banner564

HAYAT BİR OYUNDUR-Deneme

“…dünyaya hangi Tanrının getirdiği kimsece bilinmeyen tek oyundu. Başlangıcı ve sonu nerdeydi bu oyunun?”

Allah tektir ve de ilktir. Sonu ve başlangıcı yoktur. Her bedende, her maddede o vardır. İnsanın aynası odur. Hayat ise bir oyundur. Bu kocaman oyunun içinde satranç taşları gibiyiz bizde: kimimiz piyon kimimiz şahız, fakat döneceğimiz yer yine de aynı mekândır. Bilinmeyen tek oyun ise kendi geleceğimizdir. Başlangıç evvelsizdir, son ise bir ‘evvel siz’in sonrasıdır. Nerede hakikat denen kaynak? Allah’ın gönlümüzdeki boyasındadır.         

Simültane korku korosu çığlıklarıyla Mirko’nun parmaklarında mucizevî çeşitleme stratejileriyle, gülünç düşme endişesi her zaman sayrı kayıtta, muhabbetsiz geçen yarı ömür ve psikolojik etkileri zihninde, tek şeylere odaklanmış bir özgürlük meşalesi, kıvıl kıvıl bir beyin yalnızca satranca çalışan yargılar, hesaplamalar, doğal anıştırma ve oyun kurgularıyla müthiş muhakeme yeteneği. Yalnız ama yalnızca hayat oyununda tek perspektif bakış açısıyla sessizliğin içine gömülü çıngıraklı bir yılan gibi asi, kendini beğenmiş, havalı bir rüya. Kazandığı kendi gururu, kendi umarsızlığı…

Zekâ çok kere aldatıcı bir mekanizma değildir ancak duyguların karmaşasında karar vermek güçtür. Monoman (tek bir düşünceye saplanıp kalmış) kendi dünyasında körelmeye doğru giden bir bilinç, sağaltım gereken uzuvlar, terk edilmesi gereken bir sürü düşünce, ümitsizlik, kararsızlık, her şeyden biraz, bir şeyden çok; kalbî bir terbiye gerekli tecrübelerle donatılmış…

Huzur veren tinsel bir yaklaşım, rastlantının böylesinin doğuşu, hayret uyandıran hareketliliğin sağladığı bütün zaferler, entelektüel tembelliğin çekiciliği; zavallı ölümsüzlüğün imkânsızlığında düşüncelerini otopsi eder gibi zaman; zaman içinde akıp gider. Zamansızlığa doğru süregelen yaşamın bu gülünç manevralarıdır bizi tutsaklığın emzirdiği bu tahtadan tabutta harcanabilir kılan ve tahta kurtları gibi eşeleyip dişleyen…  

 Bu açgözlülüğün ötüşü, kafamda esrarengiz bir kışkırtı salgılanışı, bu yaban hayat çiftleşen taklitler gibi dikkati üzerine çeken; ruhsal, dominant bir keder, hep öylesine tersine, basit, alıngan, derbeder… Nedenler sorgulanır kurtulmanın çareleri ve nasıl ötekilerden… Kişilik tuzakları zira sabırsızlıkla beklenen keskin ayrıntıları “-sadece bizi en mutlak anlamdaki hiçliğin içerisine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz.” Ve

-Dilsiz düşünceler körlemesine, nesnelerin dipsizliğine dayanamazlar.-   

“İnsan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğa da yaklaşmış demektir.”

Tavsiye Kitap: Stefan Zweig- SATRANÇ

 

 

 

 

 

 

 

Yalnızlığın Şarkısı -Deneme

“…hem kim ayrılabilir ki acılarından ve yalnızlığından pişmanlık duymadan.”

Sözcükler yüreğimde dağılan dilin, dudakların, cennetin kuşlarından, ötesinde baharın nehir gibi akan duygularımızın yoğunluğuyla yekpare boşluktan. Rüzgâr havada hırçın bekliyor yelkenlerini dolduracak bir yüreği, mesafeler ıraktırlar, ufukta kahırlar ve çaldılar lir’i ateşten yapılma bedenleri insanlar umutlarıyla bu hayâl yurdundan…  

Sizin içinizde her şeyi yapan gecenin bekçisidir -yalnızlık, kurtulamaz acılarından. Ya ayrılık hesapsızdır, bırakın! Âşkı yalan dolan, her sahilin kıyısında kayalara çarpar dağılır, kumların üzerine hoş bir seda ve sessizlik bırakır;  bırakın! Âşkı aynı kâdehte iki ayrı tat olmuşuz… Kayboluyor zaman birbirimizin yalnızlığından.

