Kıbrıslı Rumlar arasında, gerçekleri gören ve itiraf edenler yok mu?..
Elbette var...
Fakat bunların sayısı çok azdır...
Gerçekleri bilen ve itiraf etmeyenlerin sayısı çok daha fazladır...
Bir de gerçekleri hiç bilmeyen ve tarih konusunda yanıltılan kesim vardır...
Onlar; 1974 sonrasında doğanlardır...
Kıbrıslı Rum ekonomist ve sosyal bilimci George Koumoullis, olası bir çözüm durumunda garantilerin kalkmasını isteyen kendi liderliğine çok önemli bir mesaj verdi...
Bugün yaşanmakta olanların, Kıbrıslı Türkleri hor görmelerinden kaynaklandığını söyledi...
EOKA’nın 1955’teki silahlanma faaliyetlerinin, Kıbrıslı Türklerden gizli yapıldığını vurguladı...
Ve Rum eğitim sisteminin, Kıbrıslı Türklere karşı önyargı ve düşmanlık geliştirdiğini itiraf etti...
Küçücük beyinlerin, Türk düşmanlığı ile geliştirildiğini ve bunların ülke içinde önemli görevlere getirildiğini düşünün...
Karşısında bir Kıbrıslı Türk gördüğü zaman ona ne yapmaz?..
Fazla uzaklara gitmeyelim...
Sınır kapılarından geçerken ‘günaydın’ veya ‘merhaba’ dediğiniz muhaceret memurlarından kaç tanesi size karşılık veriyor?..
Kaç tanesi gülümsüyor?..
Kaç tanesi selamınızı kabul ediyor?..
Lütfen dikkat edin...
Oradaki basit bir memur kadın bile sizi hor görüyor...
Bugün, en güçlü olduğunuz pozisyonda size seslenmek dahi istemiyor...
Garantisiz çözüm olursa
Bir de garantilerin yer almadığı bir çözümün gerçekleştiğini düşünün...
Türk askeri gitmiş ve karma yaşam başlamış...
Bunca yıl size karşı düşmanlık duyguları beslemiş insanlar, sizinle nasıl işbirliği yapacak?..
Sizinle nasıl komşu olacak?..
Hangi sosyal ortamda bir araya gelecek?..
Nitekim Rum ekonomist Koumoullis, ENOSIS mücadelesine değinerek, bunun Kıbrıslı Türkler üzerinde yarattığı korku ve güvensizliğe dikkat çekti...
Olası bir çözümde Kıbrıslı Türklerin, garantörlüğü terk etmeyeceğini ve bu sistemin 20-30 yıl daha sürebileceğini belirtti...
Altına imzamızı atabileceğimiz gerçekleri bu şekilde dile getirmiş oldu...
İki bölgeli, iki toplumlu federasyona ne kadar bağlı kalacaklarını görmemiz, ENOSIS’ten vazgeçtikleri konusunda emin olmamız gerekiyor...
Aksi halde, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü dışlayacak bir çözüm Kıbrıslı Türkler için sadece intihar etmek olur...
Eğitim sistemi neden değişmiyor?
İşin bu noktasında, Rum liderliğinin, güneydeki eğitim sistemini neden değiştirmediğini herkes sorgulamalıdır...
Başta Cumhurbaşkanı Akıncı...
Bir sonraki görüşmede Anastasiadis’e “Kıbrıslı Türkleri düşman gösteren tarih kitaplarını neden değiştirmiyorsunuz?..” diye sormalı...
Tarih kitapları değişmedikçe...
Kıbrıslı Türklere yönelik saldırıların EOKA tarafından 1963 yılında başlatıldığına dair gerçekler Rum halkına anlatılmadıkça...
Hatta Kıbrıslı Türklerden özür dilenmedikçe, iki toplumu bir anda çözüme götürmek, ateşi körüklemek olmaz mı?..
Bizler çözüm isteyen tarafız...
Bunun için de elimizden geleni yapıyoruz...
Çocuklarımıza Rum düşmanlığı aşılamıyoruz...
Hatta, geçmişte yaşanan gerçekleri zaman zaman Rumların lehine olacak şekilde aktarmayı marifet biliyoruz!..
Ama onların tavrı çok farklıdır...
İkide bir siyasetin içine giren öğretmen sendikalarımız, karşı taraftaki sendikalara, tarih kitaplarının değiştirilmesi için neden çağrı yapmıyor?..
Amaç; çözüme katkı sağlamak ise, Türkiye’yi suçlamak yerine, Rumları ENOSIS hayalinden uzaklaştırmak gerekiyor...
Bugün fırsat bulsalar, yeni bir ENOSIS harekâtını başlatmaktan en ufak bir tereddüt duymayacaklarını anlamamız ve uyanmamız gerekiyor...
Ayrıca, gerçekleri itiraf eden George ve diğerlerine de teşekkür etmeli, tarihi itiraflarını AB ve BM’nin gözüne sokmalıyız...