Rum Başsavcı Kostas Kliridis, Hrisostomos’un KKTC’de yaşayan TC kökenlilerle ilgili sözleri üzerine yapılan şikayete yanıt verirken, “devam eden savaş suçu işlenmesine karşı yapılan açıklamaların hiçbir durumda suç teşkil etmediğini” ancak bazı ifadelerin “sert” olduğunu iddia etti.
Alithia gazetesi “Başsavcı Başpiskopos’u ‘Kutsadı’ ” başlığıyla verdiği haberinde, KİSA Yürütme Müdürü Doros Polikarpu’nun, Hrisostomos’un, din, milli ve etnik köken temelinde bir gruba karşı yöneltilen şiddet ve nefret kışkırtmasında bulunmaktan ceza gerektiren suç işlediğine dair şikayette bulunduğunu yazdı.
Habere göre, Polikarpu’nun mektubunda Hrisostomos’un şikayet nedeni olan şu sözlerine yer verildi:
“[…] 300 binden fazla doğulu, kaba TC kökenliye sahibiz ve bunların 100 yıl sonra bile Avrupalı olması söz konusu değildir… Eğer burada kalıp her aile bir düzine çocuk yaparsa, nereye gideceğiz? […] Onlara Kıbrıs vatandaşlığı verilmedi, biliyorum, ancak işçi olarak, çalışan olarak kalacaklar. Ancak buraya neden geldiklerine bakmamız gerekiyor. Bir amaçları vardı. Hakkımızın demografik bileşimini değiştirmek istediler. Sri Lankalılar, Taylandlılar ve diğer Araplar gibi çalışmak için, bir dilim ekmek yemek için gelmediler […] Çok şükür Kıbrıslı Türkler yerleşiklere sempati duymuyor, onları istemiyor, evlilikler de düşüktür”
Kliridis’in ise Polikarpu’nun mektubunda Hrisostomos’un “… Bu yüzden burada kalmaları bize dokunmuyor, evlenenler burada kalsınlar. Ancak Ankara’nın koyduğu hedefin başarıya ulaşmaması için diğerlerinin gitmesi gerekiyor” şekildeki sözlerinin eksik olduğuna işaret ettiğini kaydeden gazete, Kliridis’in tartışma konusu sözlerden üç tezin ortaya çıktığını saptadığını aktardı.
Habere göre tezler şu şekilde:
- “Yasadışı yerleşikler ve Kıbrıs’a çalışmaya gelen yasal işçiler ya da ekonomik göçmenler arasına da fark var. - Yasadışı yerleşikler Kıbrıslı Türklerle evlenenler dışında meşru kılınamazlar ya da meşru kılınmamaları gerekir. - Demografik özelliği değiştirmek için Kıbrıs’ın işgal atındaki bölgelerine binlerce yerleşiğin nakledilmesi inisiyatifin üstlenen Türkiye’nin hedefi engellenmelidir.”
Bu tezlerin, 1974’ten bu yana “Kıbrıs Cumhuriyeti”nde tüm Hükümetler tarafından benimsenip ileri götürülen tezler olduğunu ve uluslararası hukukta dayanak bulduğunu savunan Kliridis, bu konuda bazı örnekler sıraladı.
Hrisostomos’un ifadelerinin, yabancı düşmanlığını, ırkçılığı, İslam düşmanlığını vs kışkırttığına, Türkler ya da Kıbrıslı Türklere karşı ırkçı nefreti teşvik ettiğine dair sözlere katılmadığını belirten Kliridis, bahse konu ifadelerin Kıbrıs’a yasadışı olara getirilen yerleşiklerin kalmasına karşı olduğunu öne sürdü.
Kliridis, “doğulu”, “kaba” “her ailenin bir düzine çocuk yapması” gibi bazı sözlerin “sert” olabileceğini de belirtti.
Polikarpu ısrarlı
Gazete Kliridis’in açıklamasından kısa bir süre sonra Polikarpu’nun Hrisostomos’a karşı kişisel dava açacağını duyurduğunu aktardı.
Diğer gazeteler haberi şu başlıklarla verdi:
Fileleftheros: “Başsavcı İçin Hrisostomos’tan Kusur Yok”
Politis: “Kostas Kliridis Başpiskopos Hazretleri… Başsavcı Başpiskopos’u Temize Çıkardı”
Haravgi: “Başsavcı: Açıklamalarında Herhangi Bir Suç Yok… Başpiskopos KİSA Tarafından Şiddet ve Nefret Kışkırtmasında Bulunmakla Suçlanmıştı”
Simerini: “Başpiskopos’a ‘Günahların’ Affı… Kliridis Yasadışı Kolonizasyonun Uluslararası Hukuka Göre Savaş Suçu Olduğunu Hatırlatıyor”
Güncelleme Tarihi: 27 Mayıs 2017, 10:46