Yunanistan’ın son model tankları Lefkoşa sokaklarında yürürken, bundan gurur duyduğunu açıklayan Rum lideri Anastasiadis, Yunanlı generalleri ve askerleri kutluyor...

   Sonra sözü garantilere getiriyor...

   “Türk işgal kuvvetleri gitmeli, işe yaramaz garantiler sonlandırılmalıdır” diyor...

   Töreni izleyen Yunanistan Savunma Bakanı Kammenos daha da ileri giderek ‘garantilerin kaldırılmaması ve Türk askerinin adadan tamamen çekilmemesi halinde’ çözümün olmayacağını  söylüyor...

   Son sözü Başpiskopos Hrisostomos alıyor...

   Rum ordusunu sürekli güçlendirmeleri gerektiğini ve törende gördüklerinden dolayı gururlandığını belirtiyor...

   İki toplumun kurduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 3 yıl gibi kısa bir sürede silah zoruyla yıktıktan sonra, her yıl tek başlarına ‘bağımsızlık günü’ kutlaması yapıyor, tank ve toplarla bizlere “Buradayız ve gittikçe güçleniyoruz” mesajı veriyorlar...

   Kuşkusuz; kuzeyde Türk ordusunun bulunmasından dolayı silahlandıklarını da iddia ediyorlar...

   İşte bu noktada cevap bekleyen sorular vardır:

   Türk ordusunun adadan gitmesi halinde, Rum ordusuna alınan silahlar ne olacak?..

   Rum Milli Muhafız Ordusu’na daha 2 ay önce 3 bin paralı asker aldılar...

   Bunların çoğunluğu Yunanistan’dan getirildi...

   Tümüne sözleşme yapıldı...

   Çözüm olması halinde bunların durumu ne olacak?..

   Tümü gidecek mi..

   Yoksa önümüze ‘doğal gaz bekçiliğini’ ve diğer ülkelerle yapılan ‘Ortak Savunma Anlaşmalarını’ koyarak, Rum Ordusu’nun, üç-beş tane Türk takviyesiyle devamını mı önerecekler?..

   Bu konularda Rumların ne düşündüklerini Sayın Akıncı müzakere masasında sormalı ve bizleri de aydınlatmalıdır...

Müdahale hakkı caydırıcılıktır

   
   Geçmiş deneyimler Rumların silahlanmadan ve terör örgütlerini desteklemekten vazgeçmeyeceklerini gösteriyor...

   ELAM’ı cezalandırmak yerine meclise sokan bir zihniyet vardır...

   Kilise, akıtılan bunca kana rağmen ‘ırkçı siyasetini’ sürdürüyor...

   Öyleyse; Kıbrıslı Türklere önerilen nedir?..

   Türk askerini gönderip, garantileri de sonlandırmak suretiyle kendi geleceğimizi sonlandırabileceğimizi düşünmeleri gerçekten çok komiktir...

   Onlarda aklı çalışmayanlara ‘Kelle Binna’ derler...

   Bizim içimizde de öyle olanlar elbette vardır...

   Ama tümümüzü aynı kefeye koymasınlar...

   Kellesi çalışan insan sayımız ezici çoğunluktadır...

   Kamenos, Anastasiadis ve Hrisostomos, Yunan tanklarını görerek gururlanıyor ve kendilerini güvende hissediyorsa...

   Ve bizler “Yunan askeri adayı terk etmeli” demiyorsak...

   Onlar da bizleri gururlandıranlardan rahatsızlık duymamalıdır...

   Kıbrıslı Türklerin tek güvencesi Türkiye’dir...

   Sayın Akıncı’nın dediği gibi sığınabileceğimiz tek liman Türkiye’dir...

   Bunu terk edemeyiz...