Gündem oldukça yüklü. Bu yüklü gündemi maalesef temel iç ve dış sorunlarda sağlıklı ve sonuç alıcı bir şekilde dolduramıyoruz. Çünkü cepheleşme duvarına güm diye vuruyoruz.
Bu hal böyle iken günümüzü ve yakın geleceğimizi doğrudan etkileyecek önemli konuları da görmezden ve duymazdan geliyoruz.
Bunlardan biri de 22 ve 23 Nisan tarihinde ABD Başkanı Sayın Biden’ın 40 ülke devlet ve hükümet başkanları ile gerçekleştirdiği Dünya İklim Zirvesi oldu. Eski ABD Başkanı Sayın Trump’ın çekildiği Dünya İklim Antlaşmasından Sayın Biden seçildikten sonra ABD geri döndü. Bu adıma paralel olarak bu zirve gerçekleşti.
Zirvenin esası dünyamızı bozan, iklim değişikliğini tetikleyen karbon salınımının önce azaltılması, sonra ortadan kaldırılmasıdır. Bu temelde ABD’nin karbon salınımını 2050’ye, Çin 2060 kadar. Rusya aynı hedefe yöneleceğini ifade etti. Brezilya’nın Amazon ormanlarını dahi gözden çıkartan faşist eğilimli Başkanı dahi bu hedefler için çalışacağını ifade etti. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da zirveye katıldı. Bu değerlere destek beyan etti.
Bu arada 24 Nisan’da AB bununla ilgili yasa hazırlığına son şeklini verdi. 2030’a kadar karbon salınımı ile ilgili ciddi azaltma ve 2050’de bunu sonlandırmayı ön görüyor. Bu adımları atarken ithal edeceği ürünlerde de hangi enerji kaynağı kullanıldığına dair gümrük tarifesi uygulayacağını da ifade ediyor.
Kısacası bugün iş başında olan siyasi kadroların ömrü, 2030 veya 2050’yi görmeyebilir. Ama toplumların ve insanların varlığı o dönemde devam edecek. Bugün doğan çocuk o zaman 2030’da 10 2050’de 30 yaşında olacak.
Ama insanlık bugün atılacak bu olumlu adımla yeryüzü yuvarlağında bu güzel gezegende iklim değişikliğinin yol açtığı hasarın azaltılması ile daha güvende yaşayacak.
Karbon salınımını sağlayan fosil yakıtların ve kömürün enerji elde etmede kullanılmaması başka enerji kaynaklarının devreye girmesi demektir. Bu ise yeni yatırımlar iş sahaları demektir. Bunun ise yeni yatırımlar ve yeni bilgi ile yüklü insan demek olduğu açıktır. Yani yeni ekonomik ve siyasi ilişkiler dünyayı şekillendirecek.
Tıpkı buhardan, içten yanmalı motorlara geçildiği gibi. Böyle bir olayın arifesinde maalesef söz konusu zirve bizde haber değeri bile taşımadı. Biz kendi gündemimizin kısırlığında debelenmeye devam ediyoruz.
Bir yandan tarihin tozlu sayfalarında kalan olaylardan yeni düşmanlıklar üretme peşindeyiz. Öte taraftan özlü demokratik ve ekonomik sorunları çözmek değil kördüğüme dönüştürme maharetinin en yeni örneklerini sergiliyoruz.
Evet, bu Dünya İklim Zirvesi yeni ekonomik ve siyasi ilişkileri geliştirecek. Buna göz kapamak yarına dair hatadır.
Artık sorunları kör düğüme döndürmek yerine yapıcı çözümüne odaklanalım ki yeniye dair bir etkimiz olsun. Güneş enerjisi alanında iş yapan ekmek yiyen insanlarımız gelişsin.
İklim zirvesi! Görme duyma!
- 26 Nisan 2021, 09:18
- 207
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
YORUMLAR
Turkish power - 4 yıl Önce
KKTC gibi cennet güneşi bol bir yerde güneş enerjisinden elektrik üretin jeneratörler için gram yakıt almaya ihtiyaç kalmaz
Ali veli @Turkish power
- 4 yıl Önce
Gunes enerjisi tek basina yeterli degildir. Ancak diger enerji uretim metodlariylka bilrikte bir DESTEK enerji turu olarak kullanilabilir.
Ama haklisiniz Kibris gibi gunesi bol bir ulkede gunes enerjisinden maksimum olcude fayadalanmamiz lazim. Bugun Hindistanda su kaynaklarinin ve su kanallarini uzerine (yuzen) gunes enerjisi panelleri kuruluyor boylece hem onceden kullanilmayan bir alandan fayadalaniliyor hem de panellerin golgesi sayesinde suyun buharlasmasi onlenerek kurakliklarla savasiliyor. InsAllah bizde de boyle teknolijiler yakinda kullanilmaya ve yayginlasmaya baslar.
Sayin Soyer bugun Kibrisin hemen yanibasinda buyuk bir dogal gaz kaynagi bulunmustur bildiginiz gibi ve butun Kibrislilar bu gazin cikarilacagi ve bu adaya buyuk bir gelir getirecegi gunleri dort gozle bekliyor.
Dogalgaz icinde metan, etan, vs gibi carbon molekulleri barindiran hidrokarbonlardan olusmaktadir ve enerji uretmek icin yaklildiginda bu gazlar buyuk oranda sera gazlarina (CO2) donusecek ve atmosfere milyarlarca metrekupluk sera gazi katmis olacagiz.
Simdi Kibrislilara sorsak, "Yahu kardesim bu kadar buyuk miktarlarda sera gazi uretecek bu dogalgazi gelin cikarmayalim, yer altinda kalsin iklim degisikligine katkida bulunmayalaim" desek kac kisi buna evet der?
Bu sadece Kibrislilara ait birsey degil bence dunyanin diger ulkeleri de bu konuda ayni mentaliteledeler ve o yuzden de iklim degisikligini her ne kadar herkes kinasada kendilerine gelince gormemezlikten geliyorlar. Bu yuzden de malesef iklim degisikligini onlemekte, durdurmakta basarili olamayacagiz bence. Kagit ustunde yazilan iyi niyetli planlarin pratikte uygulanmasi cok zor. Nitekim simdiye dek belirlenen hedeflerin hicbirne zamaninda ulasamamisizidir ve bundan sonra da degisecegini sanmiyourm.
Insanlar olarak iyi niyetli, empatik olabiliyoruz ama insanlik olarak gelecegi ve bizden sonraki nesilleri dusunmeden psikopatca davraniyoruz malesef.