamız değil, Güneş Sistemimiz ve Galaksimiz dahi nokta gibi, dünyamız ise mikroskobik büyüklükte.  İşte bu çok büyük ve geniş evrende;  insanlık tüm çabası ile hala dünyamıza benzer yada organik bir yaşamın olduğu bir gezegen arıyor. Bunu bulunduğu da daha  ifade edilmedi. Arayıp duruyoruz. 
Yani bu büyüklük içinde hala tekiz ve bu nedenle de gerçekten çok şanslıyız. Böylesi güzel bir gezegende, akıllı canlılar olarak, hala benzerimizi ve canlı yaşamı bulamadan varız. Ama buna rağmen, bu büyük Evrenin içinde, mikroskobik büyüklüğe sahip, bu güzel dünyada var olmanın güzelliğini; savaşlarla, adaletsizliklerle ve bireysel,  toplumsal vahşi öfkelerle, dengesizliklerle doğru dürüst yaşamıyoruz. Elinde güç tutanın en büyük olma hırsı ile bir birimizi; rengi, inancı, dili, görüşü, sosyal durumu farlı diye ezmek, yok etmek, kimliksizleştirmek peşinde efor harcıyoruz. Üstelik, bu büyük Evrende hala benzerini bulamadığımız bu güzel dünyanın doğasını tarumar etmek için de uğraşıyoruz. Böyle bir hal içindeyiz. 
Bu nedenle günümüzdeki teknolojik gelişmişlik içinde, yeni bir dünya savaşı veya bölgesel savaşlar demek, hele nükleer savaş; kendi elimizle, Evrende eşi benzeri bulunmayan bu dünyayı yıkıma sürüklemek, onu yok oluşa itmek demektir. İnancı ne isterse olsun, bu dünyada var olma şansına ulaşmış hangi sağduyulu insan, bu değeri yok edecek olayları besleyebilir? İşte bu nedenle Yurtta ve Dünyada Barış ve Adalet için uğraşmak en önemli insanlık ödevidir. BM’deki bu buluşma buna katkı sağlarsa, dünya ve insana en önemli değeri katar.