Ahmet Kaya şarkısında “Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça” der. Evet, politik gelişmelere baktıkça aynı sözü devamlı mırıldanıyorum. 
Kıbrıs'ın Güneyinde ve Kuzeyinde tutarsızlık aldı başını gidiyor. Yalnız bizde mi? Türkiye’de ve Yunanistan’da da aynı.
Türkiye’de İstanbul BB seçiminin iptali, bunun uç noktası oldu. Seçimlerden sonra CB Sayın Erdoğan, “Sıcak demiri soğutmak gerekir” demişti. Ancak şimdi demir fırına kondu. Seçimin iptali budur. 
TL'nin döviz karşısında değer yitirmesi arttı. Bu bizi Kuzey Kıbrıs’ta tam dibe itiyor. 
Ekonomide oluşan derin sorunlar; dış politikadaki problemlerin artması ile birlikte gelişiyor.
Yani gittikçe daha da sıcaklaşan ekonomik ve demokratik sorunları aşmak için kafa kafaya verilmesi gereken bir zamanda iç siyasetin anaforu artıyor. Ancak “Milli beraberlik”, beka sözleri de artıyor. 
Bu önemli sözler ise anlamını yitiriyor. Çünkü, ekonominin, toplumsal demokratik sorunların çözümünün önüne, iktidar hırsı geçiyor. Bu tutarsızlığın ta kendisidir.
İçte bu ciddi sorunlar yaşanırken, dışta jeostratejik bin bir sorun da aynı dönemde gelişiyor. Suriye krizi, Irak sorunu, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon sorunu. Sudan’da darbe. Suudi Arabistan ile Mısır’ın desteklediği General Hafter’in Libya’da gerçekleştirdikleri. AB içinde gelişen Türkiye’yi dışlayıcı gelişmeler. ABD'nin bölge için geliştirdiği yeni siyasetler. S-400 krizi. ABD'nin İran yaptırımlarının getirdiği ekonomik ve siyasi sorunlar. NATO devir teslim törenine Güney Kıbrıs’ın davet edilmesi...
Bunlar yaşanırken, Türkiye’nin sondaj gemisinin aktif olarak devreye girmesi adımı da gelişti.  Yaşananlar bunlar iken,  Türkiye’de İstanbul Belediye Başkanı seçiminin iptali oldu.
 Kıbrıs’ta ise tüm bu gelişmeleri göz ardı ederek, Başbakan Tufan Erhürman başkanlığındaki 4'lü koalisyonu yıkma oyunları doruğa çıktı.  
Bazı odakların tezgahladığı bu oyunun zamanlaması,  o denli ahmakça ki, niyetlenenler dahi rahatlıkla bunu yapamıyor. Çünkü İstanbul seçimlerinin iptali ile eş zamanlı bu adımın atılması, “Parmağım kör gözüne” olacak. Bu nedenle niyetlenenlerin oyun adımları gibi, frene basışları da ahmakça...
Bu arada Güney Kıbrıs ise Türkiye’nin sondaj yapma girişimini BM'ye şikayet ediyormuş! Onlar da aynı tutarsızlığın içinde. Aynı ahmakça adımlar. Ne beklerdiniz? Türkiye’yi Doğu Akdeniz hidrokarbon denkleminin dışında, kurduğunuz ittifaklarla tutacaksınız ve o da eli kolu bağlı, “Kaderimin oyunu bu“ diye marazi şarkılar mı söyleyecekti? 
Güneyin dar ve bencil milliyetçi bakışının yol açtığı bu tutarsızlık, adamızı olduğu gibi bu bölgenin en büyük belasının ortasına itti. Hadi buyurun, büyütün bu krizi. Donanmalar karşılıklı el ense çeksin! Bakalım,  gelecek olan turizm sezonu tüm Kıbrıs’a ve Türkiye ile Yunanistan'a ne getirecek? 
Kısacası Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs’ta demokratik hukuk devleti ilkelerini nasıl ilerletebileceğiz? Ekonomik sorunları nasıl aşacağız? Barışçı dış politikayı halkların dostluğu temelinde nasıl geliştirebileceğiz? Federal Kıbrıs’ı sürecini nasıl ilerleteceğiz? 
Güney Kıbrıs ve Yunanistan'da Kıbrıs’ta, Federal Kıbrıs’ı nasıl ele alacağız? Ege ve Doğu Akdeniz’de Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan halklarının ortak barışçı geleceğini nasıl besleyeceğiz? Bunlara yanıt arayacağımıza;  dar milliyetçiliğin bencilliğinde ve içte de dar siyasi çıkarların körlüğünde gidiyoruz.
Ahmet Kaya’nın şarkısındaki gibi , “Nerden baksan tutarsızlık ve nerden baksan ahmakça...”