Çocuklar sizde zaten yalnız değilsiniz, hayâlleriniz var, sizde alın elinize düşüncelerinizi, bağırın bağırabildiğiniz kadar. Kalbiniz giderir yalnızlığı ancak masum oluğunuzdan; temizliğin çeşmeleri yıkayın bizimde gönlümüzü berrak suyunuzdan.

İhtiyaç içinde olana yardım et, senin için en hayırlısı odur. Cömert ol ki her zaman mutluluğun kapısını yalnızlığının anahtarıyla açabilesin. Dünyada ve içimizde tüm varlıklar ve duygularımız haddinden fazla yalnız. Nesneler geçicidir, sen de bu dünyada geçicisin, hepimiz geçiciyiz. Şimdiden vermek daha iyi yaşamak için, elimizde tüm olanları; yalnızlığımızı vermek varislere bırakmadan acımızı.

Kendi kendime yakınlaştım. Denge terazisini bir okka sevinçle, bir okka kederle doldurdum. Küfemde hâlâ bir avuç kuruntu ufalanarak diyar diyar gezmekteyim. Derbeder sığınırım uzaklıklara; solumaktan korkarım çatlamış duvarlarını, sıkı sıkı kilitli gölgelerini dimağımdan.

Ey! Yalnızlığın taht oyunları, yenilmedim evlerinin nesnel güzelliğine, kıskacınla kaplandım çağrılarıyla günâhlarının. Tezgâh yuvasını kurdun şimdi “…hangi biriniz çıkıp da tarla kuşunu ötmekten alıkoyabilir ki?”.

Düşüncenin içinde dinleniyor kalbim kendi özgürlüğüyle, kendi tutkularıyla, yalnızlığı kabullenmiş, kabul ettirmiş… Usul çıplaklığının yalnızlığıyla özleyerek geçirdi seni bedenim, şu gözlerinden gözlerime değmişti edepliliğin ve Tanrı bana senin adını fısıldadı: ‘âşk!’ -Yardımcısı yalnızlık-.

 Ölüm beni gizleyebilir ama “Yalnızca sessizliğin nehrinde içebildiğinizde gerçekten şarkı söyleyebilirsiniz.”

Tavsiye kitap: Halil Cibran/ Ermiş (95 sayfa)

 

 

 

 

 

 

 

Haftanın Şiiri:

Ötesiye Kuşları

Hayalet örgüsüyle günü eğiriyor gergefine yeraltı;

gökkuşağından bir tay yapıyor çocuksu gülüşlerinle,

dalgacıklı saçlarının asu renginden geveze patiklerine;

baharatlı memelerinin bir portresini iğer nevresimlere,

akkor asansör aralığından otarşik kokusuyla tüylerine;

zevksuyunun birikintisinden ışısın martıların çığlıkları,

çorak mevsimlerin dekoltesinden âşkın ötesiye kuşları, 

yeminler ederek sanatoryumda beliklerini tarıyorum;

dörtnala başka şehirlere bırakıp sesinin yalnızlığını.

 

 

Ajanda

Tiyatro:

-Lirik Şiir Grubu: “Darağacında 3 Fidan”

Tarih: 6 Mayıs 2014 Salı akşamı saat 20:00’de

Yer: Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde

Konser ve Söyleşi

-Yaşar Kurt

Tarih: 6 Mayıs 2014, Salı

Söyleşi saat: 14:30
Yer: Aktivite Salonu     

Konser Saat: 20:00
Yer: Atatürk Meydanı (CL Meydanı)

 

Bale:

- Moskova Klasik Rus Balesi, “Kuğu Gölü” balesi

 Tarih: 5 Mayıs 2014, Pazartesi akşamı saat 20:30

Yer: YDÜ Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde

Bilet temin için:  http://www.neu.edu.tr

 

Festival:

1-PETFEST1

Tema: “Hayvan Sevgisi”

Zaman: 10 Mayıs 2014 Cumartesi günü saat 16:00-21:00

 Yer: YDÜ, Veteriner Fakültesi, Lefkoşa

İletişim ve bilgi: 0392 675 10 00 / 3028

 

2-GAÜ Bahar Festivali

Zaman: 6-10 Mayıs

Yer: GAÜ

Panel:

Konu: Dünya ve Kıbrısta Spor Yazarlığının Yeri ve Önemi

Etkinlik Başlama Tarihi:

Pazartesi, Mayıs 05, 2014 14:30

Etkinlik Bitiş Tarihi:

Pazartesi, Mayıs 05, 2014 17:30

Yer: DAÜ

 

güvenilir bahis siteleri - deneme bonusu - canlı bahis - kaçak iddaa - casino siteleri -

YORUM EKLE

banner608

banner473