banner564

İtiraf Ve İnkar

Rum Lideri Nikos Anastasiadis bizimle gerçekten dalga geçiyor...
   Yeni bir EOKA büstünün açılışına ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak katılan Anastasiadis, Yunan bayraklarının altında bizlere hakaret anlamına gelen bir konuşma yapıyor...
   Ne diyor bilir misiniz?..
   “EOKA’nın saldırıları hiçbir zaman Kıbrıslı Türklere yönelmedi” diyor...
   Öyleyse Kıbrıslı Türkleri 100’den fazla köyden kovan kimdi?..
    Kaymaklı’da, Dohni’de, Aleminyo’da, Erenköy’de ve daha birçok yerde Kıbrıslı Türkleri kurşunlayan, saldırıları organize eden EOKA’nın bir uzantısı EOKA-B değil miydi?..
   Peki şimdiki ELAM neyin uzantısıdır?..
   Anastasiadis, bu terör örgütlerinin faaliyetlerini yasaklayacağına, onlara nasihat vermeyi tercih ediyor...
   Ve bu hareketiyle endişelerimizi daha da artırıyor...
   “Kıbrıslı Türklere yönelik saldırıları durdurmazsanız, işe yaramaz garantileri kaldırmakta zorlanırız” diyor...
   Öyleyse ne yapmalı?..
   “Saldırıları durdurun ki hem işgalden (!) hem de garantilerden kurtulalım...”
   Kendini kurt, bizleri de kuzu yerine koyuyor...
   Kurt önümüze bir yem atacak, kuzu da buna kanarak canını tehlikeye sokacak!..
   Olur mu hiç öyle şey?..
Lukas’ın yazdıklarını okusun
   Anastasiadis, 2004 yılındaki referandumda, Güney Kıbrıs’ın keskin 2 kaleminden büyük destek görmüştü...
   Onlar da “evet” yanlısı oldukları için, Anastasiadis’in “Hayır” cephesinden gördüğü saldırılara çok isabetli bir şekilde karşılık veriyorlardı...
   Birisi Alekos Konstantinidis, diğeri Lukas Haralambos’tur...
   Alekos; Alithia gazetesinde günlük köşe yazılarını sürdürüyor...
   Lukas ise Pazar günleri Sunday Mail gazetesinde yazıyor...
   Birçok yazısında, Kıbrıslı Türklere yönelik haksız saldırıları ve 1963-1974 arasında yapılanları cesaretle dile getiren Lukas, son yazısında ELAM’ın önderliğindeki öğrencilerin yaptıklarına değindi...
   Bunların, iddia edildiği gibi azınlık olmadığına dikkat çekti...
   Ve çok önemli bir itirafta bulundu...
   Saldırganları Rum siyasileri ile Rum medyasının cesaretlendirdiğini ifade etti...
   Sayın Anastasiadis’e tavsiyemiz, Lukas’ın yazısını dikkatle okumasıdır...
   Çünkü orada gerçekler vardır...
   Kilisenin, öğretmenlerin ve komutanların, Rum gençlerine Türk düşmanlığı aşıladığını hepimiz biliyoruz...
  Bazı saf insanımızı “geçmişte aramızda hiçbirşey olmadı bunlar hep Emperyalizmin oyunuydu” diyerek kandırabilirler...
   Bunda KKTC’yi yönetenlerin, gerçek tarihimizi saklamalarının da payı vardır...
   Halbuki; sağlam barışın yolu, tarihi gerçeklerin bilinmesinden geçer... 
   Bu sadece bizim için değil, tüm toplumlar için geçerlidir...
   Geçmişte yaşananları bilecek, geleceğe yönelik adımları ona göre atacaksın...
   Rum liderinin yapması gereken de, hepimizin bildiği gerçekleri saklamak değil, terör örgütlerinin kökünü kazımasıdır...
Avrupa neden suskun?
   Avrupa Birliği’nin sözde temel ilkelerinden biri de ırkçılığın reddedilmesidir...
   Öyleyse bu birlik, Kıbrıs’ın güneyindeki ırkçı saldırılara karşı neden önlem almıyor?..
   Ve çözüme onların da ihtiyaç duyduğu bir dönemde, güneydeki ırkçılığa karşı iki kelimelik bir açıklama dahi yapamayan AB’ye, olası bir çözümden sonra bizler nasıl güveneceğiz?..
   Güvenebilir miyiz?..
   Kesinlikle...
   Kesinlikle güvenemeyiz...
   Avrupa Birliği son günlerde Fransa’ya yönelik saldırılarla uğraşıyor...
   Birliğin merkezi Brüksel’in sokaklarında zırhlı askeri araçlar ve silahlı askerler geziyor...
   Lokantalar geceleri kapatıyor...
   Metro ve trenle seyahatler iptal ediliyor...
   Neden?..
   Teröre karşı önlem için...
   Peki Kıbrıs’taki terör olaylarına karşı ne tür önlemler alınıyor?..
   Hiçbirşey...
   Evet gözlerimizi kapayıp bir an için ‘Türk askeri gittiği zaman nelerin olabileceğini’ düşünelim...
   Ve sakın bir çılgınlık yapmayalım...
   Sonra çok pişman oluruz...
   Ama son pişmanlık fayda etmez... 
YORUM EKLE

banner471

banner474