Kıbrıs müzakerelerinin çöküşünden sonra Rum “göçmenlerin”  yeniden perde önüne geldiği ve Rum yönetimine karşı “Zararın Eşit Paylaşımı Birimi bayrağını açtığı" haber verildi.

   Politis’in manşetten verdiği habere göre KKTC sınırları içerisinde malı olan ve sözde “Maraş Belediyesi”nin düzenlediği, zararın eşit paylaşımı konulu bilgilendirme toplantısına katılan Rumların büyük hayal kırıklığı içerisinde olduğunu yazdı.

   Habere göre, önceki gün gerçekleşen toplantıda Rum tarafında faaliyet gösteren “Kıbrıs Üniversitesi”nin 2000 yılında yaptığı “işgalin bedeli” araştırması ve 2009’da “güncellenen verileri” katılımcılarla paylaşıldı. Rumların, KKTC sınırları içerisinde kalan mallarını kullanamamalarından ötürü uğranan zararın 2009 yılına kadar toplamda 15 milyar 700 milyon Euro’ya ulaştığı savunuldu.

   Rum tarafındaki arsa değeri 1974’te 4 bin KL (Kıbrıs Lirası) iken bugün 190 bin’e (para cinsi belirtilmedi) yükselirken, KKTC sınırları içerisinde kalan  toprağın değerinin 65 milyon Euro olarak hesaplandığı ve zararın eşit paylaşımı ilkesinden hareketle Rum Yönetimi’nin “Zararın Eşit Paylaşımı Birimi”ne yıllık 1 milyar 200 milyon Euro maddi katkı yapması gerektiğine işaret edildi.

   Gazete; toplantıda düşündüren diğer bir unsurun ise KKTC’de kurulu Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) işleyişi aracılığıyla KKTC’deki Kıbrıs Türk malının miktarının, Rum malı miktarını aşması olduğunu yazdı.

   “Zararın Eşit Paylaşımı Birimi” Başkanı Akis Puros, Rum “göçmenlerin” desteklenmesi için yeni bir fon kurulması talebini ortaya koydu. Kurulmak istenen fonun gelirlerinin de hali arazi kullanımlarından, Kıbrıs Türk mallarının idaresinden, taşınmaz mal satışlarına yüzde 25 vergi uygulanmasından ve bugün Rum Yönetimi hazinesine gitmekte olan Zararın Eşit Paylaşımı Birimi gelirlerinden oluşmasını önerdi.

Kuzeydeki araziler

   KKTC’deki Rum malı alanının 2 milyon 201 bin dönüm olduğunu ve Kıbrıslı Türklerin KKTC’de  toprak fazlalığını edinebilmek için  TMK aracılığıyla 650 bin dönüm daha alması gerektiğini yazan gazete, Akis Puros’un “böyle bir durumda Birleşmiş Milletler Kıbrıslı Türklerin devletlik varlığı hakkını tanıyacak” uyarısına vurgu yaptı.

   Aynı gazete Rum İçişleri Bakanı Konstantios Petridis’in, “Kıbrıs Türk Malları Vasisi” olarak Güney’de kalan Türk mallı dükkan ve tarım arazisi kullanan Rumların isimlerini şeffaflık adına açıklama niyetini belirttiğini yazdı.

    Habere göre bütün kaymakamlıklar, kişisel verilerin korunması kanununu işaret ederek Kıbrıs Türk malı bulunduranların isimlerinin açıklanmasındaki hukuki zorluklara işaret etti.