“Her şey daha güzel olacak” diyerek, belediyelerin sayısı 28’den 18’e düşürüldü…
Peki 26 Aralık’tan bu yana değişen ne oldu?..
Çalışkan olanlar ve bürokratik engellere takılmayanlar, bazı sorunların üzerine gitmeye başladı ama, ihtiyaç duyulan alanlarda henüz bir adım ileri gidilmedi…
Özellikle kanalizasyon ve arıtma konusunda…
Bir örnek verelim…
Bugün Kuzey Kıbrıs’ın parlayan yıldızı İskele bölgesidir…
Burada milyon Sterlin’e villa satılıyor…
Fakat arıtma sorununa henüz çözüm getirilmiş değil…
Kuyular ikide bir dolunca vidanjörle çekiliyor, sonra bu atıklar denize boşaltılıyor…
Çevre açısından rezil bir durum…
Bir bakıyorsunuz adam kamyoneti dolduruyor ve çöpleri bir güzel yol kenarına, ya da dere yatağına boşaltıyor...
Az ileride yaşayan vatandaş ise isyan ediyor bu duruma...
Yetkililere sesleniyor:
“Önlem alınız çevre mahvoldu, her taraf kirlendi”...
Haksız mı?..
Haklı olmasına haklı da kimin umurunda?..
Hiç kimse artık bu tür tepkileri duymuyor…
Ya da duymak istemiyor…
Çevre Bakanlığı var, Çevre Dairesi var, 18 Belediye, Kaymakamlıklar var...
Makam sahibi çok da, iş yapmak isteyenlerin olanakları kısıtlı...
Sorsanız “araç yok, personel yetersiz” diyecekler...
Ayrıca arıtma tesisi için ihtiyaç duyulan parayı belediyelerin karşılayamayacağı belirtilecek…
Yazıklar olsun...
Yaşadığımız her yer, nefes aldığımız mahallemiz, köyümüz, kentimiz çöplerle kaplanmış durumda...
Ama kimin umurunda...
Umutlanmak mı?..
Ülkenin acı gerçekleri ortada dururken Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın ödüllü ‘Sıfır Atık Çöp Maratonu’ adı altında bir eylem başlatması dikkat çekicidir…
Bunu farkındalık yaratmak için başlattıklarını iddia ediyorlar…
Fakat; ülkeyi kirletenler ‘ağır ceza’ görmediği sürece bu tür eylemlerin olumlu yönde etki sağlayacağını düşünmek aşırı saflık olmaz mı?..
Her sorunu cezayla çözemeyeceğimizi söyleyenler vardır…
Bu savunma bir ölçüde doğrudur…
Ağır ceza getireniz de bazı insanlar, meydanı boş bulduğu anda çevreye zarar vermeye devam edecek…
Ne var ki; bunu yaparken, başının çok ağrıyacağını öğrendiği zaman bir değil yüz kez düşünmek zorunda kalacak…
O yüzden Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın bir an önce ülkeyi kirletenlere yönelik ağır ceza yasalarını meclisten geçirmesini ve yürürlüğe koymasını bekliyoruz…
KKTC ile Gavurun ‘Malını ‘ Yakarız ‘ Yıkarız ‘ Oyarız ‘ Kirletiriz ve Lağım Suları ile boğarız da Bugün KKTC’ye gelip de bizlere Dur diyebilen mi var ? Altımızdaki toprağı niye Türkleştirip Temiz tutalım ki !
Varsın Tekleyen Filtresiz Teknecik ile Ülkemiz zehirlensin , varsın Dökülen karanlık yollarımızda Canlarımızı verelim bugüne kadar Şikayetçi olanımız mı var ? Lağım Suları ile Kirlettiğimiz Çevremiz ile Yaşamak istemeyenlerimiz mi ne olacak ? Varsın Güle Güle Avrupa’ya veya Avrupa Ülkesi Güney Kıbrıs’a gitsinler ne olmuş yani onlara da Dur diyen mi var !!