Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson’un, Güney Kıbrıs’a dün gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında yetkililerle bir araya geldiği ve Purnara’daki mülteci kabul merkezini ziyaret ettiği belirtildi. 
   Alithia gazetesinin haberine göre; Ylva Johansson, Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris ve diğer yetkililerle bir araya geldi. 
   Gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtlayan Johansson, Türkiye’ye iki hafta içerisinde yapacağı ziyaret kapsamında, Güney Kıbrıs ve İtalya’ya gelen düzensiz göçmen konusunda Türkiye ile ortak bir zeminin bulunmasını temenni ettiğini açıkladı.
    AB’nin mülteci konusunda Türkiye ve Beyaz Rusya karşısındaki farklı politikasının sorulması üzerine arada önemli farklar bulunduğunu söyleyen Johansson, Türkiye ile olan ilişkilerde birçok zorlukla karşı karşıya kaldıklarını ancak bu ilişkilerin arttığı ve daha iyi olan bir dönemde olduklarını belirtti. Johansson, bu nedenden dolayı mülteci konusunda yüksek düzeydeki bir diyaloğa yeniden başlama konumunda olduklarını ifade etti. 
   Johansson “Türkiye’den özellikle Kıbrıs ve İtalya’ya yönelik düzensiz mültecilerin gelişlerinin önüne geçilmesi için ortak bir zemin bulunmasını umalım” ifadesini kullandı.
   Güney Kıbrıs’a yönelik mülteci akınının engellenmesi için Frontex’in neden devreye koyulmadığı şeklindeki bir soru üzerine Johansson, Frontex’in Güney Kıbrıs’ta mevcut olduğunu ve iyi iş yaptığını ancak sadece iç sınırları koruyabildikleri Yeşil Hat’ta kullanılmaması nedeniyle bazı kısıtlamalar bulunduğundan söz etti.
   Johansson sözlerinin devamında, Avrupa Komisyonu ve birimlerinin, Güney Kıbrıs’a yönelik desteği güçlendirdiğini, geri göndermeler olduğu zaman diğer üye ülkelerin destek ve dayanışmasına gerek olduğunu kaydetti. Johansson, mülteciler ve siyasi sığınma konusunda yeni anlaşmaya ihtiyaç duyulduğunu söyledi. 

Liman polisi güçlenecek

   Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris ise yaptığı açıklamada,Türkiye’nin sistematik olarak KKTC üzerinden yasa dışı göçmen gönderdiğini, KKTC makamlarının yasa dışı göçmenleri engellememekle birlikte buna yönelik teşviklerde bulunduğunu iddia ederek, bu durumum çok ciddi bir sorunu teşkil ettiğini savundu.
   Nuris, Güney Kıbrıs’ın denizden gelişleri engellemek için liman polisinin güçlendirilmesini ileriye götürdüğünü, Yeşil Hat’tan geçişlerin engellenmesi için ise tel örgülerin yerleştirildiğini, devriye ve gözetim teknolojisinin uygulandığını ifade etti. 
   Son dönemlerdeki siyasi sığınma süreçlerinde kaydedilen ilerleme konusunda Johansson’a bilgi verdiklerini söyleyen Nuris, bu yıl I Ocak itibarıyla uygulanan yeni siyasi sığınma politikasıyla birlikte 8 bin 500’ü aşkın başvuruyu inceleyip, 7 bini aşkın başvuruyu ret etmeyi başardıklarını ifade etti. 
Nuris, reddedilen 7 bin kişiden sadece 300 tanesinin geldikleri ülkelere gönderildiğini belirtti.