Yunanistan’ın Mısır’la “çok ilgi çekici bir zamanlamada” vardığı anlaşmanın “deniz bölgelerinin sınırlandırılması” ile ilgili olduğu, “Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırması anlaşması olmadığı” vurgulandı, Yunanistan’ın zaten MEB ilan etmediği hatırlatılarak “Ankara’ya sınırlandırma konusunda hukuki cevap verdiği” öne sürüldü.
Politis’e göre Yunanistan ile Mısır’ın vardığı anlaşmanın birinci ve önemsiz yönü, “15 yıllık müzakerelerin ve aralarındaki deniz bölgelerinin sınırlandırılmasına dair farklı yaklaşımların ardından ‘de jure olarak’ ve özde 27 Kasım 2019 tarihli Türkiye-Libya karşılıklı anlayış memorandumunu iptal eden icat (‘breakthrough’) bir kısmî anlaşmaya varmalarıdır.
Gazete Deniz Hukuku ile ilgili UNCLOS anlaşmasına taraf olan Yunanistan ile Mısır’ın “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki taleplerine bir ‘eşitlik yaratarak’ cevap verdiği” görüşünü ortaya koydu.
Habere göre, gelişmelerin ağırlığı altında ve şartlı Türk-Yunan diyaloğu altında ve bir kısmî sınırlandırma söz konusu olması hasebiyle Yunanistan Meis meselesini Libya’daki gelişmelerle ilgili tartışmaların dışında bırakıyor.
Kısa süre önce İtalya ile yaptığı anlaşma ile birlikte bakıldığında Yunanistan’ın AB’ye, Doğu Akdeniz ülkelerine ve Libya’ya: “a) Mısır’la ve Türkiye ile gelecekteki bir deniz bölgelerine dair kapsamlı çözümde Yunan adalarının ve Girit’in etkisinin göz ardı edilemeyeceği, b) Meis’in Libya ile bağlantısı olmayan ve Ankara ile ayrı bir müzakere başlığı olduğu bölgede bir çözüm formülü bulunabileceğini gösterdiği” kaydedildi.
Teknik zorluklar var
Geriye kalanın, Türkiye’nin nasıl tepki vereceği (ki anlaşmayı şikayet ederek ve hemen bir istikşafi temas turuna girmek niyetinde görünmeyerek tepisini gösterdi) ve bütün bunların Kıbrıs’ı ve Kıbrıs sorununu nasıl etkileyeceği olduğuna işaret eden gazete “Yunanistan-Mısır anlaşması Kıbrıs açısından, teknik olarak Yunanistan ile Kıbrıs Cumhuriyeti deniz bölgelerinin gelecekte birleştirilmesinin teknik açıdan zor olacağını pratikte gösteriyor. Bunu da gerçekçi şekilde anlayalım” ifadesini kullandı.
Gazete Yunanistan ile Mısır arasında yapılan anlaşmada çelişki de bulunduğuna dikkat çekti. Bu çelişkinin iki ülkenin, aralarındaki deniz bölgelerini sınırlandırmadaki teknik anlaşma yönteminde olduğuna işaret etti, şu vurguyu yaptı:
“Ortaya çıkan ana soru, Girit, Rodos, Karpat ve Kasos gibi büyük adaların etki dereceleriyle ilgilidir: Atina ‘express bir anlaşma’ başarmak için değişmez ortay hat yaklaşımından uzaklaşıp orantısal yaklaşıma mı yöneldi? Ve aslında, Ege’deki kıta sahanlığına dair gelecekteki olası bir müzakerede Türk argümanına zemin kazandırdı?”
Aynı gazete “Atina’dan Ankara’ya Diyalog Mesajı” başlıklı başka bir haberinde Atina’nın, Kahire ile yaptığı deniz bölgelerini sınırlandırma anlaşmasının ardından “itidal ve diyaloğa niyet” mesajı verdiğini yazdı.