Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorunu ve diğer bazı konularda Kathimerini gazetesinin sorularını yanıtladı ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in içinde bulunduğumuz yıl bitmeden üçlü görüşme ve beşli konferansın yapılmasını istediğini söyledi.
Yeni sürecin ‘sonuç odaklı’ olması gerektiğini vurgulayan Akıncı, Rum lideri Anastasiadis’le uzlaşılan konuları da açıkladı.
Akıncı’ya yöneltilen sorular ve yanıtlar şöyle:
Soru: Referans şartları konusunda Kıbrıs Rum tarafınca dile getirilen görüş, 9 Ağustos’ta iki liderin ilk başta anlaşmaya vardığı ancak sonrasında Türkiye’nin müdahalesi sonrası çıkmaza gidildiğidir. Sizin görüşünüz nedir?
Akıncı: BM Genel Sekreteri Kıbrıs sorunu için iki yılın ardından harekete geçti. Bizimle telefonla görüştü. Üçlü görüşmeden söz etmesi de bu telefon konuşmasında oldu. Ardından Sn. Lute aracılığıyla, referans şartları konusunu tamamlamamız gerektiğini iletti. New York’ta ayrı ayrı görüşmeler yaptık ve üçlü bir görüşme beklemiyorduk. Tüm bunlara rağmen Genel Sekreter, ilk olarak üçlü, ardından ise beşli konferans ihtimalini ele almaktadır. Bunlardan bahsetmemin sebebi, iki yıl geçmiş olmasına karşın Genel Sekreterin çözüme katkı koymayı istemesidir. Ancak herşeyden önce bir Kıbrıslılar birbirimize yardım etmeliyiz. İzlenim yaratma oyunlarından vazgeçmeli ve toplumlarımıza gerçekleri açıklamalıyız.
Soru: Ağustos-Eylül döneminde, izlenim yaratma oyunlarından söz etmenize sebep olacak ne oldu?
Akıncı: Üç temel unsur hakkında görüştük. 11 Şubat 2014 tarihli Ortak Açıklama, bugüne kadar sağlanmış uzlaşılar ve Guterres Çerçevesi. Hatırlayacağınız üzere Anastasiadis, sanki başka bir belge varmış gibi 30 Haziran 2017 belgesini kabul etmemektedir.
Soru: Anastasiadis 4 Temmuz 2017 tarihli bir belgeden söz ediyor…
Akıncı: 4 Temmuz’a değindi. Ayrıca başka şeylere de değindi ve 9 Ağustos 2019’da, 30 Haziran 2017 belgesini kabul etmedi.
Soru: İtirazı nedir?
Akıncı: Tarihlere değinmeden altı maddeyi görüşmemizi istedi. Ben de kendisine, Güvenlik Konseyi’nin 30 Haziran 2017’ye değinen Temmuz kararı olduğunu hatırlattım ve tarihleri dahil etmezsek yanlış bilgilendirmenin süreceğini söyledim. 9 Ağustos’taki görüşme bu şekilde bitti.
Soru: Devamında ne oldu?
Akıncı: Anastasiadis etkin katılım konusunda bilindik tutumunu sürdürdü. Sn. Lute geldiğinde, konu Genel Sekreterin raporlarında ve Güvenlik Konseyi kararlarından yer aldığı için, anlaşmazlığın giderilmesi yönünde çaba sarf edildi. Ayrıca, açık uçlu süreçler artık geçmişte kaldı. Önümüzde aciliyeti olan sonuca odaklı olması gereken bir süreç var. Genel Sekreterin raporları artık stratejik bir anlaşmaya odaklı. Biz bu konuların da referans şartlarına dahil edilmesini istedik.
Guterres çerçevesi ve siyasi eşitlik
Soru: Anladığım kadarıyla Guterres Çerçevesi, siyasi eşitlik ve yeni zaman çerçeveleri anlaşmayı engelliyor. Türkiye müdahale ediyor mu etmiyor mu?
