Bitkiler hem karanlıkta hem aydınlıkta yaşar. Toprağın altında ve üstünde. Islak ve kuru. Kısa ve uzun, yeşil ve kahverengi, çiçekli ve çiçeksiz. Ayakta duran. Ayakta duramadığı için ayakta duranlara sarılan. Hiç canları sıkılmadan, hep gailesiz.
İnsan olmaktan sıkıldım diyeceğim.
Gözlük takmaktan, dişlerimi fırçalamaktan, pantolonlarımı temizleyiciye götürmekten, dondurma yemekten. Düzenli ödemeleri kredi kartına bağlamaktan. Yalan dinlemekten ve söylemekten. Düğünlerden, cenazelerden, mezuniyet törenlerinden. Âşık olmaktan ve aşktan düşmekten. Evlât ve baba olmaktan.
Uyumaktan ve uyanmaktan.
Caddelerden, camekânlardan, ucuzluk levhalarından.
Saçlarımın ve tırnaklarımın uzamasından usandım. Giyinip sokağa çıkmaktan, demli çaylardan. Dizilerden. Kitaplardan, yazı yazmaktan, bilgisayarlardan, gazetelerden ve dergilerden.
Yaşlanmak ve ölüme yaklaşmak hoşuma gitmiyor diyeceğim.
Mevlit şekerlerinden, mezar taşlarından tiksiniyorum.
Ölmekten korkmaktan değil. Ölmenin sıkıcı ve tiksinç olmasından ve işlenmemiş bir suçtan mahkûm olmaya benzemesinden.
Hayat verildiğinde neden karşılığında ölümden başka bir şey alınamaz diye soracağım.
Mutsuzluklardan sıkıldım. Kibirli ve aptal politikacılardan ikrahlık geldi. Kıtlık, katliam, savaş ve muhtemel nükleer felâket olasılığı haberlerinden.
İnsan olmaktan bıktım diyorum.
Şu asırlık servi olayım, o da ben. Yukarıdan bakayım, güneş yiyeyim, rüzgârlarla sarmaş dolaş olayım, yapraklarıma konan, gövdemi delen böceklerle savaşayım.
Ya da bir lale soğanı olayım birkaç ay karanlıkta kök salayım, sonra karaya ayak basan bir uzun yol gemicisi gibi hasret dolu yeryüzüne çıkayım, çiçek açayım, kısa bir saltanat süreyim ve öleyim.
İnsan olmaktan bıktım. Ebabil kuşu olayım. Hiç yere konmayıp dünyayı hep yukarıdan göreyim. Uçarken sevişeyim, geceleri bir gözü açık gökyüzünde uyuyayım.
Rüzgâr olayım. Müzik gibi, hiçbir yerden gelip hiçbir yere gideyim. Upuzun ve ıslıklı, başım sonumdan habersiz, toz ve tohum dolu. Bin bir yerde esen sayısız başka rüzgârla akraba.
Veya karpuz veya soğan, enginar veya muz. Bir yarasa veya virüs. Veya yunus.
En iyisi bir canlıdan başka bir canlıya atlasam. Daha da iyisi, bütün canlılar başka canlılarla yer değiştirse.
Hayır, kaçırmadım, diyorum.
İnsan olmaktan usandım, diyorum. Derimin içinde hapis. Beynimin, karnımın ve endişelerimin kırbaçladığı. Hiç doymayan, tatmin olmayan, yetinmeyen. Yıkan ama yapamayan. Bakan ama göremeyen. Duyan ama anlamayan. Çok şeye sahip olan ama hiçbir şeye sahip değil. Soru ve endişe dolu.
Başka bir canlı olmak istiyorum. Dünyayı başka gözlerle görmek ve anlamak istiyorum. Bitki, böcek veya balık. Hatta bakteri veya mikrop.
Bazen boş, bazen dolu.
*Pablo Neruda’ya (1904-1973) teşekkürlerimle.
Biz sizden bıkmadık ama Metin Bey.