banner564

Halk hizmet bekliyor

  Kıbrıs sorunu önümüzdeki günlerde çok daha ciddi tartışmalara, hatta gerilimlere yol açacak...
  Bunun sonucunda ‘müzakerelerin dağılacağını’ düşünerek hareket etmek doğru değildir...
  Tam tersi bir sonuç da ortaya çıkabilir...
  Sayın Akıncı’nın ‘2016 sonuna kadar çözüm’ beklentisi şu an itibarıyla bertaraf edilmiş değildir...
  Özellikle Rum lideri Nikos Anastasiadis’in, dün Fransa Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada 2016 sonuna kadar çözüm beklentisini gözardı etmemesi dikkat çekicidir...
  Uluslararası arenada rol alanların, bugünden itibaren ne yapacaklarını, ne tür ortamlar hazırlayacaklarını ve karşımıza ne tür baskılarla çıkacaklarını kestirmek gerçekten çok zordur...
  Bir de Türkiye’nin içinde ve etrafındaki sorunları gözardı etmemek gerekiyor...
  Gelişmeleri elbette ciddiyetle ve sabırla izlemeye devam edecek, doğru tespitler yapmaya çalışacağız...
  Ancak bu arada; çözüm olsun, olmasın kendi sorunlarımızı ortadan kaldırmak için çok ciddi çalışmalar yapmalıyız...
  Tam bir seferberlik ruhu içinde hareket ederek, insanımızı mutlu edebilmeliyiz...
  Olası bir çözüm durumunda “Siz AB’ye hazır değilsiniz, uyum konusunda sıkıntınız var” denilerek, kendi insanımızın işsizlik ve açlıkla yüzleşmesine yol açabilecek tüm sıkıntıları ortadan kaldıracak bir seferberlik hareketi kaçınılmazdır...

İnsanlar isyan noktasında
 
  Diyalog Medya Grubu olarak, Güzelyurt’tan başlattığımız ‘Halk Meclisi’ toplantılarının ikincisini Büyükkonuk’ta gerçekleştirdik...
  Karpaz’ın bu güzel köyünde güzel insanlarla tanıştık...
  Büyükkonuk sakinlerinin yanı sıra civar bölgelerden gelenlere de mikrofon uzatarak, sıkıntıların dile getirilmesine yardımcı olduk...
  Ortaya çıkan sonuç; devletin bu bölgemizi yıllardan beri ihmal ettiğini gösteriyor...
  Eğitimde her yıl öğretmen ve kitap sıkıntısı yaşayan insanlar, çocukların ileriki yıllarda başarısız olacağını ve işsiz kalacağını düşünüyor...
  Geçmişten, bugüne yaşananlar onları haklı çıkarıyor...
  Polis alımlarında bile buralardaki gençler ‘başarılı’ olamıyor...
  Onlarda, gelişmiş kentlerdeki gibi dersaneler yok...
  Özel dersler de yok...
  Olsa bile, yemeğe para bulamayan bu insanlar; çocuklarına özel dersi nasıl aldıracak?..
  Öyleyse devlet bu konuda üzerine düşeni yapmalı ve kendi çocuklarına sahip çıkmalıdır...

Üniversiteler ülkesi böyle olmamalı
 
  “Üniversiteler ülkesi’ olmakla övünen bir küçük devletin, diğer yandan kendi çocuklarını sahiplenmemesi üzüntü vericidir...
  Karpaz’ın çalışkan insanları uzun yıllar susuzlukla mücadele etti...
  Şimdi Türkiye’den gelen su hiç kesilmeden musluklardan akıyor ve onları kısmen umutlandırıyor...
  Bu insanlar, daha çok hayvan ve daha çok sebze yetiştirmek için devletten arazi istiyor...
  Gençlere kırsal kesim arazisi verilmesini talep ediyor...
  Gençlerin göçünü önleyebilmek için devletin kendilerine el uzatmasını bekliyor...
  Ama devleti yönetenler bu insanlarımızı unutmuş vaziyette...
  Hele seçim bölgesi olmayanlar Karpaz’a nasıl ulaşacağını bilemiyor...
  Yazık ve günah değil mi?..
  Hayvanları hastalıktan ölürken, bu insanlar devletin veteriner hizmetlerinden yararlanamıyor...
  Bırakın hayvanları, kendileri hastalandıkları zaman doktor bulamıyor veya kent hastanelerine kaldırılması için hızlı ambulans hizmetlerinden yararlanamıyor...
  Bu insanlar kendi devletlerini yaşatmak ve yüceltmek istiyor...
  Ama, sıkıntılarla boğuşurken, devleti yanlarında görememenin üzüntüsüyle de kahroluyor...
  Onların sıkıntılarına tercüman olduğumuz için, buradan tüm ilgililere çağrı yapıyoruz:
  Karpaz sizi bekliyor...
  Haydi göreve...
  
YORUM EKLE

banner471

banner474