banner564

İngiltere’nin AB referandumu ve Kıbrıs

  Kıbrıs adası 1878’den, 1960 yılına kadar İngiltere tarafından yönetildi...
  Kıbrıs’tan çekilmesinin nedeni ise Rumların kurduğu EOKA adlı tedhiş örgütünün kanlı saldırılarıdır...
  İngiltere; 1960’ta adadan çekilmekle birlikte 3 garantör ülkeden biri oldu...
  Dikelya ve Agrotur’da üsleri vardır...
  Garantör ülke olarak, adaya yönelik her türlü tehlikeyi önlemek gibi bir sorumluluğu vardır...
  Bu sadece dıştan gelişecek tehlikeler için geçerli değildir...
  Eğer ada içinde kanlı saldırılar varsa ve bu saldırıların amacı bağımsız devleti yıkarak, başka bir devletle bütünleşmek ise bunu önlemek garantör ülkelerin görevidir...
  Ne var ki; 1963’te başlayan kanlı saldırılar konusunda İngiltere hiçbir şey yapmadı...
  Kıbrıslı Türklerin 100’den fazla köyden kovulmasını sadece seyretti...
  İngiltere’nin bu tavrından cesaret bulan EOKA teröristleri, çok sayıda insanımızı katletti...
  Kıbrıslı Türkler; her türlü devlet olanağından mahrum edildi...
  Ekmeğe, zeytine, pirince ve bulgura muhtaç duruma düşürülen Kıbrıslı Türkleri destekleyen tek ülke Türkiye oldu...
  Türkiye; Kıbrıslı Türkleri hiçbir zaman açıkta bırakmadı...
  Kıbrıs Cumhuriyeti’nden silah zoruyla uzaklaştırılan kamu görevlilerinin maaşlarını gönderdi...
  Göçmenlerin çadırlarını, ihtiyaçlı ailelerin gıda maddelerini karşıladı...
  Ve 20 Temmuz 1974’e kadar sabırla bekledi...
  Faşist Yunan Cuntası, 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunmasaydı, Türkiye; askeri bir harekata girişmezdi...
  Olanların tüm sorumlusu faşist Cunta’dır...
  Ne yazık ki; Rum gençlerinin tamamına yakını bu gerçekleri bilmiyor...
  Eğitim sistemleri bunu engelliyor...
  Kilise ve Rum siyasi liderliği kesinlikle gerçeklerin öğrenilmesini istemiyor...
  Gerçekleri söyleyen olursa anında susturuluyor...
  Ama artık bu tabunun yıkılması gerekiyor...
  Peki kim yapacak bunu?..
  Aslında ilk adres Avrupa Birliği’dir...
  Ama, Rum ve Yunanlıların oyuncağı haline gelen AB Kulübü bunu yapmıyor...
  Öyleyse; İngiltere...

İzolasyonlar kalkmalıydı
 
  İngiltere hala Kıbrıs’ın üç garantör ülkesinden biridir...
  İzolasyonları hiç olmazsa 2004 referandumundan sonra kaldırmalı ve doğrudan ticarete izin vermeliydi...
  Kuzey Kıbrıs’ın yetiştirdiği ürünler, İngiltere’nin tüm ithalatının yanında ‘devede kulak’ misalidir...
  Yani ortada büyük bir parasal sorun yoktur...
  Ayrıca; Larnaka’ya olduğu gibi, Ercan’a doğrudan uçuşların başlaması halinde Kuzey Kıbrıs’ın hiçbir sorunu kalmaz...
  Mevcut oteller yetersiz kalır...
  Böylece iki tarafın eşitlendiğini gören Rumlar, çözüm konusunda daha ciddi davranmaya başlar...
  Aksi halde, şımartılmış olan taraf masadan kaçmaya ve kendini ‘adanın tek sahibi’ olarak görmeye devam eder...
  İşte o nedenle İngiltere’nin önemi, diğer AB üyesi ülkelerden çok farklıdır...
  Adanın gerçeklerini en iyi bilen 3 ülkeden biri İngiltere’dir...
  Kıbrıs’ın, Yunanistan’a bağlanması veya Kıbrıslı Türklerin yeniden azınlık durumuna düşerek adayı terk etmek zorunda kalması sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda İngiltere’nin çıkarları açısından da uygun değildir...

AB referandumu önemli
 
  İngiltere, 23 Haziran’da önemli bir referandum gerçekleştirecek...
  Bunun sonucunda ya AB ile yollarını ayıracak, ya da üyelik süreci devam edecek...
  KKTC’de ve Türkiye’de; İngiltere’nin ‘AB referandumu’ ve bu referandumun sonuçlarına yönelik senaryolar üzerinde duran, fikir yürüten olmadı...
  Bu kadar ilgisizlik karşısında üzülmemek elde değil...
  Halbuki; bu referandumun sonuçları Kıbrıs açısından da çok önemli olacak...
  Rumların “Bize AB garantisi yeter” diyerek, Türkiye’nin garantörlüğünü sonlandırma girişimlerini mutlaka etkileyecek...
  Özellikle AB’den çıkılması durumunda, garantörlüklerin tartışılması İngiltere’nin de işine gelmeyecek...
  Tüm bu gerçekler ışığında Ankara’nın farklı senaryolar üzerinde çalışmasını ve KKTC’yi de olası gelişmelere göre yönlendirmesini bekliyoruz...
  Kritik bir sürecin arifesindeyiz...
YORUM EKLE

banner608

banner474