İktidar olmak, vatandaşların rahatsız oldukları sorunlara çare bulmak ve hizmet etmek yükümlülüğünü üstlenmektir.

Bazılarının sandığı gibi, devlet olanaklarından yararlanmak ve kullanmak yetkisini ele geçirmek değildir.

İşte bu nedenle uygar ülkelerde, iktidarlar sürekli olarak kamuoyu araştırması yaptırarak, ülkede halkın nabzını yoklar ve vatandaşların şikayetçi oldukları sorunları öğrenip onlara çare bulurlar.

Ülkemize gelince her gün yazılı ve görsel medya ile sosyal paylaşım sitelerinde, sürekli olarak şikayet edilen sorunlar, ilgililerce dikkate bile alınmaz.

Bu halkı umursamaz yönetim anlayışı sonucu, ülkemizde en basit sorumlar bile çözümlenmez ve sürüncemede kalır.

Örneğin aylardan beri bir çok kişi, ülkemizdeki gürültü kirliliğinden şikayet ettiği halde, yetkililer bu sorunu dikkate almamakta direniyor.

Oysa yürürlükteki yasaların uygulanması durumunda, gürültü kirliliğinin önlenmesi oldukça kolaydır.

     Halkın en çok şikayetçi olduğu konulardan biri olan araç kullanırken telefon kullanılmasının da, caydırıcı yasal düzenleme yapılarak ve denetimlerle önlenmesi mümkündür. Fakat seçilmişler bu sorunu da göz ardı ediyor ve yollarda kazalara sebep olunmasını umursamıyor.

Ülkemizde yerli halk yanında yabancıların da dikkatini çekecek düzeyde olan çevre kirliliğinin de Çevre dairesinin denetimleri ve özellikle de Belediyelerin yükümlülüklerini yerine getirmesi ile çözümlenmesi mümkündür.

Vatandaşların en çok yakındığı konulardan biri de, devlet kuruluşlarında aşırı, gereksiz, mantık dışı bürokratik işlemlerin azaltılıp kaldırılmamasıdır.

Bir yandan E-devlet projesinden söz edilmesi, öte yandan da aynı Bakanlığın hatta aynı dairenin kayıtlarında mevcut bilgiler için vatandaşların evrak getirilmesi istenmesi, büyük bir hatadır.

Yaşanan dönemdeki teknolojik ilerlemelerden yararlanarak devlet kuruluşlarındaki formalitelerin de artık halkı rahatlatacak şekilde düzenlenmesi gerekir.

Örneğin iletişim çağında devletin maaşlarla ilgili kuruluşunun emeklilerden hayatta olduklarını gösteren belge getirmelerinin istenmesi yanlıştır.

Çünkü devletin İçişlerinde ölümlerle ilgili kayıtlara ulaşılarak yaşamını kaybeden emeklilerin belirlenmesi zor değildir.

Koçan alınırken, Tapu Dairesinin vatandaşlardan emlak vergisini ödediğine dair belge getirmesinin istenmesi de vatandaşlara eziyet edilmesi demektir. Basit bir düzenleme ile bu bilginin bilgisayar ekranından okunması mümkündür.

Hele Tapu Dairesine yapılan bazı müracaatlar için, vatandaşlardan, kayıtlarında bulunan bilgileri gösteren belge getirmelerinin istenmesinin hiçbir mantıklı dayanağı yoktur.

Damga pulu konusunda da şimdiye kadar yapılan yapıcı eleştirilerin büyük bir umursamazlıkla dikkate alınmadığı ve bürokratik işlerin yapılması için vatandaşların dışardan pul alıp getirmesinin istenmesi hatasının düzeltilmemesi, halkımıza karşı bir saygısızlıktır.

Seçilmişler artık geçmiş alışkanlıkları terk etmeli. Kuruluşların olanaklarını kullanarak yeniden seçilme yönteminin yanlış ve zararlı olduğunu kabul etmeli.

Vatandaşlara hizmet ederek, şikayetlerine çare bularak gönüllerini ve oylarını almaya çalışmalı.