banner564

Kaliteli yaşamak

   Suçlama! Eleştirme! Şikâyet etme! 
   “Çiçeğin suya ve güneşe, insanın destek ve takdire ihtiyacı vardır.”
   Yaşamak ve “kaliteli yaşamak” arasında fark vardır.
   Yaşamak, nefes almak ve son nefesimize kadar hayatta kalmaktır. Kaliteli yaşamak ise yaşadığımız sürece önce kendi varlığımıza daha sonra başkalarının varlığına saygı duymaktır. Kaliteli yaşamak önce kendinizi sonra başkalarını sevmekle başlar. En büyük güç “sevgi” ve “düşünce”dir. İnsan sevgi ve düşünceyle yaşamda sahip olmak istediği her şeye sahip olabilir.
  Bizler eğitimlerimizde “sevgi ve düşüncenin” gücünden bahsettiğimizde, katılımcılarımızın tepkileri “nasıl yani bu kadar basit mi?” şeklinde oluyor. Aslına bakarsanız hiç de basit değil. İnsanoğluna “sevgiyi “ sevgiyle beraberinde getirecek öğeleri ve “olumlu” düşünce yapısını geliştirmesini sağlamak hiç de kolay değildir.
  “Negative” düşüncenin, “eleştiri, şikâyet ve suçlamanın”, kapitalizmin getirdikleriyle birlikte “para hırsının”, “bencillik” ve “ benmerkezciliğin” esiri olduğumuz günümüzde “mutsuzluk kaçınılmaz oldu. 
   Toplumsal ve kültürel değerlerimizden, inançlarımızda, adalet ve duyarlılıktan uzaklaştığımız bu dönemde iç huzurumuzu da adım adım yitirmekteyiz. 
   Ortaokul sıralarına kadar düşen uyuşturucu, her gün artan boşanmalar, dağılan yuvalar, günden güne çoğalan “antidepresan” kullanımları ve çözümsüzlükler “mutsuz” toplum sinyalleridir. “Yurtta sulh cihanda sulh” demiştir Mustafa Kemal Paşa. Toplumun toplum olarak hareket ettiği dönemlerde… Bırakın toplum olabilmeyi grup olmayı hatta “birey” olmayı bile unutmuşuz. Hırslar, egolar, bencillikler bizi esiri altına almış. 
   Çoğalan “in group favouritism” yani iç gurup sempatizanlığımızla çevremize oluşturduğumuz yargı zamanla düşmanlığa dönüşen tutumumuz huzurumuzu günden güne kaçırıyor.
   Çözüm?
   Öncelikle Dale Carnegie’nin dediği gibi 3C’den uzak durmak.
    “Criticize, Condemn or Complain.”
   “Suçlama, Eleştiri, Şikâyet” . 
    Bunların yerine “çözüm odaklı” düşünmek.
    Ve arkasında Sevgili dostum Derviş Baha’nın çalışmalarımızda da sıkça dile getirdiği gibi, 10S ile yaşamımızı tanımlamak, tamamlamak. . . 
1-Sağlık
2-Sevgi 
3-Saygı 
4-Samimiyet 
5- Sadakat
6-Sorumluluk
7- Sabır 
8-Sebat 
9-Selamet
10-Sevinç 
   İnsanın önce bedenen, zihnen ve ruhen sağlıklı olması şarttır. Önce kendisini sonra insanları, doğayı, hayvanları, yaşadığı yeri sevmesi gerek. Önce kendine sonra çevresine saygı duymalı, samimi olmalı ve sadakat göstermesi lazımdır. Sebat etmek ve sabır göstermek gerek. Bunların toplamında “sevinç” kendiliğinden oluşacaktır.
   Sağlıklı, samimi ve sevgi dolu bir hafta dilerim…
YORUM EKLE

banner471

banner473