Kıbrıs Rum kesimindeki sözde Sosoyalist EDEK Partisi’nin, Rum Ulusal Konsey toplantısında sunduğu Kıbrıs sorunuyla belgeler açıklandı.
Fileleftheros Gazetesi’ne göre, EDEK açısından Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün ‘işleyebilir ve yaşayabilir’ olması gerekiyor. Bunun için de bazı koşullar ileri sürülüyor.
Belgenin önemli maddeleri şöyle:
-Türk askerlerinin tamamının çekilmesiyle Türk askeri işgaline son verilmeli. Ülkenin, devletin, kurumların ve ekonominin gerçek bütünlüğü güvence altına alınmalı. Bir, üniter ve bölünmez egemenlik, tek uluslararası hukuki temsiliyet ve tek vatandaşlığın tesis edilmiş olması. Yetkilerin merkezi federal hükümete ait olacağının karinesi (delillendirilmesi). Federal devlete dönüştürülmek suretiyle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamının güvence altına alınması.
-Kıbrıs vatandaşlarını ikinci sınıf Avrupa Birliği vatandaşı haline getirecek sapmalar olmadan Avrupa müktesebatının Kıbrıs’ın tamamında uygulanması tedbirleri alınmalı ve tesis edilmeli.
-İnsan haklarına ve hukuk devletine saygı güvence altına alınmalı. Yerleşiklerin gitmesi tedbirleri alınmalı. Kolonizasyon 1949 Cenevre Sözleşmesi tahtında savaş suçudur. Uluslararası Hukuk ve Avrupa Hukuku tahtında göçmenlerin geri dönüş hakkının tanınması ve tesis edilmesi. Aynı şeyin malların serbest kullanımı kişisel hakkı için de geçerli olması.
-Üçüncü bir ülkeye garantörlük hakkı vermeyecek yeni bir güvenlik sistemi. Kıbrıs’ın BM’ye ve AB’ye katılımı yeterli garanti çerçevesini oluşturur. Kıbrıs’ın AB’nin Ortak Dış Siyaset ve Savunma Politikası’na katılımının yabancı güçlerin kararına bırakılmaması.
-Kıbrıs devleti, egemenliğinin bir sonucu olarak, Hava Sahası’nda, Münhasır Egemenlik Bölgesi’nde, Karasularında ve Arama Kurtarma Sorumluluk Bölgesi’nde tam porno izle denetim uygulaması, bu tür hakları veya yetkileri yabancı bir devlete vermemesi.”
Downer gitmeli
EDEK, Rum Ulusal Konseyi’ne sunduğu belgesinde BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’a da değindi ve “Genel Sekreter’in Özel Danışmanı’nın belgesinin içeriğine bakılmaksızın, bizim tarafın Yönetim Başlığı’nda sunduğu dönüşümlü başkanlık ve ağırlıklı oy önerilerin geçerli olmadığının açıkça belirtilmesi gerekir” ifadesine yer verdi. “Downer meselesi bitmelidir” diyen EDEK, Anastasiadis hükümetinin Downer’ın uzaklaştırılması konusunu resmen BM Genel Sekreteri’nin önüne koyması gerektiği görüşünü belirtti.
DİKO sızıntıyı eleştirdi
Bu arada, DİKO, Rum Ulusal Konseyi’nde yapılan tartışmaların Rum medyasına sızdırılmasına sert tepki gösterdi.
Bilgi ve belgelerin sızmasından basını değil konsey toplantılarına katılanları sorumlu tutan DİKO, bu durumun Rum tarafının müzakerecilik kabiliyetini, Konsey’in itibarını, bilgi sızdırıp sızdırmamalarına bakılmaksızın Konsey toplantılarına katılanların güvenilirliğini zedelediğine dikkati çekti.DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un Konsey toplantısına sunduğu Kıbrıs sorunuyla ilgili tezlerini de şöyle aktardı:
-Müzakerelerin kesilmesinin sorumlusu Türk tarafıdır. Bizim taraf, müzakereler ne zaman başlayacak olsa taviz vermekten vazgeçmelidir.
-Müzakerelerin zeminini belirleyecek, dip notları, yapıcı belirsizlikleri, ‘gri noktaları’ olmayan kısa bir ortak açıklama yapılmasını destekliyor ve bizim tarafın bu tezde ısrar etmesi gerektiğine inanıyoruz.
-Uzun soluklu ortak açıklama taslağıyla yapılmaya çalışılan ve son çıkmazı gündeme getiren, Kıbrıs sorununun, öncelikle Kıbrıs Türk tarafını ilgilendiren ana yönlerinin müzakerelerden önce kapatılmasına karşıyız.
-Bizim tarafın strateji ve taktiğinin, 2014’te gerek Türkiye’deki ve bölgedeki, gerekse AB alanında bir dizi jeopolitik ve siyasi gelişmeleri dikkate alması gerektiğine inanıyoruz.”
Güncelleme Tarihi: 29 Ocak 2014, 05:28