banner564

Hepimiz bir olmalıyız

  Dünyadaki dengeleri değiştiren Coronavirüs salgını, Kuzey Kıbrıs’ta hala ‘olması gerektiği kadar’ etkisini göstermedi…
  Salgının yayılması açısından değil; ekonomik planlama, toplumun fertleri arasında dayanışma, birlik ve beraberlik ruhunun geliştirilmesi ve bugüne kadar yapılan yanlışların düzeltilmesi açısından gözle görülür bir değişim olmadı…
  O yüzden üzgünüz…
  Var oluş mücadelesi verdiğimiz yıllarda bu toplumun ezici bir çoğunluğu dar gelirliydi…
  Belki aç insanımız yoktu ama harcamalar çok kısıtlıydı…
  Tatile çıkabilen insan sayısı parmakla gösterilecek kadar azdı…
  Lüks arabalarımız, yüzme havuzlu villalarımız yoktu…
  Babalarımız, analarımız, abilerimiz bizlere ‘zorluklara karşı direnmeyi’ öğretti…
  Elde olanla yetinmeyi, ihtiyaçlı olanlara yardım etmesini ve her koşulda eğitime devam etmeyi anlattı…
  Bugünkü var oluşumuzun, çeşitli makamları sahiplenmemizin ve büyük şirketler kurabilmemizin temelinde bunlar vardır…
  Ne var ki; 1974 sonrasında ‘zenginlik’ artarken, dayanışma ve yardımlaşma ruhumuzu büyük ölçüde kaybettik…
  Mücadelenin oklarını kendi kendimize çevirdik…
  Aşırı hırs, daha çok kazanma ve rakipleri yok etme virüsü her yanımızı sardı…
  Cebinde üç kuruşu olan bazı insanlarımız bir tanesini ihtiyaçlı olana verme cesaretini gösterse bile; cebi oldukça şiş olanların ezici bir çoğunluğu farklı bir yaklaşım içine girdi…
  Dayanışmanın önemi görmezden gelindi…

Neden böyle olduk?
  
  Son yıllarda boyumuzu aşan işlere kalkıştık…
  Çok sayıda siyasi parti kurarak sık sık seçim yapmayı; her yıl hükümet değiştirmeyi ‘demokrasinin gereği’ olarak gördük…
  Her hükümet değişiminde üst kademe yönetimini de değiştirmek suretiyle devlet çarkını durdurma noktasına getirdik…
  Bu arada çok yanlış işler yaptık…
  Hala yapmaya devam ediyoruz…
  Halbuki; içinden geçmekte olduğumuz süreç, savaş yıllarından daha önemli ve daha tehlikelidir…
  Doğru kararlar alınmaz ve doğru işler yapılmazsa; bu kez kazanan değil, kaybeden taraf olacağımızı düşünmek zorundayız…
  Daha da geç olmadan ‘doğruları’ bulmalı ve ileri adımlar atmalıyız…
  Ama her şeyden önemlisi toplumu bütünleştirici bir güce ihtiyacımız vardır…
  İnsanlar arasına nifak tohumları saçmaya çalışanları durdurmalıyız…
  Bunun için güçlü bir iradeye ihtiyacımız vardır…
  Daha da geç olmadan bunu yapmalıyız… 

YORUM EKLE

banner471

banner474