banner564

Haydi ileri, daha da ileri

   Türkiye’den Zülfü Livaneli...
   Yunanistan’dan Maria Franduri...
   Dünya Barış Günü münasebetiyle, Lefkoşa’nın Yeşil Hattı’nda ortak konser verdi...
   Konseri 7 sendika organize etti...
   Peki kimlerdi bunlar?..
   Güneyden sadece PEO...
   Kuzeyden, DEV-İŞ, KTAMS, KTÖS, KTOEÖS, BES, KOOP-SEN...
   Onlarda sadece işçi sendikası...
   Bizde öğretmeni, memuru, işçisi hepsi orada...
   Kötü mü ?..
   Niye kötü olsun?..
   Eşitlik mi arıyorsun?..
   Asla olamaz...
   Onlarda; ezici bir çoğunluk bu tür organizasyonlara ‘Masgaraliki’ der...
   Yani maskaralık...
   Ne demek, Kıbrıslı Türklerle ortak etkinlik!!!
   Ne demek barış konseri!!!
   Burada işgal var kardeşim, işgal...
   İşgal bitince, Kıbrıs Cumhuriyeti tüm  ada üzerinde egemendir...


Keşke yanılmış olsaydık
   Rum komşularımızın bu değişmez tavırlarını defalarca yazmak zorunda kaldık...
   Bir defasında olsun aldansaydık; inanın değil üzülmek, sevinçten uçardık...
   Ama bizleri yanıltmak gibi bir düşünceleri yok!..
   Zülfü Livaneli ve Maria sahnede ne güzel barış şarkıları söyledi...
   Peki kimler izledi bu konseri?..
   Ön sıralarda KKTC’nin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı...
   Rumlara göre Kıbrıs Türk Toplumu Lideri...
   Peki Rum Toplumu lideri neredeydi?..
   Londra’da...
   Ne yapıyordu?..
   Garantörlükleri ortadan kaldırmak için İngiltere Başbakanı David Cameron ile görüşüyordu...
   Şimdi bu tavrı adil mi?..
   Gerek Anastasiadis’in yaptığı, gerekse Cameron’un yaklaşımı insan hakları açısından doğru muydu?..
   İngiltere, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 3 garantör ülkesinden biridir...
   Kıbrıs  Cumhuriyeti’nin iki ortağı vardır...
   Bunlardan bir tanesi Rumlar, diğeri Türklerdir...
   Garantörlük gibi bir konuyu görüşeceksen, niye iki toplumun liderini de aynı anda karşına almıyorsun?..
   Bu nasıl bir demokrasi anlayışı?..
   Bu nasıl bir insanlık?..


Kaldırın başınızı kumdan
   Neyse konsere dönelim yine...
   Ön sıralarda bizim taraftan başka kimler vardı?..
   İkinci Cumhurbaşkanı, CTP lideri Mehmet Ali Talat...
   KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil,  KTOÖS Başkanı Tahir Gökçebel...
   TDP lideri Cemal Özyiğit, BKP lideri İzzet İzcan, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı...
   Rumlardan ise AKEL Lideri Andros Kiprianu ile aynı partiden Silikiotis...
   İkinci sırada oturanlar arasında Başbakan Ömer Kalyıoncu da vardı...
   Kuşkusuz barış için ileri giderken protokol kurallarına bakılmaz!..
   Bazısı bir adım ileride, bazısı 2, ya da 3 adım...
   Hiç fark etmez...
   Ama, Rum hükümetinden birilerinin olmaması dikkat çekici değil miydi?..
   Nerede, Türk seçmenlere oy kullandırmayan İçişleri Bakanı Hasikos?..
   Nedere Maliye Bakanı Harris?..
   Nerede Enerji Bakanı Lakkotripis?..
   Nerede Dışişleri Bakanı kasulidis?..
   Ortada hiç kimsecikler yoktu...
   Bizdeki barış gönüllüleri, etrafta ‘naklen yayın yapan’ Türk TV’si arıyordu...
    “Nerede yahu bunlar” diyorladı...
   Türk TV’si arayan bir çift göz, Akıncı’nın yanında Anastasiadis’in olmadığını görebilir mi?..
   Göremez...
   Olsun...
   Barış için daima ileri gideceğiz!..
   İnadına barış, inadına barış...
   Dünkü Rum gazetelerinin birinci sayfalarına göz atalım bir de...
   Yüksek tirajlı Fileleftheros’ta ‘barış konserinden’ bahsedilmiyor...
   İkinci sıradaki Simerini gazetesinde tek satırlık haber yok...
   Haravgi’de?..
   AKEL’in yayın organında olmaz olur mu?..
   Birinci sayfasından verdi haberi...
   Bir de Politis gazetesi...
   Bizde ise 7 tane günlük gazetenin birinci sayfasında yayımlandı bu haber...
   Üzücü değil mi?..
   Onlarda 2 gazete, bizde 7...
   Onlarda bir sendika, bizde 6...
   Haydi bakalım...
   Barış için ileri...
   Daha da ileri...
YORUM EKLE

banner608

banner474