Rum Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Sorunu, Enerji ve Deniz Politikası ve Siyasi Planlama’dan sorumlu Genel Müdür Vekilliği görevi de yapan Büyükelçi Tasos Conis enerji alanındaki gelişmeler nedeniyle askersizleştirme tezinin mazi olduğuna, sadece toplumlar arası diyalog ile çözüm olamayacağına, aksine mevcut durumun kalıcılaşacağına inanıyor.
Fileleftheros okurlarına, Conis’in, 2003-2008 döneminde, müteveffa Rum Yönetimi eski Başkanı Tasos Papadopulos’un yanında prosedürün ana oyuncusu olması ve yakın zamanda da Rum Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Sorunu Müdürü olarak görev yapması dolayısıyla Kıbrıs sorunundaki düşüncelerinin çok ilgi çekici olduğunu aktardı.
Gazetenin, Doğu Akdeniz’de doğal gaz bulunmasının ve bunun değerlendirilmesi gereğinin Kıbrıs sorununun çözüm içeriğine yaklaşımı değiştirip değiştirmediğini, geçen on yıllardaki şartlarla görüşülüp görüşülemeyeceğini sorması üzerine “Elbette geçmiş yıllardaki şartlarla görüşemeyiz” diyen Conis şöyle devam etti:
“Yeni keşifler bekleniyor”
“Kıbrıs sorununda birçok değişiklik oldu –sadece doğal gaz yüzünden değil- ve bunlar istenilen çözümün içeriğiyle ilgili yaklaşımımızı değiştirmemizi dikte ediyor.
Örneğin, önceki müzakere prosedürüne kadar iki taraf arasında, Kıbrıs’ın askersizleştirilmesi konusunda görüş birliği vardı. Garanti ve İttifak Safirbet Anlaşmaları’nın, yeni düzene uyumlaştırılarak devamının geçerli olmayı sürdüreceğini kesin görüyor. Bu sözleşmeler olsun veya olmasın Kıbrıs’ın ordusu olmayacaktı. Bu şimdi doğal gaz bulunmasıyla da ilintilidir. Kıbrıs MEB’inin 12’nci araştırma parselinde halen dünya klasmanında doğal gaz yatağı bulundu. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde başka doğal gaz ve hatta petrol keşifleri de bekleniyor.
“Askersizleştirilmiş devlet, devlet değildir”
Vasiliko’da doğal gaz sıvılaştırma terminali, doğal gazı bu yataktan ve belki gelecekte bizim ve komşu ülkelerin başka yataklarından taşıyacak deniz altı boru hatları kurmaya karar verdik. Bu altyapıları nasıl koruyacağız. Askersizleştirme teranesine devam etmek çıkarımıza mı? Garanti ve İttifak Anlaşmaları’nın idamesini görüşmek? Türkiye’nin ölümcül garantisi altında olacak bir Kıbrıs? Halkımızı, toprağı, denizi ve doğal kaynaklarımızı kim koruyacak? Savunma ve güvenliğimizi, yani bugünümüzü ve yarınımızı başkalarına mı bırakacağız? Böyle şey olur mu? Ve devletimiz var, zenginliğimiz var ve hepsi bize ait mi zannedeceğiz? Artık bunları yeniden düşünmemiz gerekir: askersizleştirilmiş devlet, devlet değildir.”
“Müzakereler Türkiye’nin en büyük başarısı”
Kıbrıs sorununda bunca zamandır gidilmekte olan yoldan (prosedür ve öz) başka yol olup olmadığı sorusuna karşılık Conis yürünmüş olan yolun izlenmesiyle Kıbrıs sorununun bataklığa ve çıkmazlara sürüklenmeye devam edeceğine inanç belirterek şunları ekledi:
“Yürünen yol, yani toplumlar arası müzakereler, istiladan sonra Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki belki en büyük başarısıdır. Bu yöntemle kuyruğunu dışarı çıkarmayı başardı ve bütün dünya, Kıbrıs’taki sorun Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler arasındaki iç ihtilaftır ve anlaştıkları zaman çözülecek diye başını kuma gömdü. Buna paralel olarak, Türkiye’nin anlaşmalar aracılığıyla Kıbrıs’ın tamamını ve Kıbrıs üzerinden de Doğu Akdeniz’i askeri denetimi altına alabileceği işgal rahatça devam edip kalıcılaşmayı başardı.
“Huşu içinde yürüme akıllıca değil”
Gazete “BM himayesinde yürütülen toplumlar arası müzakereler aracını terk etmemiz gerektiğini mi kastediyorsunuz?” diye üsteleyince Tasos Conis “Bu yürünmüş yolda huşu içerisinde yürüyüp sorunumuzun çözümü için başka yöntemler ve prosedürler aramamızı akıllıca bulmuyorum” vurgusunu yaptı.
Güncelleme Tarihi: 02 Ocak 2014, 03:15