Cenevre müzakerelerine bir haftalık ara verilmesinin ardından, hem toprağın, hem de yönetim şeklinin bazı ayrıntıları resmi ağızlardan açıklanmaya başladı...

  Anastasiadis, toprak konusunda uzlaşının çok da uzak olmadığını söylerken, Cenevre müzakerelerinde masa başında olan sözcüsü Nikos Hristodulidis, Federal Hükümetin oluşumu hakkında Rum kamuoyunu aydınlatan açıklamalar yaptı...

  Aslında bu açıklamalar sayesinde bizler de aydınlanmış oluyoruz...

  Hristodulidis’e göre, federal hükümetin 11 bakanı olacak...

  Bunların 7’si Rum, 4’ü Türk...

  Fena mı?..

  Elbette fena değil...

  Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Bakanlıkların dağılımı 7 Rum 3 de Türk’tü...

  Şimdi 7’ye 4 olacak...

  Öyleyse fazladan bir kazancımız var!..

  Ne güzel!..

  Ancak buna karşın, Başkan Yardımcısı’nın ‘veto hakkından’ söz edilmiyor...

  Burada açıklık gerektiren bir şey var...

  Kıbrıslı Türkler açısından bir bakanın fazla olması mıdır önemli olan, yoksa Başkan Yardımcısı’nın veto hakkı mı?..

  Yine Hristodulidis açıklıyor ve şöyle diyor:

  “Başkan ile yardımcısının oy hakkı olmayacak...”

  Yani Bakanlar Kurulu’nun alacağı kararlarda onlar oylama dışı kalacak...

  Kararların geçmesi için de 4 Türk bakandan bir tanesinin onay vermesi gerekecek...

  Bu zor mudur?..

  Şimdiki halde bile, KKTC Meclisi çatısı altında, Rum tezlerine destek verenler vardır...

  Bunun ne kadar tehlikeli bir durum olduğunu bugün anlamıyorsak, günü geldiğinde ağır topuzların altında çok kişinin acı çekeceğini göreceğiz...

  Bir başka önemli konuya geçelim...

  Güney Kıbrıs’ın yüksek tirajlı Fileleftheros gazetesi, Türk tarafında kalacak toprak konusunda yüzde 29,2’nin telaffuz edildiğini yazdı...

  Ne zaman?..

  Başpiskopos Hrisostomos’un, Anastasiadis’le görüşmesinden bir gün sonra...

  Fileleftheros, Rum tarafında başta kilise olmak üzere, ‘hayır’ cephesinin görüşlerini destekleyen, özellikle EDEK Partisi’ne yakın bir gazetedir...

  Anastasiadis’le görüşen ve toprak konusundaki Türk teklifini öğrenen Başpiskopos’un “Şimdi rahatladım” demesi de anlamlıdır...

  Ama biz “Hayırdır inşallah” diyelim...

  Hayırlara vesile olsun...

  Başpiskopos, Cenevre’de müzakerelerin devam ettiği günlerde, Türk tarafında kalacak toprağın yüzde 25’in üzerinde olmasını kabul etmeyeceğini ve “hayır” kampanyası başlatacağını açıklamıştı...

  Şimdi ne oldu da ‘rahatladığını’ söylüyor...

  Hayırdır inşallah...

  Hayırlara vesile olsun inşallah...