Hayvan üreticileri aylardan beri ‘hastalıklar’ konusunda uyarı yapıyor...

  Ovaya 130 küçükbaş hayvanla çıkan üretici, dönerken 5-10 tanesini şehit verdiğini söylüyor...

  Büyükbaş hayvanlarda Brucella...

  Küçükbaşlarda Scrapie ve Maedi Visna hastalığı vardır...

  Peki biz ne yiyeceğiz?..

  Çocuklarımızı nasıl besleyeceğiz?..

  Bizlerin görevi, ortaya konan iddiaları aktarmak suretiyle yetkilileri uyarmak ve yapılan işleri takip etmektir... 

  Hasta hayvanlar için ciddi önlemlerin alınmasını öneriyoruz...

  Ne var ki; bu konuda henüz somut önlemlerin alındığı söylenemez...

  Hayvanlar hasta, peki sütler çok mu sağlıklı?..

  Gerçekten bu soruya doğru yanıtlar vermekte zorlanıyoruz...

  Çünkü; süt alımlarında aylardan beri ciddi sıkıntılar yaşanıyor...

  Süt Endüstrisi Kurumu, eldeki stok fazlalılığını ileri sürerek, köylünün ürününü zamanında alamıyor...

  Yine Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı’nın açıklamasına göre, elde kalan sütler uzunca bir süre buzluklarda veya tankerlerde bekletiliyor...

  Öyleyse, herkes en doğru tahmini kendi kafasına göre yapmalı...

  Günlerce bekletilen sütler ne kadar sağlıklı?..

  Ve litresi bir lira 16 kuruştan 9 litre süt alıp, hellim yapanlar bunu kilosu 10 TL’den nasıl satıyorlar?..

  Devlet yetkililerinin ve ilgili kuruluşların bu dengesizliği dikkate alarak denetimleri ve önlemleri artırması gerekiyor...

  Diyalog; sorumlu gazetecilik anlayışıyla hareket ederek, süt ve hellim konusunu manşetlerine taşıdı...

  Ortaya konan görüşlerden yararlanması gerekenler, ne yazık ki; yayınlarda ‘art niyet’ aramaya çalıştı...

 Sanayi Odası Başkanı oturduğu yerden ‘her şeyin tamam’ olduğu kararına vardı...

  Öyleyse tamam olmayan nedir?..

  Gazete yayınları!!!

  Ve bu yayınlara malzeme verenler...

Balon erken söndü

 
  Diyalog’un ısrarlı yayınları sonrasında Tarım Bakanlığı dün sabah erken saatlerden itibaren bazı bölgelerde denetlemeler yaptı...

  Bir köyde, Diyalog’un yazdığı gibi ‘süt tozundan’ yapılmış hellimler bulundu...

  Bir başka köyde sütün içine su karıştırıldığı ortaya çıktı...

  İşte ‘uyarıcı yayınların’ ve ‘denetimlerin’ en önemli yanı budur...

  Hepimiz aynı gemideyiz...

  Kanser hastalıklarının patladığı bir ülkede, ne yiyeceğini ve ne içeceğini şaşıran insanlarımızı rahatlatmak ve daha sağlıklı gıdalar tüketmelerine yardımcı olmak hepimizin gürevidir...

  Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği Başkanı ile Sanayi Odası Başkanı, dün ortaya çıkan sonuçlar karşısında özür dilemeli ve bundan böyle başkalarına ‘ahlaki’ dersler vermek yerine, sorumluluklarının bilinciyle hareket etmelidir...

  Önümüzdeki günlerde çok daha ilginç araştırma sonuçlarıyla halkımızı aydınlatmaya devam edeceğiz...

  Sadece süt ve süt ürünleri değil, sebze, meyve ve sularla ilgili araştırmalar da aralıksız devam edecek...

  Kuzey Kıbrıs’ta yetiştirilen sebze, meyve ve diğer gıda ürünleri konusunda artık herkesin ciddi kuşkuları vardır...

  Kullanılan tarımsal ilaçlar ve hormonlar kadar, su ve toprak kalitesi, sebze ve meyve yetiştiriciliğinde çok önemlidir...

  Bu kadar çok kanser hastalıklarının yaşandığı bir ülkede, kullanılan tarımsal ilaçlar ve su kalitesi hakkında kamuoyunu ciddi bir şekilde bilgilendirmek gerekir...

  Tarım ve Sağlık Bakanlıkları kadar yerel yönetimlerin bu konuda sorumlulukları oldukça büyüktür...