Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkleri birbirinden ayıran şeyin din değil, milliyetçilik olduğunu iddia etti.
Anastasiadis, Vatikan’a gerçekleştirdiği ziyaret çerçevesinde, Cumartesi günü Sant Egidio Topluluğu Başkanı Marco Impaliazzo’yla görüştü. Görüşmede KKTC’de bulunan bir Ortodoks ve bir Maronit kilisesinin topluluk tarafından restore edilmesi konusu da ele alındı.
Rum gazetelerine göre, Anastasiadis, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, bir Ortodoks ve bir Maronit kilisesinin restorasyonu için talepte bulunduklarını ve bu konunun Sant Egilio Topluluğu’nun temsilcilerinin yakın zamanda Güney Kıbrıs’a yapacakları ziyarette ele alınacağını söyledi.
Söz konusu toplulukla daha önce de AİDS’le mücadele konusunda bir programda işbirliği yaptıklarını, topluluğun Güney Kıbrıs’ta bir de dinlerarası seminer düzenlediğini anlatan Anastasiadis, “Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızdan bizi ayıran şeyin hiçbir zaman din olmadığı, milliyetçilik olduğu göz önüne alınırsa Kıbrıs’ın dinlerarası birlikteliğin mevcut olduğu yer şeklinde addedilebileceğini” kaydetti.
Yanlışlar pahalıya ödendi
Anastasiadis, “Her iki toplum da yanlışları pahalıya ödedi. Özelikle dini çatışmaların yaşandığı bir bölgede barışçıl birlikteliğin örneğini teşkil edebiliriz” diye konuştu.
Sant Egidio Topluluğu Başkanı Impaliazzo, KKTC’de bir Ortodoks ve bir de Maronit kilisesinin restorasyonunu yapmakla ilgilendiklerini belirterek, “Anastasiadis’in başkanlığı altında Kıbrıs’ın dinlerin birlikte var olduğu bir ada haline gelmesinin mümkün olduğunu” iddia etti.
Kasulidis-Mamberti görüşmesi
Öte yandan Alithia Gazetesi, Anastasiadis’e Vatikan ziyaretinde eşlik eden Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in Cumartesi günü Vatikan Dışişleri Bakanı Dominique Mamberti ile görüştüğünü, görüşmede, Kıbrıs sorunu ve kültürel miras konularının ele alındığını duyurdu.
Kasulidis, yaptığı açıklamada, görüşmede Kıbrıs sorunu, kültürel miras ve Kıbrıs’taki kiliselerin, camilerin ve anıtların korunması, Güney Kıbrıs’ın terörizmle mücadeledeki rolü ve doğalgazın bölgede barış aracı olarak kullanılmasına ilişkin dış politikanın ele alındığını belirtti.