Rusya – Ukrayna sıcak savaşı var. NATO- ABD, Rusya ile silahsız savaş halinde. Merak ettim, KKTC Hükümeti kiminle savaşıyor? Çünkü insan, hane halkı ve ekonomide meydana gelen yıkım, bir savaş halinde oluşan durum gibi. Bombalar art arda düşüyor. Bu bombalar; insanların cüzdanlarında, çarşı çantalarında ve üretim, turizm, hizmet sektörü, esnaf, sanayici, üreticinin üretim alanlarda patlıyor.
Bu nedenle sordum, hükümet kiminle, ne ile savaşıyor? Çünkü şu anda bu ülke insanının ve ekonomisinin en büyük sorunu enflasyon ve başını alıp giden pahalılıktır. Dolayısı ile Hükümetin mücadele önceliği, enflasyonun insanda ve ekonomide yol açtığı yıkım olmalıdır. Ancak hükümet buna hiç el atmadan, esas sorunun “yerel yönetimler” olduğunu ilan etti. Hazırlığı da olmadan Yerel Yönetim Reform meselesine girdi. Bunu hal etse, pahalılık bitecek, enflasyon sona erecek mi? Hayır. 
Gelin şimdi de Sayın Devrim Barçın’ın hatırlattığı ve gün yüzüne çıkarttığı gerçeğe bakalım.
2008 yılında Benzin: Litresi 2,30 TL
Brent Petrol: 140 Dolar varili idi. 
KIB-TEK; 750 kws üzeri 1 kws elektrik ücreti:  0.59 TL idi. 
Şimdi de 2022 yılında ayni ürünlerin fiyatına bakalım. 
 Benzin: Litresi 14.73 TL
 Brent Petrol : 111 Dolar varili.... 
 KIB-TEK;  750 kws üzeri bir kws ücreti: 4 TL
Peki, Brent Petrol denen, dünya petrol fiyatlarında 2008 de bir varil petrol 140 dolarken; 1 litre benzinin 2,30 TL ve 1 kws elektrik ücretinin ise 0. 59 TL olmasının nedeni ne idi? Üstelik 2008 yılında dünya ekonomisi krizle sarsılıyordu. Evet, bugün dünya ekonomisinde Pandemi ve şimdi de savaş nedeni ile sorun var. Bu nedenle; 2022 de Brent Petrol varili, 111 dolar oldu. Ama bizde benzinin litresi 2008’den farklı olarak, 14.73 TL. 750 kws üzeri bir kws elektrik de 4 TL oldu. Ancak Dünya Petrol Fiyatında 2008 ile 2022 arasında 29 dolarlık bir fark, buda azalış olarak var. Buna karşın, 2008 ile 2022 arasında bize yansıyan bu ciddi fiyat farkının nedeni ne? Bir başka unsur daha var. 
2008’de 1 Dolar 1.15 TL idi. Ama 2022’de bir Dolar 14.15 TL’dir. Yani petrol fiyatının artması tek başına, günümüzün yüksek akaryakıt ve elektrik fiyatını belirlemiyor. TL’nin değer kaybının yol açtığı enflasyonist baskı burada etken oluyor. Bu nedenle hükümet, enflasyona karşı mücadelede teslim oldu ve enflasyona karşı mücadeleyi önceliği arasına almadı. Bunun için Yerel Yönetim Reformu diyerek esasa dönük mücadeleyi göz ardı ediyor. Peki, ne olmalı? Stabil para birimine endeksli muhasebe sistemi meselesi, hayati değerini göstermektedir. Yazıma konu yaptığım Sayın Devrim Barçın’ın bu çalışması bunu bütün açıklığı ile ortaya koymaktadır. Erk sahiplerine seslenelim. Stabil Muhasebe Biriminde Euro’yu temel almak fenanıza mı gidiyor? Öyle ise 1977 Sabit Fiyat Endeksini stabil birim yapın. Enflasyona karşı mücadeleyi hedef yapmayan halka, ülkeye hizmet üretemez.