banner564

Hayat kısa mı?


  
Dünya 4.5 milyar yaşında. 
 
 
Daha ne kadar var olacağını tahmin etmek neredeyse imkânsızdır. 
 
 
Yüz milyon ışık yılı gibi yakın bir mesafede meydana gelen bir süpernova olayı, yani enerjisi tükenen bir yıldızın şiddetle patlaması, dünyayı yarın yok edebilir. 
 
 
Altı yüz milyon yıl sonra atmosferdeki karbondioksit oranı fotosentezi imkânsız hâle getirecek şekilde azaldığında bütün bitkiler ölecek ve onlarla beslenen diğer canlılar da hayatı terk edecek. 
 
 
Bir milyar yıl kadar sonra güneşin parlaklığı o kadar artacak ki okyanuslar buhar olacak, hayat da onlarla beraber. 
 
 
Dört milyar yıl içerisinde artan ısı, dünyayı Venüs’ten bile daha sıcak yapacak, o kadar ki yerkürenin yüzeyi eriyecek. 
 
 
Bu da olmazsa, 7.5 milyar yıl sonra güneş kızıl dev yıldız safhasına geçtiğinde dünyayı yutacak bir biçimde genişleyecek.  
 
 
Dünyanın ve hayatın sonunu getirecek daha bin bir başka senaryo var.
 
 
Kâinata gelecek olursak, o 14.3 milyar yaşında. Daha ne kadar sürer bilinmez ama tahminlere göre 15 milyar yıl daha var olabilir.
 
 
Ben ise birkaç ay sonra 80 olacağım. 
 
 
Ortalama insan bundan biraz daha az yaşar veya birkaç yıl daha fazla. 
 
 
Dünyanın ve kâinatın yaşını düşününce 80 sene kısadır. Kim veya ne tayin etmişse bu ömrü, eli çok sıkı diye düşünebilir insan. Daha cömert olamaz mıydı? Nasılsa yıllar kimsenin cebinden çıkmıyor.
 
 
Bana soracak olursanız seksen yıl o kadar da az değil. Hatta uzun. Sonunda insan ne bir gezegendir ne de bir kâinat. 
 
 
Benim için 80 sene kâfidir. Ciğerlerim sayısız nefes alıp verdi. Gözlerim milyonlarca resmi beynime nakletti. Çok yemek, çok meyve yedim, çok dondurma yaladım. Birçok kadın sevdim. Çok kitap okudum, çok film izledim, çok mil kat ettim. Çok çocuk büyüttüm. Savaştım ve barıştım. 
 
 
Velhasıl çok şey tecrübe ettim. 
 
 
Gerçi yapacak şey tükenmez ama bundan sonra yapacaklarım bundan önce yaptıklarımın bir tekrarı olacak. Mevsimlerin yinelenmesi, dünyanın dönüp aynı yere gelmesi gibi.  
 
 
Yaptıklarımdan zevk almıyor değilim. Hatta bazı şeyler bana eskisinden daha çok zevk veriyor. Ama artık o kadar da çok şey yapmak istemiyorum. 
 
 
 
Şişeden bir cin çıksa ve dile benden ne dilersin dese kendim için aklıma bir şey gelemeyeceği için başkaları için bir şey dilerim sanırım. 
 
 
Gençliğime dönmek istemem çünkü tekrardan sıkıcı bir şey yoktur.
 
 
Seksen yıl kısa değil çünkü kişinin, eğer öğrenmeyi amaç edinmişse, öğrenilmesi en önemli olan şeyleri öğrenmesi için yeterlidir. 
 
 
Bize verilenlere şükretmeyip daha fazlasını istemek en büyük suçumuz değil mi? 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Urla'li Tolga
Urla'li Tolga - 1 yıl Önce

Sizin yazilarinizi ,30 yila yakin bir süredir , zevkle ve sabirsizlikla takip ediyorum. Ümit ediyorum ki,100 yaşınıza yaklaşırken,yazacağınız yazılarinizi da okuyabilmek nasip olur bana.

Sarp Ege
Sarp Ege - 1 yıl Önce

Ne mutlu size yaş 80 ‘ne dayanmasına rağmen hala üretiyorsunuz, değerli fikirlerinizden istifade ediyoruz. Bu ara yazılarınızın eskiden T24 olduğu gibi gece yarısı servis edilmesi benim gibi geç uyuyanlara hoş bir sürpriz oldu. Emeğinize ve kaleminize sağlık.

Şener Çelik
Şener Çelik - 1 yıl Önce

Üstadım, (ben de 58 olduğum için böyle hitap etmem saygısızlık olmaz sanırım) bir yandan sizi tanıdığım için bu mükemmel yazılarınız beni hiç şaşırtmıyor, öte yandan yazılardaki felsefenize ve sade üslubunuza her seferinde bir kez daha hayran oluyorum :)

Ruh ikizi
Ruh ikizi - 1 yıl Önce

Sayın MM,
YARADAN SAĞLIK SIHHAT VERSİN.

Ahmet Ö.
Ahmet Ö. - 1 yıl Önce

Eskisinden daha çok zevk aldığınız şeyler nelerdir?

Hayatta öğrenilmesi gereken en önemli şeyler nelerdir?

Keşke bunları da yazsanız Metin Bey.

Sağlıklı daha nice yıllar dilerim.

…..
….. @Ahmet Ö. - 1 yıl Önce

Cevabı merak edilen güzel sorular.

yasemin oral
yasemin oral - 1 yıl Önce

Sizi tanımak bir onur. Yazılarınızı okumak mutluluktur. Nice sağlıklı yıllara.

G•C•A•
G•C•A• - 1 yıl Önce

İyi ki varsınız ; iyi ki sizi okuyor ve şükran duyuyorum

Mehmet Davutoğlu
Mehmet Davutoğlu - 1 yıl Önce

Bir de insanın yaratılış gayesinin kainat Halıkını (yaratanısın) tanımak ve ona ubudiyet olduğunu bilseydiniz ne kadar anlamlı olurdu????

Dil Zabıtası
Dil Zabıtası @Mehmet Davutoğlu - 1 yıl Önce

"Halıkı" değil "yaratıcısı". Arkaik sözcükler kullanmak, zihinsel katılığın ve yobazlığın şaşmaz bir göstergesidir.

m.şakir
m.şakir @Mehmet Davutoğlu - 1 yıl Önce

Ubudiyet değil,mecburiyet !


banner471

banner474