Akıncı: Türkiye’nin, referans şartlarında uzlaşıya varılması öncesinde beşli konferans yapılmasını istediğini ve ısrarını herkes biliyor ve bu ısrarını, Anastasiadis’in Crans - Montana’da iki devletten, ardından 2018’de New York’ta konfederasyona değindiğini açıklayarak, Anastasiadis’in tutumuna bağlıyor. Kıbrıs’ta ise gevşek federasyondan, konfederasyondan, dönüşümlü başbakanlıktan bahsetti. Kıbrıs Rum tarafının ne istediğini bir netleştirsin ve devamında referans şartlarını yazmaya başlayalım. Türkiye’nin siyasi eşitlik istediği ve Akıncı’nın da geri adım attığı iddiaları Kıbrıs Türk halkına yönelik büyük bir haksızlıktır. Yıllardan beridir siyasi eşitlik, etkin katılım ve dönüşümlü başkanlık istiyoruz. Bunlar BM parametrelerine dönüştürülmüştür. Bugün vardığımız noktada, birbirimize yardım etmezsek, gerçekler, önceki uzlaşılar ve BM parametreleri temelinde müzakere etmezsek bize kimse yardım etmez. Uzlaşılara ‘evet’ deyip Bakanlar Kurulu’nda bir olumlu oyu, etkin katılımı kabul etmememiz veya dönüşümlü başkanlığı yeniden müzakere etmemiz nasıl mümkün olabilir? Dönüşümlü başkanlık Hristofyas-Talat döneminden beridir önceliklidir. Sn. Anastasiadis Annan Planını onaylamıştır. Çözüm dönüşümlü başkanlığı içerdiği için bizimle çapraz oyun oranını müzakere etmiştir.
Soru: Bugüne kadar, siyasi eşitlik cephesinde, Bakanlar Kurulu dışındaki konularda önemli bir ilerleme sağlayamadınız.
Akıncı: Tüm konu, Bakanlar Kurulu düzeyinde anlaşılır hale gelmişti. Diğer konulardaki görüşmeler, müzakereler sona erdiğinde devam ediyordu. Bunlarda uzlaşı yoktu. Ancak müzakereler devam ederken Sn. Anastasiadis Bakanlar Kurulu konusunda geri adım attı.
Soru: Dönüşümlü başkanlık konusunda anlaşmazlık yaşanması da o zamandı.
Akıncı. O zamandı. Siyasi eşitlik içeriksiz olamaz. Bunun olmaması için etkin katılıma ve dönüşümlü başkanlığa ihtiyacımız vardır. Ayrıca, BM Genel Sekreteriyle gerçekleştirdiğim yeni görüşmede de doğruladığım, altı maddeli 30 Haziran 2017 belgesi var. Bu altı madde, hiçbir saptırma olmadan kayda geçirilmelidir. Son olarak, yeni sürecin nasıl olması gerektiğini hatırlatmak isterim.
Uzlaşılan konular
Soru: Kıbrıs Rum tarafındaki tartışmaların merkezinde etkin katılım konusu yer aldığı için, sizin de yorumunuzu almak isterim.
Akıncı: Başkan ve başkan yardımcısının dış politika, savunma ve güvenlik gibi dış politika konularında ortaklaşa ve oy birliğiyle karar almaları konusunda uzlaşılmıştı. Bakanlar Kurulu’nda ise karar almada, her iki tarafın da bir olumlu oyu gerekliydi. Anlaşmazlık olması durumunda ise, hali hazırda görüşülmüş olan, çıkmazın aşılması mekanizması devreye girecekti. Bunun da ötesinde ise, Yüksek Yargı mevcut. Ayrıca bir anlaşmazlık unsuru başkanlara da havale edilebilir. Bakanlar Kurulu’nun dışındaki organlarda ise Rekabet Kurulu’na. Crans - Montana’dan sonra müzakereler durdu. BM’nin siyasi eşitliğe, etkin katılıma ilişkin duyuruları, Güvenlik Konseyi’nin 716 sayılı kararı, her iki tarafın da tüm federal organlarda etkin katılımını ve temsiliyetini öngörmektedir. Bu belgeler sadece Bakanlar Kurulu’na yönelik değildir.
Soru: Çıkmaz nasıl aşılabilir?
Akıncı: Örneğin, bazı yetkiler federal yapılara verilebilir. Rekabet kurulunda, kamu hizmetlerinde eşit temsiliyet kararı alındı. Tek kişilik konseyler de olacaktı.
Soru: Yani siyasi eşitlik konusunda esneklik imkanı var mı?
Akıncı: BM parametrelerine bağlı kaldığımız sürece bir çözüm bulabileceğimize inanıyorum. BM parametreleri bize ne diyor: Kıbrıslı Türkler, siyasi eşitliği sayısal eşitlik olarak yorumlamayın, bu her organda mümkün olmaz. Bu yüzden Senato, rekabet kurulu, kamu hizmetleri komisyonu gibi organlarda sayısal eşitlik istiyoruz. Bakanlar Kurulu’nda ve diğer organlarda bunu talep etmiyoruz. Ancak sayısal olarak azınlık olduğumuz bu organlarda söz hakkı istiyoruz. Bizim görüşümüzün de önemi olsun. Kıbrıs, 1 milyondan az bir nüfusuyla, 80 milyonluk Almanya’yla aynı oya sahip.