Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, kamuoyu önünde sorumluluk yükleme oyununa girmesinin söz konusu olmadığını ve Kıbrıs sorunuyla ilgili imaj yöntemiyle iletişimsel yaklaşımların kendisini ilgilendirmediğini söyledi.
Alithia gazetesinin haberine göre, Rum Yönetimi eski Başkanı Spiros Kiprianu için önceki gün düzenlenen anma töreninde konuşan Hristodulidis, daha önce de söylediği gibi, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile kamuoyu önünde tartışmaya girmeyeceğini kaydetti.
Habere göre, Hristodulidis, Tatar’ın AB’nin Kıbrıs sorununa müdahil olmasıyla ilgili açıklamalarına karşılık, Tatar’dan farklı bir açıklamayı zaten beklemediğini ve Tatar’ın, AB’nin Kıbrıs Türk toplumu için önemini bildiğinden emin olduğunu belirtti.
Hristodulidis, Güney Kıbrıs’ın da aynı görüşte olmasıyla birlikte finansal düzenlemeler ve Doğrudan Ticaret Tüzüğü bulunduğuna dikkat çekti.
Kıbrıs sorunuyla ilgili tartışmaların kamuoyu önünde yapılmayacağını vurgulayan Hristodulidis, çözüm için gösterilen çabalarda ciddi olunması gerektiğini ve kendisini, konunun özünün ilgilendirdiğini söyledi.
Hristodulidis, Rum tarafının, konunun özüne ilişkin mümkün olan her şeyi yaparak çıkmazın aşılmasını ve müzakerelerin yeniden başlamasını hedeflediğini kaydetti.
Suudi Arabistan Yatırım Bakanı ile görüştü
Öte yandan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in önceki gün Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid bin Abdulaziz el-Falih ile görüştüğü bildirildi.
Haravgi gazetesi, görüşmede, Güney Kıbrıs ile Suudi Arabistan arasında yatırımlarla ilgili işbirliği memorandumu imzalandığını ve Hristodulidis’in bu memorandumu, iki ülke arasındaki mali ilişkilerin gelişmesinde olumlu bir adım olarak nitelendirdiğini yazdı.
Yunanistan’da 7 konuyu masaya yatıracak
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Atina’ya bugün gerçekleştireceği ilk yurt dışı ziyaretinde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile koordinasyon ve Stratejik Derinlik Çerçevesini görüşecek.
Fileleftheros, Rum ve Yunan hükümetlerinin, Kahramanmaraş merkezli depremin ardından Türk-Yunan ilişkilerindeki gerilimi azaltsa da “bu durgunluğun geçici olduğunu bildiğini, Türkiye’deki seçim yaklaştıkça sahnenin değişmesini beklediğini” yazdı, Hristodulidis’in bavulunun “yakıcı konularla” dolu olduğuna işaret etti.
Hristodulidis’in Miçotakis’in önüne gerek Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasında daha iyi koordinasyonu gerek bölgedeki gelişmeler ışığı altında hareketlerin stratejik derinlik çerçevesini belirleyen bir dizi konu koyacağını belirten gazete bu konuları 7 madde altında aktardı.
Gündeminde neler var?
Gazeteye göre Kıbrıs sorunu, Rum tarafının, AB’nin daha aktif müdahil olması açısından görüşülecek. Hristodulidis, “ana hedefi Kıbrıs sorunu ile Türkiye-Avrupa ilişkilerinin (Türkiye bu ilişkiden yararlanmak istiyorsa Kıbrıs sorununda vermesi gerektiği mantığıyla) bir sepete konulması, yani Türkiye’nin AB ile ilişkilerden yararlanmak istiyorsa Kıbrıs sorunundaki tezini", Miçotakis’e anlatacak, ileri götürülmesinde Yunanistan’ın desteğini isteyecek. Bu “al-ver” Kıbrıs sorunundaki olası bir anlaşmanın içeriğiyle de bağlantılı olacak. Rum yönetimi çözümün, AB’nin işleyişinin tabi olduğu temel ilkelere dayanacağını güvence altına almak istiyor. AB’nin Kıbrıs sorununa müdahil olmasını da içeren ana unsur özel temsilci atanmasıdır ve Hristodulidis atanacak kişinin siyasi ağırlığı olması gerektiği görüşünde. Dikkat edilmesi gereken, atamanın, Türkiye’nin şartına veya beğenisine (kabul etmek için) tabi olmamasıdır. Temsilcinin yetkisi, karşılıklı tezler arasında ortak payda bulunmak olmamalı, Avrupa müktesebatına dayanmalı. Temsilcinin kim olacağına dair isimler düşünülmüş olsa da Hristodulidis’in Avrupa Zirvesi için 23 Mart’ta gideceği Brüksel’de görüşülecek. Hristodulidis bu argümana, yardım edecek ve görüntüyü netleştirecek ana oyuncuların Fransa ve Almanya olduğu düşüncesiyle yatırım yapıyor. Çünkü her şey Hristodulidis’in önerisinin Avrupalı ortaklarından göreceği kabule bağlı olacak. Önerinin kabul görmesinde, inisiyatif alması istenecek Yunanistan’ın önemli katkısı bekleniyor.
