Rum basınında bugün yer alan bir haberde, Kıbrıs sorunuyla ilgili gayriresmi beş taraflı konferansın Mart ayı sonunda gerçekleştirileceği ileri sürüldü.
Fileleftheros gazetesi “Ankara’nın Dişine Göre Gündem - İlk Önce AB Zirve Toplantısı Sonra Beş Taraflı Konferans - Şimdi de Mart Sonuna Gidiyor” başlıklarıyla manşetten yer verdiği haberinde, “Birleşmiş Milletlerin (BM), Türk tarafının Kıbrıs ve Avrupa’daki isteklerine göre kesilip dikilmiş bir prosedür ileriye götürmekte olduğu” iddiasında bulundu.
Gazete, konferansın yapılacağı zaman konusunda herkesin bir hafta önce Mart ayının ilk günlerinden bahsetmesine rağmen, beş taraflı gayriresmi konferansın, uzun bir süredir Avrupa Konseyi’yle çakışmasını isteyen Türk planlamalarına hizmet edecek şekilde, kesin olarak Mart ayı sonuna kaydırıldığını öne sürdü.
Gazete “İlk Önce AB Zirvesi, Sonra Beş Taraflı Konferans… Türkiye Müzakerelere Gitmeden Önce Avrupa Konseyinin Geçmesi Hedefini Başarmış Görünüyor” başlığıyla iç sayfadan da geniş yer verdiği haberinde, Kıbrıs sorunundaki prosedürlerin Türk yol haritasına göre hareket ediyor göründüğünü ileri sürdü.
Tarafların gayriresmi toplantı konusunda BM Genel Sekreterinin Kıbrıs’la ilgili geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’tan bilgilendirme beklediklerini kaydeden gazete, bizzat BM Genel Sekreterinin de söylemiş olduğu üzere, beş taraflı gayriresmi konferansın Mart başında gerçekleştirilememesini etkileyen bazı faktörleri ise kısaca şöyle sıraladı:
İşte 6 neden
1. İlk olarak, ABD’ye yapılacak olan bir yolculukla ilgili ortaya çıkan zorluklar var çünkü Amerikan hükümetinin uyguladığı kısıtlayıcı önlemler bu toplantıya gidecek olan bütün heyetler için zor olacak. Bu durum BM’yi toplantı için başka yerler aramak zorunda bıraktı. Cenevre toplantı için en olası yer olarak düşünülmektedir ancak bu henüz kesinleşmedi.
2. Başlangıçta tüm taraflar -en azından kamuoyunda- konferansın Mart başında yapılmasını destekliyor görünse bile, akabinde müzakerelerin yapılacağı mekan konusu açıldığında, perde gerisinde tarihin değiştirilmesi ileriye götürülmeye başlandı. New York’ta yapılacak bir görüşme ΒM Genel Sekreterine de uygun olacaktı çünkü merkezde olacaktı. Mekan değiştirilmesi BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in programının da buna göre ayarlanması anlamına geliyor.
3. Erkenden, gayriresmi beş taraflı konferansı Avrupa Konseyi toplantısına yaklaştırmak istediğini gösteren Türkiye, hiçbir fırsatın boşa gitmesine izin vermedi. Her şey, Türkiye’nin bu hedefini başarmak ve Kıbrıs sorunuyla ilgili gayriresmi toplantının 25-26 Mart tarihlerinde Brüksel’de yapılacak olan Avrupa Konseyi toplantısına mümkün olduğunca yaklaştırmak için perde gerisinde hareket ettiğini gösteriyor. Eldeki bilgiler Türk tarafının bu hedefini başardığını ve 5+1 formatındaki görüşmenin Avrupa Konseyi toplantısı sonrasına, muhtemelen Nisan başına kaldığını gösteriyor.
4. Türk tarafı Avrupa Konseyi ile Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakereleri birbiriyle ilişkilendirerek; a) bununla ilgili olumlu kararlar alınmasını umarak, Avrupalı liderlerin toplantısından zarar görmeden geçmek için, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakereler faktöründen istifade etmek, b) aynı zamanda Zirve toplantısı sonuçlarına bağlı olarak Kıbrıs sorunu masasında hamlelerini belirleyebilmek ve diğer isteklerini haklı gösterebilmek istiyor.
5. Zaman faktörü -Türk ve Kıbrıslı Türk yetkililerin günlük açıklamalarından da görüldüğü üzere- Türk tarafının iki devlet tezinin prezente edilmesi lehinde çalışabilir.
6. AB zirvesi ile müzakerelerin zamansal olarak yakınlığı, Ankara karşısında önlemler alınmasına dair talepleri konusunda Lefkoşa ile Atina’ya yönelik baskı oluşturuyor. Bu yüzden Anastasiadis ile Miçotakis’in son görüşmesinde, Türkiye’nin Mart ayında kararlar alınmamasından yararlanmayı umduğu bazı meselelerle ilgili olasılık açık bırakıldı. Bu olasılık önümüzdeki günlerde Yunanistan ile Kıbrıs’ı daha yoğun bir şekilde meşgul edecek.”