Hayalet şehir ifadesi ekonomik yapı, doğal veya insan kaynaklı felaketler, savaş gibi sebepler yüzünden terk edilmiş olan şehirler için kullanılır. Hayalet şehirler, yerel sakinler tarafından tamamen terk edilmiş olan yerlerdir. Dünyanın değişik bölgelerinde örnekleri görülmektedir.
İnsan kaynaklı felakete verilebilecek örnek hayalet şehir, Ukrayna’daki Çernobil faciasıdır. 1986’da Çernobil Nükleer Santrali’nde yaşanan kazanın izleri bildiğiniz gibi bugün dahi sürmektedir. Acısı hala taze olan bu felaketin ardından, radyasyon tehlikesi nedeniyle Çernobil şehri hızla terk edildi. Şehirden geriye sadece yıkık binalar, evler ve radyasyon maskeleri kaldı.
Bir diğer hayalet şehir, İtalya'daki Craco şehridir. Doğal afet nedeniyle terk edilen Craco, artık sadece film çekimleri ve turistik ziyaretler için kullanılıyor. Yüzyıllar boyunca tarım yerli halkın ana geçim kaynağı olmuştur. Fakat 19. yüzyılın sonunda topraklarının verimliliği çok düştüğünden dolayı tarım krizi kaçınılmaz olmuştu. Craco’nun yerel sakinlerini daha iyi yaşam alanı için evlerini terk etmek zorunda kaldılar. Günümüzde ıssız durmasına rağmen Craco, turistler, gazeteciler ve fotoğrafçılar için bir çekim merkezidir. Her gün antik kalıntıların çok sayıda ziyaretçisi olmaktadır.
Coğrafyamızda son 40 yılı aşkın bir süredir konu edilen Kapalı Maraş bölgesi de dünyadaki hayalet şehir listesinde olan bir bölgemizdir. Bir zamanlar lüks otomobillerin olduğu, pahalı evlerin, coğrafyamızın en iyi plajlarının bulunduğu bölge Hollywood yıldızlarının da gözdesiydi. Döneminin yedi yıldızlı otelinin bulunduğu Maraş, diğer bir adıyla Varosha 45 yıldır terk edilmiş durumda ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kontrolündedir.
Dönem dönem gündem konusu olan Kapalı Maraş bölgesi, 2004 Nisan Referandumunda oylamaya konulan Annan Planı’na göre Rum tarafının denetimine bırakılıyordu. Referandum sonucunda Rum kesiminin “Hayır” demesi sonucunda Kapalı Maraş bölgesinin kaderi günümüze dek yine değişmedi.
Son günlerde yine gündem konusu yapılan Kapalı Maraş bölgesinin yerleşime açılıp açılmayacağı tartışıla dursun, en azından bu bölgenin turist ziyaretine açılabileceğini düşünenlerden birisiyim. Askeri bir bölge olduğu için olumsuz bir yaklaşım olacağını düşünmüyorum çünkü stratejik bir konumda olan Paulo Paolides’in “Mavi Köşk”ü de askeri bölgede olup turist ziyaretine açık haldedir.
Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi’nin yaptığı tapu çalışmalarına göre Kapalı Maraş’ın genelinin, Kıbrıs Türk Vakfı’nın tapulu malı olduğu söylenmektedir. Bundan daha iyi bir fırsat olabilir mi? Kapalı Maraş bölgesi, askerin belirleyeceği şartlar altında, bir gezi treni veya otobüsü eşliğinde turist ziyaretine açılmalıdır. Hem gezi ücretinden turizme bir girdi sağlanır, hem de Kıbrıs Türk Vakıfları İdaresinin yapmış olduğu çalışmalar eşliğinde bir propaganda oluşturulur. Siz esas o zaman görün Kapalı Maraş Bölgesinin yükselişini…
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.