banner564

Hava nasıl oralarda?..

   Kendi yarattığımız ‘düzensizlikler’ içinde, 7 ay sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini gündemin ilk sırasına çıkarmış bulunuyoruz…
   O mu kazanacak, bu mu?..
   UBP kimi çıkarmalı, CTP kime sarılmalı?..
   Sabah iş yerlerinde, akşam meyhanelerde, sosyal medyada hep bu konu tartışılıyor…
   Sağlık Bakanlığı deposunda 200 milyonluk ilacın çöpe atılmasını tartışanların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor…
   Çöken yolları hiç kimse konuşmuyor…
   Girne-Alsancak arası 8 kilometrelik yolu ancak 45 dakikada aşabiliyorsunuz…
   Girne-Çatalköy arasında seyahat etmek işkence haline dönmüş…
   Ama kimse bunu tartışmıyor…
   Bebeklerin aşısı için 3 hafta süreyle hastane eczanesini aşındıran vatandaşın yaşadığı stresi kimse anlamıyor…
   Orman Dairesi Müdürü, Tepebaşı’ndaki orman arazisinin çöplüğe dönüştüğünü, buralara insan ve hayvan dışkısı boşaltıldığını söylemekten çekinmiyor…
   Peki sonuç?..
   Duyan, önlem alan bir Allah’ın kulu çıkmıyor…
   Aslında insan dışkıları sadece Tepebaşı ormanına bırakılmıyor…
   Lefkoşa-Güzelyurt arasındaki ovalara vidanjörle boşaltılan dışkıları görmezden gelenler, daha sonra buralarda yetişen buğdaylardan yapılmış ekmekleri afiyetle yiyor…
   Helal olsun…
   Küçücük bir ülkede bir hafta içinde 77 tane kaza olması, 780 aracın rapor edilmesi de kimseyi ilgilendirmiyor…
   Varsa, yoksa seçim…
   Ve seçimle bağlantılı ‘yeni hükümet’ senaryoları…
   Özgürgün oylaması, UBP-HP hükümetini nasıl etkileyecek?..
   Tatar’ın Cumhurbaşkanlığına aday olması halinde Kudret Hoca buna nasıl tepki gösterecek?..
   Bunlar da meyhane masalarındaki mezelerdendir…

Boş ver Kıbrıs meselesini

  Halbuki; çok uzaklarda bir yerde Kıbrıs’ın geleceğini belirleyecek önemli görüşmeler yapılıyor…
  “Hiçbir şey olmaz” derken, bir anda karşımıza yeni müzakere süreçlerinin çıkabileceğini düşünmek istemiyoruz…
  New York’a giden KKTC heyetlerinden sağlıklı bilgi alamadığımız için, Rum basın haberlerine sarılmaktan başka çaremiz kalmıyor…
  Rumların yazdıkları, söyledikleri doğru mu, yanlış mı?..
  Hiçbir şey bilmiyoruz…
  Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı ile New York’a götürülen çok sayıda insan var…
  Fakat sağlıklı bilgi aktaran bir kişi yok…
  Toplumun yapısına uygun mu uygun…
  Birçok şeyi hak ediyor muyuz?..
  Ediyoruz…
  Öyleyse başka söze gerek yok…

YORUM EKLE

banner608

banner473