Türkolog Nikos Muduros’un “Kıbrıslılar ve Tayyip Erdoğan’ın Suyu” başlığıyla kaleme aldığı makale, Güney Kıbrıs’ta birden çok gazetede yayımlandı.

   Fileleftheros gazetesine göre Muduros; Kıbrıs sorununun çözülmemesi durumunda, Türkiye’nin adadaki varlığını özerkleştirme sürecine gireceğini iddia etti.

   Makalesinde Türkiye’den KKTC’ye yönelik su temin projesi konusundaki görüşlerini okuyucularla paylaşan Muduros, “AK parti kendisini, Anadolu’nun imparatorluk deneyiminin yeniden kurulmasının ve Türkiye’nin dünya çapında bir güç olarak tanıtılmasının lideri olarak görüyor”dedi.

   Bu projenin, Türkiye ile Kıbrıslı Türkler arasındaki ilişkideki paradigma değişikliğinin en karakteristik ifadesi olduğunu öne süren Muduros, Türkiye’nin, Kıbrıs sorununun çözülmemesi durumunda, resmen Kıbrıs’taki varlığını özerkleştirme sürecine gireceğini iddia etti.

   Makalesinde, Türkiye’nin kendi modernizasyonunu, Kıbrıs Türk toplumunun meşrulaştırıcı varlığı olmadan dışa aktarmakta olduğunu öne süren Muduros, Ankara’nın Kıbrıslı Türk liderliğinin arabuluculuğu olmadan, bahse konu yeri modernleştirmeyi ve hegemonyasını genişletmeyi üstlendiğini iddialarına ekledi.

Her alana dokunuyor

   Ankara’nın, KKTC’deki sosyal yaşamın neredeyse her alanına dokunarak, yeni bir KKTC meydana getirmeyi üstlendiğini öne süren Muduros, Kıbrıslı Türklerin Türkiye ile olan ilişkilerindeki yeni çerçeveye tepki gösterme şiddetlerinin ise, politize edilmekte olduğunu ileri sürdü.

   Gazete haberinde “Türk Hegemonyasındaki Çatlaklar ve Soru İşaretleri” ara başlığını da kullandı ve kısaca şunları yazdı;

   “Paradigma değişikliği ve Kıbrıslı Rumlar: Bu verilerle, nihai taksimin eşikte olduğuna dair genel tespitimiz, yeni bir önem kazanmaktadır. Türkiye Kıbrıs sorununun çözümü olmadan, Kıbrıs’taki varlığında paradigma değişikliği yapmaktadır, aynı zamanda KKTC Kıbrıslı Türkler olmadan inşa edilmeye başlanmıştır. Bu anlamda, Kıbrıslı Türklerin tepkisi, Türk hegemonyasında çatlaklar ve soru işaretlerine vurgu yapmaktadır. Aynı zamanda Kıbrıslı Rumların savunma hattının, Kıbrıs Türk toplumunu da içine aldığı veya içine alması gerektiğini de göstermektedir. Şöyle ki, Kıbrıslı Türklerin toplum varlıklarını koruma çabaları, aynı zamanda Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığının özerkleştirilmesinin geri püskürtülmesi çabasıdır da.”

   Makale Haravgi gazetesinde ise “Kıbrıslılar ve Tayyip’in Suyu: Kıbrıs Sorununda Paradigma Değişikliği” başlığıyla yer aldı.